Gastrik Bypass Ameliyatı, Mide Bandı ile beraber Amerika’da yaygın olarak kullanılan obezite cerrahi yöntemlerinden biridir. Ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde ise daha az uygulanmaktadır. Gastrik Bypass ise günümüzde hala en çok uygulanan ameliyattır.
Gastrik bypass ameliyatı, fazla besin tüketen ve özellikle aşırı karbonhidratlı hamur işi tüketen hastalar için en uygun ameliyat yöntemlerinden biri olabilir. Ancak hastanın ameliyat sonrasında da aynı beslenme alışkanlığını sürdürmesi durumunda başarı oranı azalacaktır. Bu uygulama diğer yöntemlere göre daha kolay bir operasyondur. Operasyon süresi daha kısa olmaktadır.
Gastrik Bypass ameliyatlarının dezavantajları nelerdir? Gastrik Bypass operasyonu şiddetli derecede hacim kısıtlamaktadır. Bundan dolayı da mide hacmindeki küçük esnemelerle beraber etkinliği hemen görülebilir. Özellikle 50 kg/m2 üzerindeki BMI değerlerine sahip hastalarda, gastrik bypass başarısızlığı yüzde 40’a kadar çıkabilir. Bu sebeple de en ideal ameliyat yöntemi Duodenal Switch ameliyatı ile elde edilebilmektedir.
Ana noktada Gastrik Bypass ameliyatının karşılaştırılması gereken operasyon aslında Sleeve Gastrektomi olmalıdır. Yani Gastrik Bypass olmayı düşünen bir hasta, Sleeve Gastrektomi veya tüp mide ameliyatı hakkında araştırma yapmalıdır.
Neden tüp mide ameliyatı? Tüp Mide ameliyatı, yapılan tüm araştırma ve çalışmalarda gastrik bypass operasyonu ile aynı kilo kaybı ve metabolik kontrol oranlarına sahip olarak belirtilmiştir. Yani gastrik bypass ameliyatı sonucu kaybedilen kilo oranı, tüp mide ameliyatında da geçerli olmaktadır. Gastrik Bypass operasyonu şeker hastalığını ve tansiyonu da aynı oranda kontrol altına alır. Tüp Mide ameliyatı da gastrik Bypass ile aynı sonuçların elde edilmesini sağlayabilir. Ancak avantajı ise; Tüp Mide ameliyatının daha kolay ve daha kısa sürede uygulanabilmesidir. Tüm bunların dışında ise tüp mide ameliyatında etkin ve kalıcı çözüm olan Duodenal Switch operasyonuna oldukça kolay ve pratik şekilde çevrilebilmektedir.
Tüp Mide ameliyatının avantajları Tüp Mide ameliyatının avantajları şunlardır: Vagus sinirlerini muhafaza eder. Pilor kasının anatomik, sinirsel ve fizyolojik tüm fonksiyonlarının bozulmamasını sağlar. Endoskopik olarak kolayca kontrol edilir. Geride endoskopik olarak kontrol edilemeyen kör parça kalmamasını sağlar. Laparoskopik olarak kolayca çevrilebilmektedir. Yani Genişleyip deforme olması söz konusu olursa, kolay bir şekilde daraltılması ve yeniden Tekrar tüp mide yapılması mümkündür. Bunun dışında kolay bir şekilde Duodenal Switch ameliyatına çevrilebilir.
Gastrik Bypass Duodenal Switch ile karşılaştırılmamalı Gastrik Bypass Duodenal Switch ile karşılaştırılamaz çünkü Gastrik Bypass yüzde 95 mide küçültücü bir operasyon olma özelliği taşır. Ayrıca yüzde 60-70 emilim kontrol edici güçlü bir metabolik etki ile ön plandadır. Bu operasyon oldukça güçlü bir ideal uyarı yaratır. Bu uyarıya “Nöroendokrin Frenleme – Neuroendocrine Break” adı verilmektedir. GLP-1 salgısını en güçlü uyaran ameliyattır. Duodenal Switch sonrasında geride kör mide bırakan bir yöntem değildir, ardından pilor kası normal çalışma işlevlerini sürdürür ve vagus sinirlerini muhafaza etmektedir. Gastrik bypass operasyonunda geride bırakılan midenin 10 katı kadar geniş mide kalmasını sağlar. Hastalar kolaylıkla bir öğün yemek tüketebilmektedir.
dikGAZETE.com