Milliyet gazetesinden Bilal Meşe, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'la bir röportaj gerçekleştirdi. İşte Meşe'nin röportajı... 'İnönü Stadı, yeni sezona yetişir mi, yetişmez mi tartışmaları sürerken, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, benzetme yerindeyse, 'Orada yatıyor, orada kalkıyor', randevularını bile burada kabul ediyor. Stadın bitmesi için gecesini gündüzüne katıyor, 500’e yakın çalışanıyla haşır neşir oluyor, hatır soruyor, moral aşılıyor. Baretini takıp, çalışmaları titizlikle takip ediyor. Kamuoyunun, merak ettiği 'Ne zaman biter?' sorusunu yöneltiyoruz, genç başkana... Başkan, duraklıyor, bir şeyler söylemeye çalışıyor, ama bitiş tarihine gelince duraksıyor: 'Tarih veremem, çünkü çok spekülasyonlar yapılıyor. Çok sıkıntı çektik, bu hale getirmek için. En büyük sorunumuz çatı. Çatı bitmeden sahayı, koltukları yapamıyoruz. Çatıyı 1 Temmuz’da kaldıracaktık, ama maalesef yapamadık. Yükseklikle ilgili sıkıntı oldu, zaman kaybettik. Her şeyin dört dörtlük olması önemli. Tarih vermekten çekiniyorum, ama bitecek. Bayramlar girdi, sıcak var, artı bir sürü faktör de var. Ekonomik sıkıntıyı da pas geçemeyiz. Bizler parasal anlamda hem geçmişi temizliyoruz, hem oyuncu alıyoruz, hem stadı bitirmeye çalışıyoruz. Kolay mı? Gelirlerimizin çoğu temlikli. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Yukarıdan para yağmıyor, kendi yağımızla kavruluyoruz.' Orman’ın onuru Göçmen kuşlar gibi bir sezon geçiren Beşiktaş’ın bu konumuna da çok üzülüyor başkan: 'İnönü Stadı’nı yapan insan olmak çok güzel bir şey. Bundan büyük onur duyacağım. Stat bittiği zaman ne olacak? Daha fazla seyirci, daha fazla gelir gelecek. Bu da eşittir, daha kaliteli oyuncular demektir. Zamanında borcunu ödeyen bir kulüp demektir. Tabii ki biz de taraftarın beklentisinin ne olduğunu biliyoruz. Onlar da, bizler de şampiyonluğu özledik. Bu stattan, bu sezon şampiyon çıkacak.' Başkana, 'Çok iddialı bir söylem değil mi?' sorusunu yönelttik: 'Yooo, çok iddialı değil, tam tersi doğru bir beklenti... Yıllardır emek harcıyoruz, göçebe gibi oradan oraya savruluyoruz. Tüm bu handikaplara karşın asla pes etmiyoruz. İki senedir şampiyonluğu kaçırıyoruz. Tabii ki baş faktör stadımızın olmayışı...' Fatura bize! Araya giriyoruz, 'Yani tek faktör bu mu? Bilic’in ya da oyuncuların şampiyonluğun kaçırılmasında hiç mi hataları yok?' sorusunu yöneltiyoruz: 'Faturayı bir başka yerlere çıkarmak doğru değil. Yönetim olarak biz bu işin tepesindeyiz. Demek ki, biz de hatalar yaptık. Futbol takımının son süreçlerdeki düşüşünü engelleyemedik. Bu bir teknik sorun gibi gözükse de bizim de sorumluluğumuz var. Hocayı biz seçiyoruz. Oyuncu alınmasını biz onaylıyoruz. Hocaya yetkiyi biz veriyoruz. İyi olan da kötü olan da baş sorumlu biziz. Birilerine bu işi yıkarak, işin içinden çıkamayız.' Orman’a, 'Hep buradasınız, yoksa geceleri de burada mı yatıyorsunuz?' esprisiyle karışık bir soru yönelttik: 'Yazın herkes tatil yapıyor. Sabah buradayım akşam buradayım. Burası Beşiktaş’ta bir sayfanın kapanıp bir sayfanın açıldığı yer. Bir tek burası yok ki... Ümraniye’yi de yeniliyoruz. Sakatlıkların birçoğu oradan geldiğinin de farkındayız.. Ümraniye’yi de yenilemeye başladım. Bitmek üzere orası da... Sağlık ekibinin değişikliği teknik konular. Ben değiştirmedim. Teknik ekibin sorumluluğunda olan bir konudur.' ‘Yusuf Ağabey bir kayıp’ Merkez Hakem Kurulu’nda Yusuf Namoğlu gitti, Kuddusi Müftüoğlu geldi. Zaman zaman hakemlerden dert yanan bir başkan olarak Fikret Orman bu değişim hakkında ne düşünüyordu? 'Yeni bir MHK geldi. Yusuf Ağabey’den memnundum. Meslekten geldiği için olaya hakimdi. Hakemlerin hatalarını ortadan kaldıracak eylemler yaptı. Yusuf Ağabey’in gidişi bir kayıp. Kuddusi Müftüoğlu’na da iyi niyetle bakıyorum. İnşallah başarılı olur. Olmazsa da bizden gerekli tepkiyi görür.' Neden final oynamayalım? Başkan UEFA Kupası’nı alacağız dediniz. Kafama takıldı, hayal mi, yoksa gerçeğe dönüşür mü? 'UEFA Kupası’nı alacağız Allah’ın izniyle. Bu sene olmazsa sonraki seneler olur. Ama olacak. UEFA finalini oynayan iki kulüp Sevilla ve Dnipro. Ondan önceki sene de Sevilla vardı. Sevilla’nın kriterlerini değerlendirelim. Mali, şehir, stat, tesis, taraftar. Mazi... Futbol ülkesi sonuçta... Mali olarak Sevilla bizden büyük değil. Dnipro’dan da büyüğüz. Sevilla mı, İstanbul mu? İstanbul. Tesislerimiz de daha iyi. Taraftarımıza laf söyleyemeyiz zaten. Mazimiz 112 yıllık. Bunlara baktığımız zaman niçin biz değil Dnipro final oynuyor? Neden biz oynamayalım ki! Galatasaray’ın bu kupayı ülkemize taşıdığı tarihten bu yana takımlarımız bu kulvarda final oynayamıyorsa bu da futbolu iyi yönetemediğimizin en büyük kanıtıdır.' ‘Bilic ile görüşüyoruz’ Güneş’in göreve gelmesinin kararını kendisinin aldığını söyleyen Fikret Orman, 'Bilic ile hâlâ görüşüyoruz. İngiltere Premier Ligi’nde bir takıma gittiyse, bu da Beşiktaş’ta iyi işler yaptığının en büyük göstergesidir' diye konuştu Sözü teknik direktör olayına getiriyoruz... Yerli - yabancı tartışmaları sonrasında yönetim kanadı rotayı Şenol Güneş’e çevirdi ve göreve getirdi. Neden Şenol Güneş başkan? 'Yerli hoca diye bakmamak lazım... Çok hoca ile görüştük. Teknik direktörün üç tane özelliği var. Biri teknik tarafı. Beşiktaş’ın çağdaş futbolla alakalı iyi bir izlenimi vardı. Baktığınız zaman Beşiktaş takım oyunu oynayan bir takımdı.Doğaçlama bir sistemle oynasaydık, Avrupa’da fark yerdik. Bu yüzden Bilic’i de başarılı buluyorum. Taktiksel faktörler var. İkinci önemli konu da, iyi bir yönetici olabilmesi... Sonuçta altında en az 50 kişi çalışıyor. Şenol Güneş hem teknik açıdan hem de yönetimsel anlamda iyi bir hoca... Kamuoyu ilişkisi de önemli. Bu kriterlere baktığımızda Beşiktaş camiasının hızlı çözüme ihtiyacı vardı. Türkiye’yi bilen bir hoca aradık. Biz başarı istiyoruz. Bu başarıyı Güneş’ten hızlı yakalayacağımız bir hoca bulamadık. İnanmasak zaten Şenol hoca ile imza atmazdık. Birçok alternatif vardı. Ama ilk sırada Şenol hoca bulunuyordu. Yönetimde de tartıştık, ama hoca kararı benimdir. Herkesin fikrini alıyorum. İstişare etmek iyi bir şeydir. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki, Beşiktaş’ta sorumluluk başkana verilmiştir' Şenol Güneş’in takımda tek yetkili olacağını belirten Başkan Orman’a, Tamer Tuna’yı anımsattık: 'Tamer Tuna’yı da Beşiktaş’a ben aldım. Tanıdığım birisi. Kendini çok geliştirdi. Teknik tarafta da kendini geliştirdi. Tamer’i başyardımcı olarak aldık. Ondan çok umutluyum.' Bilic ile görüşüyor musunuz başkan? 'Evet, hâlâ görüşüyoruz. Bilic’i uçağa kadar kızlarım yolcu etti. Çok güzel ayrıldık onunla. Bilic, İngiltere Premier Ligi’nde bir takıma gittiyse, bu da Beşiktaş’ta iyi işler yaptığının en büyük göstergesidir. Şenol hocamızı da seveceğiz. O da iyi işlere imza atacak. Şenol hocayı tribünler kabul eder. Çok düzgün bir adamdır.''
Kaynak: sporx.com