?>

'FETÖ ile işimiz yok' diyen Kaval'ın ABD'deki öz geçmişi tam tersini söylüyor

AA muhabirine FETÖ ile bağlantısı olmadığını söyleyen "Advocates of Silenced Turkey" adlı organizasyonun başkanı Mehmet Murat Kaval'ın internette paylaştığı kariyer bilgisinde örgütle iltisaklı kurumlar dikkati çekiyor.

Gündem - 4 yıl önce

ABD'de Türkiye aleyhtarı reklam kampanyasını yürüten "Advocates of Silenced Turkey" (AST) organizasyonunun başkanı Mehmet Murat Kaval, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantısı olmadığını iddia etse de kariyerinde örgütle ilişkisi açıkça bilinen kurumların yer aldığı ortaya çıktı.

New York'taki Times Meydanı'ndaki ilanı veren AST adlı yapının başındaki isim olan Kaval'ın ABD'deki FETÖ öz geçmişi, örgütün ülkede nasıl çalıştığına ilişkin çarpıcı bir örnek oluşturuyor.

AA muhabiri, kamuya açık kaynaklar üzerinden, "Bizim FETÖ ile işimiz yok." diyen AST yöneticisi Kaval'ın, 2000'li yılların başından bu yana FETÖ'nün eğitim, kültür ve dinler arası diyalog alanlarında faaliyet gösteren en az 5 kurumunda doğrudan üst kademede görev yaptığını tespit etti.

FETÖ'nün bir dönem ABD'de kültürel faaliyetler yürüttüğü Turkish Cultural Centers (TCC) isimli kuruluşa ait internet sitesinde, 2013 tarihli tanıtım kataloğunda resmi yer alan AST yöneticisinin, Murat Kaval ismi ve "TCC CEO'su" sıfatıyla, Massachusetts eyalet binasında yerel yöneticilere hediye takdim ettiği görüldü.

Murat ismini de kullanan Mehmet Kaval, kariyer bilgilerinin yer aldığı LinkedIn isimli internet sitesinde, Peace Islands Institue (Barış Adacıkları Enstitüsü) isimli kuruluşta, 2011-2018 arasında "Üst Yönetici" (CEO) olarak çalıştığı bilgisini paylaştı.

Merkezi New York'ta bulunan Barış Adacıkları Enstitüsü'nün FETÖ'nün dinler arası diyalog faaliyetlerini yürüttüğü ve isim babasının bizzat FETÖ elebaşı Fetullah Gülen olduğu daha önce çok kez haber konusu olmuştu.

Kurucusu olduğu firmaların FETÖ'nün sözleşmeli okullarıyla ilişkisi

ABD'de 140'tan fazla sözleşmeli okulu olduğu bilinen FETÖ'nün New York, New Jersey, Pennsylvania ve Massachusetts eyaletlerindeki okullarına teknik ve eğitim desteği veren bazı firmaların kurucuları arasında da Mehmet M. Kaval ismine rastlandı.

Kaval'ın internette paylaştığı kariyer geçmişinde yer alan Apple Education Services ve Technotime Business Solutions adlı eğitim şirketlerinin FETÖ iltisaklı bazı okullarda yüz bin dolarla ifade edilen yolsuzluk ve usulsüzlük davalarına adının karıştığı kaydedildi.

Amerikan devletinin öğrenci başına para verdiği ve müfredatından teknik malzemesine, bina tadilatına kadar her türlü masrafını üstlendiği FETÖ'nün sözleşmeli okullarındaki yolsuzlukları araştıran "Empire of Deceit" (Aldatma İmparatorluğu) kuruluşunun internet sitesinde de AST yöneticisi Kaval'ın ismi ön plana çıktı.

Sitedeki araştırma raporunda, New York Eyalet Müfettişliğinin, FETÖ'ye ait Syracuse Academy adlı sözleşmeli okul ile Technotime arasında yapılan alışveriş uygunsuz bulunurken Murat Kaval'ın ortağı olduğu şirketin doğu yakasındaki bazı FETÖ okullarına, 655 bin dolarlık teknik okul malzemesi ve güvenlik kamerası sistemleri satışı yaptığı belirtildi.

Ayrıca, Kaval'ın halkla ilişkiler biriminde çalıştığı Apple Education isimli eğitim şirketin New Jersey'de FETÖ'ye bağlı iLearn School System adı altında faaliyet gösteren sözleşmeli okullar başta olmak üzere New York, Pennsylvania ve diğer eyaletlerde örgüt bağlantılı okullara müfredat programı sattığı bilgisine kamuya açık kaynaklarda rastlandı.

Türk okulu yapacağız diyerek topladığı 350 bin doların akıbeti belirsiz

AST yöneticisi Mehmet Kaval'ın resmi kayıtların dışında, daha önceki yıllarda FETÖ'nün ABD yapılanmasında "Bölge İmamı" olarak görev aldığı da ortaya çıktı.

Kaval'ın 2006-2009 yılları arasında örgütün New York taşra imamı olarak görev yaptığı, Rochestar, Buffalo ve Syracuse gibi şehirlerdeki tüm FETÖ kurumlarının yapılanma ve işleyişinden sorumlu olduğu öğrenildi.

Rochester'da yaşayan ve isminin saklı tutulmasını isteyen bir Türk vatandaşı, yaptığı açıklamada, 2007'de Murat Kaval olarak tanınan FETÖ imamının bölgede yaşayan Türk vatandaşlarından "Çocuklarınıza özel Türk okulu açacağız." vaadiyle 350 bin dolar topladığını, "iş bilmezlikten yapılan hatalar nedeniyle" okulun bir türlü açılamadığını ve hayırseverlere iade edilmeyen yardım paralarının akıbetinin ise belirsiz olduğunu söyledi.

Rochester sakini Türk vatandaşı, Kaval'ın para toplarken fotoğraf ve adres bilgilerini paylaştığı okulun değil, "1290 Lake Avenue, Rochester, NY" adresindeki eski bir bakımevininin satın alındığı, çatısı ve iç duvarları tadilat nedeniyle yıkıldıktan sonra ruhsatı için başvurulan bina için "okul imarına uygun olmayan bölge" olduğu gerekçesiyle izin alınamadığı bilgisini aktardı.

Okul için toplanan paralar iade edilmedi

New York'un 3 ilçesinde FETÖ'ye ait kültür merkezleri, sözleşmeli okullar ve üniversite öğrencilerin kaldığı örgüt evlerinin tamamından sorumlu olan Kaval, okulun yapımını sağlayamadığı gibi, bölgedeki Türk halkından toplanan paraları da iade etmeyince, Pennsylvania'daki örgüt merkezine şikayet edilmesi üzerine görevinden el çektirildi. Kaval'ın yerine Şerif Meral isimli yeni bir "imam" atandı.

Kaval ile ilgili bir başka iddia da Rochester'da yarım kalan okul projesi için alınan arsa ve binaların, Y.Y. isimli bir Türk vatandaşın cami inşası için almaya çalıştığı bir mekan olduğu yönünde.

Rochestar'daki Türk vatandaşlarının çoğu tarafından bilindiği söylenen olayda, Kaval'ın, bir başka dini grubun temsilcisi olan Y.Y'yi, cami yapmak niyetiyle bulduğu arsadaki 2 binanın birisini okul, diğerini cami olarak beraber işletilebileceği konusunda ikna ettiği, sonrasında ise bu kişiyi tamamen projenin dışında bıraktığı iddia edildi.

Yöneticiliğini yaptığı kurumla bağını gizleme çabası

Mehmet Kaval'ın, Rochester merkezli örgüt imamlığının yanı sıra bir dönem birlikte anıldığı Helping Hands Relief Foundation, Inc. ve Hizmet Relief, Inc. isimli FETÖ'ye bağlantılı kuruluşların bilgisini LinkedIn'deki kariyer geçmişine dahil etmediği gözlendi.

2018'de kurulan AST'nin vergi kayıtlarında tam zamanlı çalışan ve CEO olarak kayda geçen Kaval'ın isminin, kurumun resmi internet sayfası dahil bugüne kadar hiçbir bildiride veya etkinlikte yer almaması dikkati çekti.

Kaval'ın, tepe yöneticiliğini yaptığı kurumda isminin açıkça zikredilmemesi, daha önce çalıştığı FETÖ kurumları ile AST arasında bağ kurulmasını önleme çabası olarak algılandı.

AST'nin kadın çalışanının geçmişinde de benzer FETÖ bağı

En son, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebeti ile şiddet mağduru kadınların resim ve isimlerinin arasına terör örgütü kapsamında tutuklanan bazı kadın ve erkek FETÖ üyelerinin dövizlerinin de taşındığı gösteriler düzenleyen AST'nin Kadın İlişkileri Direktörü Hafza Girdap'ın da kamuya açık kaynaklarda, tıpkı Mehmet Kaval gibi geçmişte birçok FETÖ kuruluşuyla bağının olduğu tespit edildi.

AST'nin her organizasyonunda ön plana çıkan Girdap'ın, 2018 yılına kadar Georgia eyaletindeki Fulton Science Academy isimli FETÖ'nün sözleşmeli okulunda İngilizce öğretmenliği yaptığı bilgisini, LinkedIn sayfasındaki kariyer geçmişine eklediği görüldü.

Girdap'ın aynı sayfada, 2004-2009 yıllarında FETÖ'nün Türkiye'de açtığı ilk yüksek eğitim kurumu olan Fatih Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı üzerine yüksek lisans yaptığı bilgisi yer aldı.

Girdap ayrıca, New Jersey'de faaliyet gösteren Sisterhood of Salaam Shalom isimli dinlerarası diyalog kuruluşunda gönüllü üyeliği bulunduğu bilgisini de aynı platformda paylaştı.

İsrail'de siyah kıyafetleri ve saçlarının yan tarafını uzatmalarıyla dikkati çeken Haredi Yahudileri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirlerine karşı düzenledikleri protestolarla sık sık gündeme geliyor.

Koronavirüs tedbirlerine uymayı ve aşı olmayı reddettikleri için salgının yayılmasına neden olmakla suçlanan ve "Ultra Ortodoks" olarak da bilinen Haredi Yahudileri, 9 milyon civarı İsrail nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturuyor.

Fazla sayıda çocuk sahibi oldukları için nüfusları hızla artan Haredilerden bazıları, Kovid-19 tedbirleri karşıtı gösterilerde çöp tenekelerini yakarak polisle çatışmıştı.

Haredi Yahudilerinin yaşadığı Batı Kudüs'teki Meaşerim mahallesine habercilik faaliyeti için gittiğimizde biz de saldırıya uğradık ve aracımız hedef alındı.

Saldırıdan önce Meaşerim'in sokaklarında dolaşarak bu dindar Yahudi toplumunun üyelerine, "Koronavirüs tedbirlerine ve aşısına karşısı mısınız? Karşıysanız, neden?" gibi sorular yönelttik.

Aldığımız cevaplar şöyle:

Samuel Ben Hamo (Yeşiva din okulu öğrencisi):

Evet, karşıyım. Çünkü her yıl alkolden ve sigaradan birçok insan ölüyor. Bunun için kimse bize talimat falan vermiyor.

Bize söylenen talimatlar sadece koronavirüs için. Kanser gibi büyük hastalıklar için de talimatlar verilmiyor.

Bu da bunun bir yalan olduğunu gösteriyor. (İsrail'de) her gün 5 bin kişi korona oldu diyorlar.

Bunu bir seneye vurursak İsrail nüfusundan büyük bir sayı çıkar ortaya. Bu da bunun büyük bir yalan olduğu anlamına geliyor.

"Netanyahu dahil kimseden korkmuyoruz"

Soru: Hükümetin sizin üzerinize gelmek için koronavirüs salgınını kullandığını mı düşünüyorsunuz?

Samuel Ben Hamo: Hamursuz ve Purim gibi tüm bayramlarımızda her yeri kapatıyorlar.

Netanyahu'nun evinin önünde 20 bin kişi protesto düzenleyince onlara kimse bir şey demiyor. (

Haredi) Yahudi toplumuna karşı savaş açıp bizi aşağı çekmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Bibi (İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu) dahil kimseden korkmuyoruz.

Korona (isimli bir virüs) var ancak bunu (İsrail'deki) hükümet, Bibi (Netanyahu) ve Sağlık Bakanı yaptı.

Pfizer firmasına ve Bill Gates'e her yıl 36 milyon doz aşı parası ödemek istiyorlar. Bunu (bir şeyden) anlamayan miskinlere söyleyebilirler ama biz (gerçeği) anlıyoruz, kontrol ediyor ve öğreniyoruz. Hükümete ait tüm koronavirüs istatistiklerine bakıyoruz.

Her söyleneni kolayca yutacak insanlar değiliz.

"Koronavirüs tedbirlerine ve aşısına karşıyım"

Yohana (Soyadını vermek istemedi): (Koronavirüs tedbirlerine ve aşısına) Ben de karşıyım.

Soru: Neden karşısınız?

Yohana: Ben size şahsi fikrim olduğunu söyledim, o kadar.

Soru: Evet ama bu fikrinizin neye dayanıyor?

Yohana: Bu kimseyi ilgilendirmez. Benim fikrim bende kalsın. Bu kadar.

"Harediler arasında tedbirlere uymayanların oranı yüzde 10'dan az"

Samuel Deutsch (Banka Müdürü): Korona (diye bir hastalık) var. Korkutucu bir şey. İnsanlar hastalanıyor, ölüyor. Dolayısıyla (insanların) aşı olmaları gerek. Ben de korona oldum. Tanrıya şükür iyileştim. Aşı da oldum.

Sanırım (Harediler arasında koronavirüs tedbirlerine uyanların ve aşı olanların oranı) yüzde 80 veya 90.

(Tedbirlere ve aşıya karşı olanların oranı) yüzde 10’dan daha az. (Korona tedbirlerine karşı protesto düzenleyip polisle çatışmak)

Kötü bir şey. Talimatlara uymalıyız.

Yoel Bar Or (Dini Kitabevi Sahibi): (Haredi Yahudilerinin Kovid-19'la ilgili talimatlara uymadıkları veya buna karşı oldukları)

Yalan haber. İsrail’de bir çok farklı Haredi var. Haredilerin büyük kısmı korona konusunda sağlık bakanlığının dediklerine uyuyor.

Maske takıyorlar, okula gitmiyorlar. Her toplumda olduğu gibi (tedbirlere karşı gelen) radikaller de var. (Mesela seküler bir kent olan) Tel Aviv’de insanlar Purim Bayramı'nda parti yapıyor.

"Koronavirüsü hükümetin çıkardığına inananlar var"

İsrael Cohen (Kitabevi Sahibi): (Haredi Yahudileri arasında) Çok küçük bir oranda insan koronavirüs tedbirlerine karşı çıkıyor.

(Meaşerim mahallesinin bir bölümünde yaşayan bazı insanlar) Her şeyin kendi toplumlarına karşı olduğunu düşünüyor.

Hayatlarının tamamını hükümete karşı olarak yaşıyorlar. Hükümetin koronavirüsü çıkardığını düşünüyorlar.

Ancak bunların (toplam Haredi nüfusu içindeki) oranı az. Sanırım İsrail’de yaşayan Ultra Ortodoksların yüzde 10’unu oluşturuyorlar.

Dünyanın her yerinde G-7 ülkelerinin ve Bill Gates’in bunu (koronavirüsü) çıkardığına inananlar var. Bu sadece İsrail’e has bir durum değil. Bu insanları her yerde bulabilirsiniz. (İsrail’deki bu azınlık) Büyük gürültü çıkarıyor.

Bazen küçük bir toplum büyük gürültü çıkarabilir. Nasıl büyük gürültü çıkaracaklarını biliyorlar. Sokakları sürekli nasıl kapatacaklarını biliyorlar.

"Aşı yaptıranların öleceğini yazan pankartlar asıyorlar"

Avi Moskof (Yeşiva din okulunda öğrenci): İsrail’deki insanların çoğu koronavirüsün varlığına inanıyor ancak şu tarafta (Meaşerim mahallesi) yaşayan insanlar korona diye bir şeye inanmıyor.

Aşının çok tehlikeli olduğunu ve aşı olan herkesin öleceğini yazan pankartlar asıyorlar. Orası İbranicede Meaşerim olarak adlandırılan mahalle.

Bu insanlar birçok şeye inanmıyor. Kendi kendilerine yaşıyorlar. Hükümete inanmıyorlar. Kimseye inanmıyorlar. Kendi toplumları var. Biz buna İbranicede “Madina be madina” (ülke içinde ülke) diyoruz.

"Polis bile orada yürümekten korkuyor"

Meaşerim’de yaşayanların neredeyse yüzde 99’u koronavirüse inanmıyor. Maske takmıyor.

Orada yürürseniz maskeye ihtiyacınız yok. Polis bile orada yürümekten korkuyor.

Eğer polis, hatta siz oraya giderseniz kamera taşıyanlardan nefret eden bu insanlar sizi taşlayacaktır.

Çünkü (orası) ülkede tamamen farklı bir yer gibi.

Ben de Haredi Yahudisiyim ancak Haredilerin çoğu koronavirüs tedbirlerine uyma konusunda dikkatli.

Oradaki (Meaşerim mahallesindeki) Harediler saçlarının kenarlarını uzatıyorlar ve farklı bir çeşit kıyafet giyiyorlar.

(Koronavirüs gibi şeylere) çok karşılar. (Bunların Harediler arasındaki oranları) sanırım yaklaşık yüzde 5 ile 10 arasında.

"Biz akıllı telefon kullanmıyoruz"

Başta birçok Haredi koronavirüs hakkında bilgi sahibi değildi. Bakın benim de “koşer” (helal, akıllı olamayan) telefonum var.

Bu benim telefonum. İnternet yok bunda. (Koronavirüs gibi) Bu tarz şeyleri öğrenmenin bir yolu yok.

Ancak (şimdi) duvarlarda bunu (koronavirüs salgını) anlatan bir sürü afiş var. Gazeteler anlatıyor. Şimdi (Harediler de dahil) herkes koronavirüsün ne olduğunu biliyor.

Soru: Peki neden akıllı telefon kullanmıyorsunuz?

Çünkü içinde bir sürü kötü şey var ve bağımlılık yapıyor. Telefonuna bakarken duvara çarpan insanlar görebilirsiniz.

Fazla alışkanlık yapan bir şey. Eminim siz de biliyorsunuzdur bunu. İçinde bir insanı mahvedebilecek bir sürü kötü şey var.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Medicana Ataşehir Hastanesi hizmete açıldı

2021-03-09 12:30 - Yerel haber-Şirket Haber

Kovid-19 ile mücadelede 'Haftalık Tematik Denetim' sürecine geçiliyor

2021-03-05 23:21 - Gündem

İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ İYİ Parti'den istifa etti

2021-03-04 19:46 - Gündem

Mimar Sinan'ın anısı Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi'nde yaşatılacak

2021-03-04 17:02 - Kültür Sanat

Bakan Pekcan: Gelecekte çok daha fazla kadın örnek başarılara imza atacaklardır

2021-03-08 17:57 - Ekonomi

Erdoğan - Macron görüşmesi Rus basınında geniş yankı buldu

2021-03-03 09:09 - Medya

Sağlık-Sen şubatta yaşanan 9 şiddet olayında 13 sağlıkçının saldırıya uğradığını açıkladı

2021-03-06 15:06 - Gündem

Savunma sanayisinden genç kızlara davet

2021-03-08 20:26 - Gündem

Borrell: Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak yakalanması gereken gerçek bir fırsat var

2021-03-05 21:11 - Dünya

Galatasaray deplasmandan mağlup ayrıldı

2021-03-04 00:46 - Spor

İlgili Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bişkek Kırgız-Türk Dostluk Devlet Hastanesi'nin açılışını yaptı

16:28 - Gündem

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde çok sayıda silah ve mühimmat imha edildi

16:16 - Gündem

Türkiye ile Kırgızistan arasında 19 anlaşma imzalandı

16:10 - Gündem

Oto tamircileri meslekte yetiştirecek çırak bulamıyor

16:08 - Gündem

Antalya'da misafir edilen Ukraynalı çocuklar ülkelerine uğurlanıyor

15:58 - Gündem

Günün Manşetleri

DSÖ: Gazze'de 12 bin ila 14 bin kritik hastanın tıbbı tahliyeye ihtiyaç duyduğunu tahmin ediyor

16:37 - Dünya

Çin, yeni nesil "FC-31" savaş jetini gün yüzüne çıkarmaya hazırlanıyor

16:33 - Dünya

Sakarya, tarihinin en yüksek ekim ve 10 aylık ihracat rekorunu kırdı

16:28 - Ekonomi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bişkek Kırgız-Türk Dostluk Devlet Hastanesi'nin açılışını yaptı

16:28 - Gündem

Rekabet Kurulunda 2 şirket hakkında sözlü savunma toplantısı

16:26 - Ekonomi