?>

FETÖ'den ihraç edilen hakime Danıştaydan ret

Danıştay 5. Dairesi, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen hakimin HSK kararının iptali istemi ile tazminata ilişkin istemlerini oy birliğiyle reddetti.

Gündem - 5 yıl önce

Ankara

Danıştay 5. Dairesi, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen hakimin, hakkındaki Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararının iptali ile yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle iadesi istemiyle açtığı davayı reddetti.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal Kapsamında FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verilen bir hakim, HSK Genel Kurulunun ihraç kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararın iptali ile yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle iadesi istemiyle Danıştayda dava açtı.

Dava dilekçesinde, HSK kararlarının, Anayasa'ya, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'na ve ilgili mevzuata aykırı olarak usule ilişkin işlemlere riayet edilmeden, hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, hakimlik teminatı ve adil yargılanma hakkı ihlal edilerek adli soruşturma sonucu beklenmeksizin tesis edildiği, genel geçer gerekçelerle davacının terör örgütü üyesi olduğu kabul edilerek ve adının basına sızdırılması suretiyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürüldü.

Davaya bakan Danıştay 5. Dairesi, HSK kararının iptali istemi ile tazminata ilişkin istemleri oy birliğiyle reddetti.

Gerekçeden

Dairenin gerekçesinde, davacının 24 Ağustos 2016'da HSK Genel Kurulu kararıyla meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin de 29 Kasım 2016'da reddedildiği belirtildi.

Davacının, ceza yargılaması sonucunda İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Davacı hakkında ByLock tespit tutanakları ile tanık beyanlarına da yer verilen gerekçede, dava konusu kararlar ile davacının özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin, zorlayıcı bir toplumsal gereksinim olarak ortaya çıktığı vurgulandı. Gerekçede şu tespitler yapıldı:

"Dava konusu kararlar ile davacının özel hayata saygı hakkına yapılan müdahale, zorlayıcı bir toplumsal gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Nitekim 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan darbe teşebbüsü nedeniyle 'ulusun varlığını tehdit eden bir tehlike'nin bulunduğu açıktır. Darbe teşebbüsünün faili FETÖ'nün kendine özgü niteliği göz önüne alındığında, bu tehlikeye karşı alınan ve davacının yargı yetkisini kullanmasına son veren tedbirin yaşanan durumun ortaya çıkardığı zorunluluktan ve bu durumun faili olan örgütün devleti ele geçirmeyi amaç edinen niteliğinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Olağanüstü koşullar altında ve olağan demokratik düzene geri dönebilmek amacıyla söz konusu terör örgütü ile iltisak ve irtibatı bulunan davacının yargı yetkisini kullanmasına son veren tedbirin demokratik bir toplumda gereklilik arz ettiği açıktır.

Demokratik kurumlara ve demokratik toplum düzeninin bizatihi kendisine karşı yapılan darbe teşebbüsü sonrasında, bahse konu teşebbüsün faili olan FETÖ ile iltisak ve irtibatı olduğu gerekçesiyle hakkında tesis edilen dava konusu kararlar ile yargı mensubu olarak görev yapması nedeniyle üstün kamu gücü ayrıcalığına sahip olan davacının, meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verilmesi suretiyle özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin, Avrupa insan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu anlaşılmıştır."

Gerekçede, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bu açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği belirtildi.

Böylece davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği kaydedildi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Vücuttaki ödemin nedeni kalp yetmezliği olabilir

2019-08-29 16:02 - Sağlık

Alman katolik rahibesi Rotraut Scheer nasıl Şule Yüksel Şenler oldu?

2019-09-02 09:11 - En Son Yazılar

Tataristan halkı, Gökdeniz Karadeniz'in yaptırdığı caminin açılışını bekliyor… Erdoğan açılışa gelıyor mu!

2019-08-30 18:34 - Özel Haber

Azeri eski milletvekili Aydın Abbasov'dan 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlaması

2019-08-30 19:17 - Özel Haber

AFAD'dan 'afet çantası' hazırlama önerileri

2019-09-03 22:52 - Gündem

Büyük hadis alimi: Buhari

2019-08-31 14:42 - Dünya

Dededen toruna 6 asırlık lezzet: Ayhan patlıcanı

2019-09-01 15:02 - Gündem

Perinçek’in “Heykeli kaldıralım” teklifine AK Parti’den güçlü destek

2019-08-31 21:29 - Özel Haber

Dünya uygarlık tarihine ışık tutan höyük: Çayönü

2019-09-03 16:17 - Gündem

Yunanistan'dan Türkiye'yi ilgilendiren 'göçmen' kararı

2019-08-31 21:17 - Dünya

İlgili Haberler

İstanbul'da "Filistin'e destek konvoyu" oluşturuldu

17:42 - Gündem

Türk Silahlı Kuvvetleri, Bulgaristan'ın ev sahipliğindeki POSEIDON-2024 Tatbikatı'na katıl

17:03 - Gündem

Anıtkabir'de 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü öncesi ziyaretçi yoğunluğu

16:47 - Gündem

Depremlerden etkilenen Onikişubat'taki afetzedelerin konteynerleri kışa hazırlandı

15:42 - Gündem

İçişleri Bakanı Yerlikaya: 47 ilde gerçekleştirilen eylemlerde 235 şüpheli gözaltına alındı

15:27 - Gündem

Günün Manşetleri

MHP Genel Başkanı Bahçeli, klasik otomobiliyle Ankara'yı turladı

18:43 - Siyaset

Kadın futbolunda derbiyi Beşiktaş kazandı

18:37 - Spor

Hatayspor, sahasında Gaziantep FK'yi 3-1 yendi

18:22 - Spor

Alex'ten eski takım arkadaşı Volkan Demirel için duygusal paylaşım

18:03 - Spor

İstanbul'da "Filistin'e destek konvoyu" oluşturuldu

17:42 - Gündem