İzmir’de yaşayan 21 yaşındaki Aylin Ekin, Selebral palsi hastalığı nedeniyle sol kolunu kullanamıyordu. Buna rağmen hem okuyup hem de çalışan Ekin, Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü’nü kazandı. Bin bir zorlukla mücadele ederek eğitimine devam eden genç kız, okulunu 4 yıllığa uzatmak için dershaneye gittiği sırada beyin kanaması geçirdi ve felç oldu. Kollarını ve bacaklarını kullanamayan, gırtlak kanseri olan annesinin yardımları ile yürüyebilen Ekin, sağlığı nedeniyle sadece sınavlara gidip gelebiliyor. İğneli tedavi uygulaması için 3 ayda bir Kocaeli’ye gitmek zorunda kalan ve 2 bin lira harcayan Ekin, ailesinin maddi durumunun yeterli olmadığını belirterek yardım istedi.
“BU HASTALIĞI TEK BAŞIMA YENEMEM”
Felç geçirdikten sonra okula ara vermek zorunda kaldığını ifade eden Ekin, şöyle konuştu: “Eve hapsoldum ve birisine bağımlı duruma geldim. Bu yaşıma kadar tek kolumla geçimimi sağlayan, hem okuyup hem çalışan biriydim. Ancak felç geçirdikten sonra hiçbir şey yapamaz duruma geldim. Eskiden sol kolumla her şeyi yapıyordum, felç sonrası ise hiç kullanamamaya başladım. Ne olur bana yardım edin. Bu hastalığı tek başıma yenemem. Ailemin ekonomik durumu yok. Bana tedavi konusunda ne olur yardım edin. Eve ulaşmakta zorlanıyorum, merdivenler zorluyor ve egzersiz yapabileceğim bir odam yok.”
“GENÇ YAŞTA EVE HAPSOLMAK İSTEMİYORUM”
Tedavilerinin çok masraflı olduğunu dile getiren Ekin, “3 ayda bir Kocaeli’ye gidiyorum. Kasılmalarım var ve bunu azaltacak İzmir’de olmayan bir iğneli tedavi yöntemi uygulanıyor. Tedavi süresince ilerleme kaydettim ancak ekonomik durumumuz yüzünden zorlanıyoruz. 2 bin liraya yakın paramız gidiyor. Sesimi duyan yardımseverlere ve devlet büyüklerine sesleniyorum; ben 21 yaşındayım. Bu genç yaşımda eve hapsolmak istemiyorum. Birisine bağımlı olmak istemiyorum. Kendi hayatımı idame ettirecek şekilde iyileşmek istiyorum” diye konuştu.
TATLISES’E ULAŞMAK İSTİYOR
“İbrahim Tatlıses’e de ulaşmak istedim çünkü ben en iyi anlayan odur diye düşündüm ancak ulaşamadım” diyen Ekin, hayalinin ise bir rehabilitasyon merkezi açmak olduğunu belirterek şunları söyledi: “Allah yapamayacağın bir şeyin hayalini kurdurmazmış. Ben de hayalini kurduğum şeyin Allah tarafından nasip edileceğini biliyorum. O yüzden umut ediyorum. Asla pes etmedim. Benim hayalim üniversitemi okuyup kendi hastanemi kurmaktı, artık hayalim bütün felçli hastalara umut olacak bir rehabilitasyon merkezi açmak. İyileştiğimi gösterip ‘ben de sizin gibiydim’ diyerek onlara umut ışığı olmak istiyorum."
"BEN ANNEMİN SESİYİM, O DA BENİM EL VE AYAKLARIM"
Ekin'in annesi Siyam Ekin ise gırtlak kanseri nedeniyle konuşmakta güçlük çekiyor. Rahatsızlığına rağmen en büyük destekçisinin annesi olduğunu kaydeden genç kız, "Ben annemin sesi oldum, annem de benim elim ve ayaklarım. Rabbim annelerimizi başımızdan eksik etmesin" ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com