Fas'ın Batı Sahra bölgesinin bağımsızlığını savunan Polisario Cephesi temsilcisinin Moritanyalı yetkililerle görüşmesi Fas-Moritanya ilişkilerinde gerilime yol açtı.
Fas Hükümet Sözcüsü Hasan Abyabe'nin kasım ayında Moritanya'yı ziyaretinin yanı sıra Dışişleri ve Afrika İşbirliği Bakanı Nasır Burita'nın açıklamalarıyla olumlu yönde ilerleyen iki ülke ilişkilerinde Batı Sahra meselesi "gizli anlaşmazlık" olarak yeniden ortaya çıktı.
Polisario Cephesi 19-23 Aralık'ta 15. konferansını düzenlemeye hazırlanırken, cephenin liderlerinden Muhammed Selim Veled Salik'in geçen ay sonunda Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani ve İslami eğilimli Tevasul Partisi dahil siyasi partilerin liderleri tarafından kabul edilmesi Fas'ın tepkisini çekti.
Fas-Moritanya ilişkileri inişli çıkışlıFas'ın Vecde kentinde bulunan I. Muhammed Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Halid Şeyat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ilişkilerin inişli çıkışlı olduğunu ve bunun somut nedenlere dayandığını söyledi.
Şeyat, "Moritanya, Batı Sahra konusunda net bir tutum sergilemiyor, bu durumu Cezayir-Fas ilişkilerinin seyrine bırakıyor. Bunun bir tarafı tercih etmekten daha kazançlı olacağını düşünüyor." dedi.
Fas, Batı Sahra'da kendi egemenliğinde bir federasyon kurmakta ısrar ederken, Cezayir'in desteklediği Polisario Cephesi ise bölgede bir referandum yapılmasını istiyor.
Bu durumun Cezayir ve Moritanya'daki sol partilerin Polisario Cephesi'ne desteğiyle karşılık bulduğunu belirten Şeyat, Polisario'nun bu ülkelerdeki İslami partilerin de desteğine başvurduğunu ifade etti.
"Rabat'ın önünde iki seçenek var"Son gelişmeler ışığında Fas'ın önünde iki seçenek bulunduğuna dikkati çeken Şeyat, bunlardan ilkinin diplomatik yollardan mücadele etmek olduğunu dile getirdi.
Şeyat, Fas'ın bu yolu seçerek Batı Sahra meselesini diplomatik bir sorun haline getirmesinin Moritanya ile ilişkileri çıkmaza sürükleyeceğini ve bu durumun dış politikada, özellikle Afrika açılımı bağlamında Fas'ın çıkarına olmadığını savundu.
İkinci seçeneğin ise Fas'ın halen yaptığı gibi sessiz kalarak beklemek olduğunu belirten Şeyat, "Ancak, Moritanya Fas'ın sabrını zayıflık olarak algılıyor. Fas'ın tıpkı Cezayir gibi bu ülkeye özellikle ekonomik manada baskı yapma imkanı var." dedi.
"Hayati hata"Moritanyalı akademisyen Muhammed Muhtar eş-Şankıti, Polisario Cephesi liderlerinden Salik'in Moritanya'daki İslami eğilimli Tevasul Partisi tarafından kabulünü "hayati hata" olarak nitelendirdi.
Şankıti, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Moritanyalı İslamcıların ülkenin önemli bir meselesinden siyasi rant devşirmesi uygun değil." ifadelerini kullandı.
Polisario Cephesi ve destekçilerinin savunduğu "kendi kaderini tayin" hakkının uluslararası hukukun bir kuralı olmadığını belirten Şankıti, bu kavramın 20. yüzyılın başında sınırların belirlenmesini kolaylaştırmak için benimsendiğini ifade etti.
Şantıki, "Bölge ülkeleri arasındaki bu açığın yapılacak anlaşmayla sonsuza dek kapatılması, Batı Sahra'nın Fas'a bırakılması ve iki büyük komşu olan Fas ile Cezayir arasındaki çatışmanın bitirilmesi Moritanya'nın çıkarınadır." değerlendirmesinde bulundu.
Siyaseten doğru olanın Cezayir ve Moritanya'nın anlaşmayla Batı Sahra meselesinde Fas'ın bölgedeki egemenliğini kabul etmesi olduğunu belirten Şankiti, konunun çözüme ulaştırılması gerektiğini vurguladı.
"İki ülke, ilişkilerini güçlendirerek sürdürmeli"Faslı parlamenter Nebil el-Endelusi, Fas-Moritanya ilişkilerinin "ortak bir coğrafyada ve ortak çıkarlara dayanan, karşılıklı toplumsal ve kültürel bağımlılık esasına dayalı bir tarihe sahip olduğunu" belirtti.
Endelusi, "Son dönemde Fas'ın milli mesele olarak gördüğü Batı Sahra'ya rağmen bu karşılıklı bağımlılık devam etti. Ancak, önemli olan bu iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin ve kardeşlik hukukunun güçlenerek sürmesidir." diye konuştu.
Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaretin 200 milyon dolara ulaştığının altını çizen Endelusi, karşılıklı kazanca dayanan Fas-Moritanya ilişkilerinin daha da güçlenebileceğine dikkati çekti.
Endelusi, Faslı birçok şirketin Moritanya'da telekomünikasyondan altyapı hizmetlerine kadar farklı alanlarda yatırımlarının bulunduğunu ifade ederek, Batı Afrika ülkelerinin (Fas, Moritanya, Cezayir, Tunus) güçlü ekonomik ilişkiler yoluyla büyük bir refaha kavuşabileceğini vurguladı.
Batı Sahra sorunu dahil yapay sorunlarla bu ülkelerin kendi aralarındaki ilişkilerinin bozulduğunu ifade eden Endelusi, bu tür problemlerin ülkelerin gelişmesinin önünde engel teşkil ettiğini dile getirdi.
Batı Sahra sorunuFas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından, Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi, Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991'de, BM'nin ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com