BAU International University Washington D.C. bünyesinde Enver Yücel’in girişimleriyle kurulan bağımsız düşünce kuruluşu Global Policy Institute (Küresel Politika Enstitüsü), 15 Temmuz darbe girişimini Türkiye’den ve dünyadan önemli isimlerin katılımıyla New York’ta masaya yatırdı. Uluslararası kamuoyunun ve medyanın doğru bilgilendirilmesi amacıyla ‘Türkiye’deki Başarısız Darbe Girişiminin Anatomisi’ başlıklı panel, ABD ve uluslararası medya temsilcileri, BM temsilcileri, akademisyenler, politika yapıcıları, büyükelçilikler ve uluslararası sivil toplum kuruluşu liderlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın yürüttüğü panelde ABD Kara Kuvvetleri Emekli Tuğgeneral Mark Kimmitt, Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi (BAUCESS) Direktörü Prof. Dr. Gülnur Aybet, Princeton Üniversitesi Atatürk, Osmanlı ve Çağdaş Türkiye Çalışmaları Merkezi, Emeritus Prof. Heath Lowry ve The German Marshall Fund of the US, Transatlantic Fellow Joshua Walker konuşmacı olarak yer aldı.
“Objektif düşünce kuruluşlarına ihtiyacımız var" 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları anlatan belgesel gösterimi ile başlayan etkinlikle açılış konuşmasını yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, enstitünün yaptığı çalışmalarla büyük saygınlığa sahip olduğu, objektif ve dengeli olmasından dolayı tebrik etti. Siyasetçilerde ciddi bir zemin kayması yaşandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, “Bugün özellikle artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, islamofobia, antisemitizm, Hristiyan karşıtlığı, göçmen düşmanlığı, farklı olan her şeye karşı olma akımı maalesef bizleri tehdit ediyor. Bu akım karşısında merkez siyasetçilerin ve partilerin güçlü duramadığını, popülizme kapıldığını görüyoruz. En temel insan hakları dahil insani konularda bile özelikle medyanın daha objektif ve insani yaklaşım içinde olmasını bekleriz ama bugün dünyada maalesef özellikle de bizim yaşadığımız kıtada, Avrupa'da medyanın da tamamen popülizm içinde olduğu ve göçmen karşıtı ve farklı olanlara karşı bir tutum izlediğini görüyoruz. Böyle bir durumda objektif düşünce kuruluşlarına ihtiyacımız var. Üniversitelere, akademik dünyaya ihtiyacımız var. Enver Yücel’i özellikle tebrik ediyorum. Türkiye’de kurduğu okullar tüm dünyaya yayılıyor” dedi.
15 Temmuz darbe girişimine değinen Çavuşoğlu, “Biraz önce izlediğimiz video 15 Temmuz akşamı yaşadıklarımızın, halkımızın yaşadıklarının sadece bir boyutu” ifadelerini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin o gece yaşadığı darbe girişimini ABD dahil birçok dostumuz, Avrupa'daki dostlarımız darbe girişimini anlayamadılar, göremediler ve görmek istemeyenler de oldu. Özellikle AB içinde bunu görmek istemeyenler de oldu. O nedenle ortaya çıkan görüntüleri iyi izlemek, anlamak ve bir daha böyle darbeleri yaşamamak için gerekenleri yapmak lazım” ifadelerini kullandı.
“Hastasının ölümüne alışan bir doktor gibi artık dünya ölümlere alışmış" Görüntüleri izlemeden Türkiye'de olanları yaşamadan anlamının kolay olmadığını, kendileri için de zor olduğunu anlatan Çavuşoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bugün baktığınız zaman bir günde 200, 300 kişi ölmüş, Esed rejimi Suriye’de günde 300, 500 kişiyi öldürüyor. Dünya artık 300 insanın ölümüne o kadar çok alışmış ki hiç kılını kıpırdatmıyor. Bir terör örgütü bir şehirde, İstanbul'da Ankara'da, Suruç'ta, Gaziantep'de aynı anda 50-100 kişiyi öldürüyor. O yüzden insanlar 10 sene sonra hastasının ölümüne alışan bir doktor gibi artık dünya ölümlere alışmış.”
“Büyük Türk milleti, şehit olmak için caddelere. sokaklara gitti" Türkiye'nin DAEŞ, PKK, PYD, DHKP-C, El Nusra gibi pek çok terör örgütü ile mücadele ettiğini ve darbe girişimi gecesi askerin şehre indiği haberlerini duyunca buna kendisinin de inanamadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Siz şimdi New York'ta asker görseniz ne düşünürsünüz, mutlaka New York'ta terör tehdidi var, terör boyutunun ciddi olduğunu düşünürsünüz” açıklamasını yaptı.
15 Temmuz darbe gecesi 4 bilgi geldiğini ancak darbe girişimi ihtimalin aklına dahi gelmediğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu: “Çünkü biz bunların Türkiye’nin çok gerisinde kaldığını düşünüyorduk. Milletin parası ile alınan bu silahların, millete bu şekilde doğrultacağını ve bir darbe girişiminde bulunacağına inanmıyorduk. O gece milletimiz, büyük Türk milleti şehit olmak için caddelere, sokaklara gitti” ifadelerine yer verdi. Darbe girişiminin arkasında olan FETÖ’nün ABD’de yaşamasından dolayı Amerikan karşıtlığının arttığını sözlerine ekleyen Bakan Çavuşoğlu, “Halkımızda bu hissiyat giderek artıyor” dedi. Bunu düzeltmek için ABD’nin beklentisi olduğunu ancak bunun tek taraflı olmayacağını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Bu kişi iade edilmediği sürece bu duygu, düşünce değişmez. Çünkü yaşananları unutmayız, unutamayız da. İki müttefik ortağız. İyi ortak olmak demek bir ülkenin söylediğini diğer ülkenin kabul etmesi anlamına gelmez. Bizim taleplerimiz karşısında ABD’nin duyarsız kaldığını söylüyoruz. Mesela PYD terör örgütü. Bunlarla işbirliği yapmayın. Bir terör örgütü ile mücadele için ötekinin ideolojisi seküler diye ya da sol diye işbirliği yapmanın çok tehlikeli olduğunu söylüyoruz ama dinletemiyoruz. Farklı görüşlerimiz olur ama farklı görüş olması iki ülkenin dostluğunun ya da müttefikliğinin olmaması anlamına gelmez, ama bu sefer çok farklı. Bunu ABD ile birlikte aşmamız gerek. Atacağımız adımlarla aşacağımıza inanıyorum” açıklamasını yaptı. Global Policy Institute Başkanı Paola von Schirach ise gerçekleştirilen panelde darbe girişimi ile ilgili yanlış anlaşılmaların ya da bilinen yanlışların engelleneceğine vurgu yaptı.
Panelin moderetörlüğünü üstlenen Eski Başbakan Mesut Yılmaz konuşmasında, Türkiye’nin 15 Temmuz’da karşı karşıya kaldığı tabloyu Amerikan kamuoyuna anlatmak için bir araya geldiklerini ifade ederek, Türkiye gibi modern bir ülkede böyle bir gurubun nasıl yapılanmış olabileceğini, planlarının ne olduğu ve başarılı olmaları halinde neler olacağı konusunda Türk halkının kafasının karışık olduğunu belirtti. Yaşananların Türk-Amerikan ilişkilerini doğrudan etkilediğini hatta Suriye olmak üzere Orta Doğu’nun da etkilendiğini belirtti.
“70 yıl boyunca Amerika demokrasi, adalet, ekonomik gelişme açısından Türkiye için çok önemli bir figür oldu” diyen Yılmaz, 15 Temmuz’da Türklerin ABD’nin desteğine çok ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek “Bu desteğin gelmesi ne yazık ki çok uzun sürdü. Ne yazık ki Türk halkının darbeye karşı aldığı tutumu ilk tebrik eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin oldu” dedi. Türkiye’de tüm kesimlerin demokrasiye olan inancının çok sağlam olduğunu kaydeden Yılmaz, ABD’nin Türkiye’nin durumunu anlamasının zaman aldığını belirtti. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın darbe girişimi sırasında rehin alındığını anlatan Yılmaz, bu sürede Akar’ın ifadesinin darbe girişimin arkasında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in olduğunu gözler önüne serdiğini dile getirerek, “Darbe girişiminin iç savaşa neden olması an meselesiydi” dedi.
Lowry: “Darbeler Türk demokrasisini onlarca yıl geriye götürdü"
Princeton Üniversitesi Atatürk, Osmanlı ve Çağdaş Türkiye Çalışmaları Merkezi, Emeritus Prof. Heath Lowry, Nasreddin Hoca’nın bir hikâyesi ile başladığı konuşmasında, bir süre Türkiye’de yaşadığını ve elde ettiği tecrübelerle hem Türkiye’ye dışarıdan bakabildiğini hem de içeriden biri olarak yorum yapabildiğini dile getirdi. Türkiye’de gerçekleşen darbelerde yaşanan değişiklikleri anlattı. Türkiye’de yaşanan darbelerin Türk demokrasisini onlarca yıl geriye götürdüğünü, her bir darbenin uzun süren gözaltılar ile sonuçlandığını ifade etti.
Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi (BAUCESS) Direktörü Prof. Dr. Gülnur Aybet, Türkiye’de yaşananların dışarıdan daha farklı göründüğüne dikkat çekerek, 15 Temmuz’da yaşananların ardından ABD ve Batı medyasının, akademi dünyasının, politikacıların bakış açısının üzüntü verdiğini belirtti. 15 Temmuz darbe gecesinde yaşadıklarını anlatan Aybet, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde mahsur kaldığını ve ilk 10 dakika boyunca neler olduğunu anlayamadığını dile getirdi. Önceleri terör alarmının verildiğini düşündüğü ancak bir askerin ‘yönetime el koyduk evinize gidin” diyerek bağırdığını, askerlerin sivillerin üzerine ateş açtığı anlara şahit olduğunu belirten Aybet, bu anları sesi titreyerek anlattı. Aybet, batı medyasının 15 Temmuz’da yaşananlara gözünü kapattığını belirtti.
Emekli Tuğgeneral Mark Kimmitt, demokrasilerde ordunun sivil yapıları kontrol ermediğine dikkat çekerek, halkın orduyu değil hükümeti seçme hakkını kullandığını ifade etti. Darbe girişiminden 1 hafta sonra Türkiye’ye geldiğini ve Taksim Meydanı’n gittiğini kaydeden Kimmitt, farklı gurupların bir arada olduğunu gördüğünü söyledi.
Enver Yücel: “Türkiye'de yaşananları objektif bir gözle Amerikan kamuoyuna anlatma fırsatımız oldu" Enver Yücel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz’da yaşananlar nedeniyle bu etkinliğin düzenlendiğini vurgulayarak, “15 Temmuz’da Türkiye’de yaşananlar ve ondan sonrasıyla ilgili kuruculuğunu yaptığımız Global Politika Enstitüsü’nün bir girişimi olarak New York’ta Harvard Club’ta güzel bir etkinliğe ev sahipliği yaptık. Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu konuşmalarını yaptılar. Moderatörümüz eski başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz ve çok değerli panelistlerle beraber Türkiye’de yaşananları objektif bir gözle Amerikan kamuoyuna, Amerikan medyasına düşünce kuruluşlarına, üniversitedeki öğretim görevlilerine anlatma şansımız, fırsatımız oldu. Türkiye’de yaşanan olayları tek anlatacak olan sadece hükümet değil, sivil toplum örgütleri olarak, üniversiteler olarak, düşünce kuruluşları olarak, dünyaya bizim de anlatmamız gerekiyor. Sadece devletten beklemek yetmez, bizlerin de bu tür olayları objektif bir gözle dünya kamuoyunu anlatmamız gerekiyor. Onun için güzel bir etkinlik yaptık” dedi.
Bu etkinliğin Türkiye’deki üniversitelerin, düşünde kuruluşlarının yapması gerektiğini kaydeden Yücel, Berlin ve Brüksel’de aynı etkinliği gerçekleştireceklerini ifade etti. Yücel, açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Türkiye’de meseleleri anlattık, anlatıyoruz. Halkımız anladı. Kahramanca bir direniş gösterdiler. Dünyada buna benzeyen bir olay daha olmadı. Artık dünyaya anlatmamız lazım. Amerikalı bilim insanlarının, medyasının katılıyor olması güzel oldu”
AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ise “Böyle işlere ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımızın TURKEN Vakfı’ndaki yemeğe katıldım. Hepimize, düşünce kuruluşlarına, hocalara görevler düşüyor. Anlatmamız lazım. Darbeye karşı demokrasi dersi verdik dünya görmezden geldi, anlamak mümkün değil. Ben de o darbe kalkışmasını memleketim Erzurum’da yaşadım. 100 yıl önce de Erzurum milli mücadeleyi başlatmıştı” dedi.
Ilıcalı, “100 yıl sonra aynı şekilde geldiler. Asker kıyafetli insanlar, sözde askerler tanklarla, ülkemizin tankı, tüfeğiyle sivil insanlarımızı öldürdüler. 241 kişiyi öldürdüler. Gazi meclisi bombaladılar. Halen darbe mi değil mi diye tartışıldı. Gelip meclisi görünce anladılar” ifadelerini kullandı. Darbe kalkışmasının elebaşısının ABD’de yaşadığını belirten Milletvekili Ilıcalı, hukuki işlemlerin başlatılması gerektiğini, iadeden önce tutuklanması gerektiğini bildirdi. Milletin darbe girişimine karşı güzel bir demokrasi dersi verdiğini ve panelin dünyaya bu konuların duyurulması açısından önemli olduğunu söyledi. Dr. Bill Parker da bu tür etkinliklerin önemli olduğunu ifade ederek, bugün ele alınan konunun sadece Türkiye için değil tüm bölge için de önemli olduğunu vurguladı. Parker, oldukça önemli isimlerle önemli görüşlerin ele alındığını kaydetti.
dikGAZETE.com