İSTANBUL (AA) - Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, kronik obstruktif akciğer hastalığının (KOAH) erken evrelerde hiçbir belirti göstermeyebileceğini, bu nedenle düzenli kontrollerin kritik önem taşıdığını belirtti.
Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, KOAH, toplumda yüksek oranda görülen ve öldürücülüğü yüksek olan bir halk sağlığı problemi olarak biliniyor.
Dünya genelinde bulaşıcı olmayan hastalık kaynaklı ölümlerin üçüncü sırasında solunum yolu hastalıkları (4,1 milyon) yer alırken, bu ölümlerin çok büyük kısmı (3,23 milyon) KOAH nedeni ile gerçekleşiyor. Türkiye’de ise 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH olduğu düşünülüyor ancak her 10 KOAH hastasının sadece 1’i doktora başvuruyor. Bu nedenle Türkiye'de bulunduğu tahmin edilen 3-5 milyon KOAH hastasının sadece 300-500 bini doğru tanı alabiliyor.
- KOAH atağı ölüme yol açabiliyor
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, KOAH’ın başta tütün ve tütün ürünleri kullanımı olmak üzere zararlı gaz ve tozlara uzun süre maruz kalmaya bağlı oluşan akciğer inflamasyonuyla birlikte seyrettiğini belirtti.
Hastalığın erken evrelerde hiçbir belirti göstermeyebileceğini, bu nedenle düzenli kontrollerin kritik önem taşıdığını vurgulayan Tokmak, hastalık ilerledikçe öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı ve göğüste baskı şikayetlerinin ortaya çıkacağını aktardı.
Tokmak, ağır ve çok ağır evrelerdeki KOAH’lı hastaların mevcut şikayetlerinde artış yaşandığını ifade etti.
Hastalarda bu dönemlerde öksürük, nefes darlığı ve balgam miktarında artış olduğunu bildiren Tokmak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ayrıca balgam kıvamı ve rengi artıyor. Atakların oluşmasında en büyük sebep araya giren enfeksiyonlardır. Ataklarda kan oranındaki oksijen azlığı nedeniyle siyanoz, ajitasyon, morarma, huzursuzluk, uykusuzluk, terleme, nefes alıp verme sayısında artış, taşikardi ve kandaki karbondioksit artışına bağlı olarak bilinç kaybı, dalgınlık, uyuklama belirtileri gelişebiliyor. Ataklar solunum yetmezliğine, yoğun bakım ihtiyacına, multi organ yetmezliğine ve hatta ölüme yol açabiliyor."
- Sigara acilen bırakılmalı
Muharrem Tokmak, KOAH tedavisinde öncelikle sigara içmenin bırakılması gerektiğini belirtti. Nefes açısı ilaçların düzenli ve doğru şekilde kullanılmasının, grip ve zatürre aşılarının yapılmasının, zararlı gaz ve maddelerinin solunmamasının, solunan ortam havasının temiz tutulmasının ve düzenli egzersiz yapılmasının başlıca tedavi yöntemleri arasında yer aldığı bilgisini veren Tokmak, erken evre KOAH hastalarının tam olarak iyileşebildiğinin altını çizdi.
İleri evre KOAH hastalarında tamamen düzelme olmazsa da hastalığın stabil hale gelebildiğini vurgulayan Tokmak, "Burada yaşam süresini KOAH evresi belirliyor. Ayrıca astım ve KOAH farklı hastalıklar olmasına rağmen kesişen ortak alanları bulunuyor. Ancak sigara içen astım hastalarının KOAH olma riski daha yüksek olarak görülüyor." ifadelerini kullandı.
- 40 yaş üstü göğüs hastalıkları muayenesi olmalı
Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, KOAH’ın erken evrelerinde hastalara yapılan akciğer filminin normal olduğunu, geç evrede ise KOAH’a özgü belirtiler ile tanı konulabildiğini belirtti.
Ancak her durumda akciğer filminin istenmesi gerektiğini vurgulayan Tokmak, şunları kaydetti:
"KOAH dışı bazı hastalıklar, KOAH gibi belirti verdiği için akciğer filmi ile hastalığa tanı konulması gerekiyor. Sigara içen her kişi yakınma olsun veya olmasın 40 yaş üstünde yılda bir kez göğüs hastalıkları muayenesi olmalı, akciğer grafisi çektirmeli ve solunum fonksiyon testi yaptırmalı. Erken evrede tanı konulan hastalar tamamen iyileşebiliyor."