Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programı'na katıldı. Sinan Erdem Spor Salonu'nu dolduran binlerce gence hitap eden Erdoğan, "Siz bu dayanışmanızla tüm dünyaya gerçek barış mesajı veriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
"BÖLDÜRMEYECEĞİZ BU VATANI BU HAİNLERE" Konuşması gençler tarafından tezahüratlarla sık sık kesilen Erdoğan, Güneydoğu'da süren operasyonlarda şehit olanlara rahmet dileyerek, "Güneydoğu'da ülkemizin birçok yerinde bu milletin vahdeti için, bayrağımızın şanlı şekilde dalgalanması için, vatanımızın 780 bin kilometrekarede bir ve bütün olarak kalması için, devletimizin bekası için şehit olan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz' diyor ilahi ferman. Bizler de 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' diyoruz. Böldürmeyeceğiz bu vatanı bu hainlere. Bu fırsatı vermeyeceğiz" diye konuştu.
"BU ZATIN SÖYLEDİKLERİNDE MEZHEPÇİLİK, IRKÇILIK, TERÖR VAR" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini eleştiren Erdoğan, "Çıkmış bir tanesi dünyanın değişik yerlerinde 'başkanlık sisteminin gelmesi için kan gerekir kan' diyor. Bunda 3 unsur var. Bunların bir tanesi mezhepçilik unsurudur, ikincisi ırkçılık unsurudur, üçüncüsü terör unsurudur. Bu zatın söylediklerinde bu üç unsurun tamamı var. Bunlar kandan besleniyorlar. Aynen bölücü terör örgütünün uzantıları gibi. Bunlarda da bu hava esmeye başladı, herhalde oraya imrendiler. Baktılar bu iş sandıkla olmuyor, girdiği her seçimde aldığı netice ortada. Şimdi 'acaba kanla netice alır mıyız?' buna bakıyorlar. Alamayacaksın. Bu milletin üstüne çıkamazsın, millet ne derse o olacak. Halk ne derse o olacak, Hak ne derse o olacak" şeklinde konuştu.
"İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİNİ KALEME ALANLAR, İNSANLIK SINAVINDAN KALMIŞ DURUMDALAR" Türkiye'de eğitim alan uluslararası öğrencilerin dünyanın yaşadığı en büyük insani dramlardan birine de şahit olduğunu söyleyen Erdoğan, "Suriye'de 6 yıldır kardeşlerimiz acımasız bir rejim tarafından hunharca katlediliyor. Bugüne kadar yaklaşık 600 bin masum insan varil bombaları ile, balistik füzelerle, kimyasal silahlarla öldürüldü.13 milyon Suriyeli evinden oldu. Rejim tarafından desteklenen DAİŞ, PYD gibi terör örgütleri işgal ettikleri bölgelerde soykırım uyguladı. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Türkiye olarak krizin ilk günlerinden itibaren Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadık. Onlara kapılarımıza açtık, açmaya da devam edeceğiz. Soframıza bir tabak da onlar için koyduk. Bugün 3 milyon Suriyeli ve Iraklı muhacire sahip çıkıyoruz. Rabbim de bu paylaşmanın bereketini kat kat veriyor. Kişi başına düşen gelirleri bizden kat be kat fazla olan pek çok ülke rahatlarını bozmamak için bu drama kayıtsız kalıyor. Sınır kapılarımızda derme çama barınaklarda, denizlerde yaşanan insanlık dışı manzaraları sizler de bizim gibi yüzünüz kızararak izliyorsunuz. İnsan hakları beyannamesini kaleme alanlar, bugün en temel insanlık sınavından sınıfta kalmış durumdalar. Dün Bosna'da bu imtihanı verememişlerdi, bugün de Suriye'de, Libya'da, Yemen'de veremiyorlar. Ruanda'da insanlar katledilirken kılını kıpırdatmayanlar benzer bir kayıtsızlık içindeler. Ortadoğu için demokrasi karnesi hazırlayanlar, kendi karnelerindeki kırıkları gündeme getirmiyor" açıklamalarında bulundu.
"DAİŞ EYLEMİNE VERDİĞİNİZ TEPKİYİ, NİYE PKK, DHKP-C, YPG SALDIRILARI KARŞISINA ESİRGİYORSUNUZ" Konuşmasında Avrupa ülkelerine terör tepkisi gösteren Erdoğan, "Terör örgütlerinin, eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar, bunların elinde can veren masumların hakkını savunmuyorlar. Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle ne ilgisi var. Eli kanlı caniler ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu. DAİŞ'in eylemelerine verdiğiniz tepkiyi niye PKK, DHKP-C, YPG saldırıları karşısında esirgiyorsunuz. Madem siyasi idamlara karşınızız neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami'nin idamına sessiz kaldınız. Avrupa'dan bir ses çıktı mı? Avrupa'dan bir haykırış çıktı mı? Bunun adı çifte standart değil mi? Biz bunları söylediğimizde beyefendiler rahatsız oluyorlar. Tayyip Erdoğan hemen diktatör oluyor. Rahman'ı idam edenler diktatör olmuyor" ifadelerini kullandı.
"BİZİM KANDAN BESLENDİĞİMİZİ SÖYLÜYOR, HADDİNİ BİL HADDİNİ" CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Van İl Başkanları toplantısında kullandığı sözlere de yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi; "Van'da il başkaları toplantısında konuşan zat şahsıma karşı yine ne yazık ki alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil haddini. Ben halkımdan besleniyorum. Kandan beslenen birileri varsa 1960'da rahmetli Menderes'in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz. Siz kime anlatıyorsunuz. Medya güçlerini, gazetelerdeki tetikçilerini kullanarak bizi karalamaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Onların itibar suikastleri bizi yıldırmaz. Onların iftiraları, hakaretleri bizi hakkı ve hakikati ayırmakta alıkoymaz. Biz mazlumlara sahip çıkmaya, diklenmeden dik durmaya, doğruluğun tarafında durmaya devam edeceğiz. Çünkü biz kuvvetimizi medyadan, sermayeden değil seccadelerini gözyaşları ile ıslatan mazlumların dualarından alıyoruz. Onların hayır duaları bizimle olduğu sürece bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz."
"ÜLKEMİZİN BAŞARILI ÇOCUKLARI PARALEL İHANET ÇETESİ TARAFINDAN KANDIRILDI" Konuşmasında gençlere paralel yapı uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aklınızı ve kalbinize asla birilerine kiraya vermeyin. Bazı maalesef tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanlar var. Sakın onların düştüğü oyuna düşmeyin. Akıllarını kiraya verenlerle beraber sakın olmayın. Vicdanınıza ipotek konulmasına kesinlikle müsaade etmeyin. Unutmayın yanlışın en tehlikelisi doğruya en yakın olandır. Sureti haktan görünenler fark edilmesi en zor olanlardır. Maalesef biz bu konuda son dönemde büyük sıkıntılar yaşadık. Ülkemizde 40 yıl boyunca devlet içinde gizli şekilde örgütlenen hizmet, eğitim, yardım diye insanı kandıran bir yapı, en büyük zararı gençlerimize verdi. Uzun dönem ülkemizin başarılı çocukları paralel ihanet çetesi tarafından kandırıldı, kullanıldı. 2.5 yıldır bu örgütle yoğun mücadele içindeyiz. Bir taraftan örgütün devlet yapımızda yaralarını sarmaya çalışıyoruz, diğer taraftan dünyanın her yerinde bu çetenin kirli yüzünü deşifre ediyoruz. Dünyanın farklı yerlerinde her fırsatı ülkemizi karalamak için kullanan bu şer şebekesine asla prim vermemenizi bekliyorum. Bu yapının teşkilatlarına karşı hakkı ve hakikati anlatacak olan sizlersiniz" dedi.
MEHMET BAŞA
dikGAZETE.com