İzmir
Bayraklı'da depremde zarar gören 4 bloklu Barış Sitesi sakinlerinden Barın, saniyeler süren ancak kendisine çok uzun gelen sarsıntı anını unutamıyor.
Deprem sonrasında 3 bloğu yan yatarak bir kısmı çöken ve bir bloğu da zarar gören, ekiplerin kontrollü yıkımına başladığı sitede yaşayan Barın, çevrede kurulan çadırda hayatını devam ettiriyor.
AA muhabirine, deprem anı ve enkazdan nasıl çıktıklarını anlatan 22 yaşındaki İrem Barın, deprem anında annesinin bakıcılığını yaptığı 2 yaşındaki çocuk ile bir arada olduğunu, sarsıntıyla eşyaların düşmeye başlamasının ardından çocuğu korumaya çalıştığını söyledi.
Evlerinin apartmanın 1. katında olduğunu ifade eden Barın, bulundukları katın çökmesiyle kardeşi, baktığı çocuk ve kendisinin enkaz altında yan yana kaldıklarını belirtti.
"Çocuğun sağlıklı olması aşırı motivasyon verdi"
Barın, enkaz altında 3 saat geçirdiklerine işaret ederek, ölüm korkusu yaşadıkları anları şöyle aktardı:
"Bina depreme direnmedi, depremle savaşmadı bile, direkt aşağıdaydık, ne olduğuna şaşırdık. Bir karanlık vardı. Gözümü kapattığımdan mı aşağıda mıyız bilemedim bir an. 'İyi misin?' diye çocuğu konuşturmaya çalışıyordum. 'Bir yerin ağrıyor mu?' diye sordum. Sesini duydum, 'İyiyim' deyince, onun sağlıklı olması aşırı motivasyon verdi."
"Lütfen hareket etme"
Enkaz altında sıkışmaları nedeniyle birbirlerinden hareket etmemelerini istediklerini dile getiren Barın, ilk 10 dakikadan sonra biraz olsun sakinleştiklerini kaydetti.
Birbirlerine moral vermeye çalıştıklarını ifade eden Barın, şöyle devam etti:
"Birbirimize, 'Nefes alabiliyor musunuz, kolunuzu oynatabiliyor musunuz ?' diye soruyorduk. Arama kurtarma ekiplerinin sesini duyduktan sonra umutlandık. Enkazın altında 3 saatten fazla kalmışız. Çıktığımda saat 18.00'i geçiyordu. 3 saat çok uzun bir süre. Birimiz hareket etsek diğerinin canı yanıyor. 'Lütfen hareket etme' diyoruz birbirimize. Kardeşim hareket ediyor, çocuk daha da sıkışıyor. Hiçbir şekilde hareket edemiyoruz.
İlk 10 dakikadan sonra çok iyi durumda olduğumuzu düşündük. Nefes alabiliyoruz bir kere. Ağzımızda çok toprak yok, kan yok... Üçümüz aynı anda oradayız. Farklı odalarda olabilirdik. Birbirimizin sesini duyamayabilirdik. Şükrettik. Arama kurtarma ekipleri kurtardı."
İrem Barın, ayak parmaklarında kırık ve vücudunda ezikler bulunduğunu, hayatta oldukları için dua ettiklerini söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com