Yerli sermayeli emlak şirketlerinin kurumsallaşmasının şart olduğunu belirten İZEKO Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Güleroğlu, piyasadaki yabancı sermayeli emlak şirketleri nedeniyle Türkiye genelinde her yıl 40 milyon doların yurt dışına çıktığını belirterek, bu paranın ülkede kalması için eğitimli, mevzuatı bilen ve çıtayı yüksek tutan gayrimenkul danışmanlarına ihtiyaç olduğunu söyledi. İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa da Güleroğlu’na destek vererek “Bu kesinlikle yabancı düşmanlığı değil. Bu tamamen mesleğe ve ülkeye sahip çıkmayla ilgili. Ülke bizim, sattığı taşınmaz bizim, emek bizim, sermaye bizim, komisyon bizim, hizmet bizim, ama para yabancı ülkeye gidiyor. Olmaz böyle şey" diye konuştu.
“BU PASTA TÜRKİYE'DE KALSIN”Güleroğlu, “Bu para Türkiye'de kalabilir. Vatandaşların emlakçı seçerken yerli firmaları tercih etmesini tavsiye ediyoruz. Türkiye'de yerli markaların ön plana çıkabileceği, kişilerin kendi markalarını oluşturabileceğini göstermemiz gerekiyor. Vatandaşlar da bu kurumsal kimlik içinde rahat bir şekilde alışverişini yapmaları sonucunda elde edilen gelirin yine Türkiye'de kalmasını hedefledik” ifadelerini kullanırken, Aşa da şunları söyledi: “Türkiye'de toplanan paranın büyük kısma yurt dışına gidiyor. Halen Türkiye'de yüzde 65 bakir bir alan var. Pasta büyük ve bu pasta Türkiye'de kalsın. Ülke ekonomisine faydası olsun. Yeter ki emlakçılık istenen kaliteli seviyeye ve hak ettiği yere gelsin. Bütün amacımız bu.”
“MASA SANDALYE İLE EMLAKÇI OLMAZ”Gayrimenkul danışmanlığının dünyanın en önemli mesleklerinden biri olduğunu dile getiren Aşa, "Emlakçı bir masa sandalye ve çantayla olmuyor. Kurumsallaşmak, eğitim ve disiplin, kendini devamlı geliştirmek çok önemli. Tapu mevzuatı, belediye mevzuatı, maliye mevzuatı ve hatta medeni kanuna kadar 16 tane kanuna hakim olunması gereken, yüzlerce genelge ve yönetmelikle idare edilen bir meslek. Kamuoyunda bilinenin aksine vasıf, eğitim isteyen bir meslek ve kelimenin tam anlamıyla kurumsallaşan bu işte başarılı olur" dedi.
dikGAZETE.com