GRANADA
İspanya'daki son İslam toprağı Granada'da asırlar sonra inşa edilen ilk caminin minaresinden El Hamra Sarayı'na doğru okunan ezanlar, adeta 500 yıl önceki Endülüs günlerine ve ramazanlarına bir hasretin yankısına dönüşüyor.
Granada Ulu Cami müezzini, İslam'ın çağrısını El Hamra'ya karşı haykırırken, eski günlerin şahidi kent sokakları her zerresine işlenen bu sesle bir kez daha buluşuyor.
8 asra yayılan İslam günlerine özlemin nidası...
Bir ramazan akşamı El Hamra'nın uzaktan duyduğu ezan sesi, Granada'da namaza çağrının ötesinde 8 asra yayılan İslam günlerine özlemin nidası oluyor.
Granada'nın 1492'de düşmesinden 5 asır sonra 2003'te inşa edilen bu ilk cami, İspanya Müslümanları için ibadethanenin çok ötesinde bir anlama sahip.
Bahçesi ve nefes kesici El Hamra manzarasıyla eşsiz olan cami, mimarisiyle de Endülüs günlerine selam gönderiyor.
Misafirlerini, El Hamra'da taşlara binlerce kez işlenen La Galibe İllallah (Allah'tan başka galip yok) ifadesi ile karşılayan cami, mihrabı ile de şimdi katedral olarak kullanılan Kurtuba Ulu Cami'ni hatırlatıyor.
El Hamra'nın gölgesindeki iftarın lezzeti...
Cami ramazanla beraber daha fazla Müslüman'ı kendine çekiyor. Gündüzleri Kur'an-ı Kerim tilavetinin yankıladığı cami, akşam ezanıyla Müslümanları mütevazi sofrasına konuk ediyor.
İkram edilen birkaç hurma ve Fas çorbası hariradan ibaret olsa da çoğu sonradan Müslüman olan cemaat için El Hamra'nın gölgesindeki bir iftarın lezzetinin yerini hiçbir şey tutmuyor.
Caminin Genel Sekreteri Zacarias Lopez Rejon, "İftarımızı şimdi hurma ve sütle açtık. Namazdan sonra da Fas çorbası harira servis ediliyor. Akşam namazı sonrası teravih kılıyoruz. Tüm ay içerinde 2 kez Kuran hatmediliyor." dedi.
"Bir camiye sahip olmak bizim için çok büyük anlam ifade ediyor..."
30 yıl önce babasının Müslüman olmasıyla Granada İslam toplumunun cami çalışmalarının başladığını söyleyen Rejon, "Caminin inşasında oldukça zorlandık. Ekonomik ve siyasi nedenlerle süreç uzadı. Nihayetinde 2003 yılında cami ibadete açıldı. 14 senedir caminin kapıları açık, yakında da 15 yılı dolduracağız." diye konuştu.
Camiyi, "hem Granada'ki tüm Müslümanlar hem de komşuları için bir nimet" olarak tanımlayan Rejon, "Bir camiye sahip olmak bizim için çok büyük anlam ifade ediyor. Granadalı Müslümanlar artık 4. nesli büyütüyor." ifadesini kullandı.
"Tüm dünyandan yardıma ihtiyacımız var..."
Zaman zaman İslam hakkında bilgi almak isteyen bazı grupları ağırladıklarını anlatan Rejon, "Camimiz bugüne kadar ekonomik desteklerle ayakta kaldı. Ancak şimdi yeni bir aşamaya geçtik. Elbette Allah'a güveniyoruz. Allah bir caminin kapanmak zorunda kalmasına izin vermeyecektir. Ancak devam edebilmek için tüm dünyandan yardıma ihtiyacımız var." dedi.
"İslam Granada'nın bir gerçeği olmaya devam etti.."
Cami cemaatinden biri de 63 yaşındaki Muhammed İbrahim Perez. Müslüman olmayı, "5 asır sonra kaybolmuş bir geleneğe dönmek" olarak tanımlayan Perez, "İnsanların farkında olmadan görünür bir şekilde sürdürdükleri alışkanlıkların tümü İslam geleneğine dayanıyor.
Çocukluğumdan bu yana aile yaşantımızdan da hatırlıyorum. Bugün bunlar sünnet olarak biliniyor. İnsanlar farkında olmadan İslam kökenli bu küçük alışkanlıkları koruyordu" dedi.
"İlk Müslüman nesilden kalan sayılı kişilerden biri olarak istemeden de olsa Granada'da İslam'ı temsil etme zorunluluğunu hissediyorum." diyen Perez, "İslam doğal bir şekilde her zaman Granada'nın bir gerçeği olmaya devam etti. Granada'daki Müslüman toplumu yalnızca yerel ya da ulusal değil uluslararası açıdan da önemli bir yere sahip" dedi.
Ramazanı yılın en güzel ayı olarak niteleyen Perez, "Ramazan, bir daha gelmesi için beklenen ve arzu edilen bir rahmet. Bu rahmetli ay içerisinde yüzeysel yaşanan materyalist hayat bırakılıyor ve insanlarda bilinç öne çıkıyor. Ramazan sona erdiğinde gündelik hayata yeniden dönmek benim için çok zor." dedi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com