Istanbul
İranlı uzmanlar, bu ülkenin nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşmanın hayata geçirilmemesi ve ABD'nin yaptırımlarının devam etmesinin İran'la komşu ülkelerin "ekonomik ilişkilerini" olumsuz etkilediğini savunuyor.
Konuyla ilgili İranlı İşçiler Haber Ajansına (ILNA) konuşan eski Dışişleri Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur, ülkesinin ekonomik yaptırımlara maruz kalmasının komşu ülkelerle ilişkilerini olumsuz etkilediğini düşünenlerden.
Rahimpur, "Komşu ülkeler bizim sloganlarımıza bakmıyorlar. İran'ın durumu ekonomik yönden iyi değil. Bunun bir yönü komşu ülkelerle ilgili. Bize yaptırım uygulanıyor ve bu ülkeler ABD'nin yaptırımlarını dikkate alıyor. 15 komşu ülkeden en az 10'u, ABD'nin etkisi altında." dedi.
İran Ticaret Odası Enerji Komisyonu Başkanı Areş Necefi de bu kapsamda İran merkezli "Arman" gazetesine verdiği demeçte komşu ülke Irak'ın, doğal gaz alımında İran yerine Katar'ı tercih etmesine değindi.
Necefi, "Irak dışında diğer müşterileri de kaybetmeyle karşı karşıyayız." diyerek, şöyle devam etti:
"Hedef ülkeler üzerinde yoğunlaşmıyoruz. Böyle giderse yaptırımlar kalksa bile bu şartlarda rekabet yapamayız ve önceki konumumuza gelmemiz oldukça güç olur."
İran-Irak Ortak Ticaret Odası Başkanı ve eski İran Petrol İhracatçıları Birliği Başkanı Seyyid Hamid Hüseyni, konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Hüseyni, "Yaptırımların ötesinde ABD'nin nükleer anlaşmadan çıkma konusu da var. İran bazı komşuları ve bölge ülkeleriyle sorun yaşıyor. Bu sorunların birçoğu nükleer anlaşmayla ilgili değil. Bu arada bazı Arap ülkelerinin nükleer anlaşma karşıtlığı azalırken, Tahran yönetimi de komşularıyla ilişkilerini düzeltmek için çaba gösterdi." diye konuştu.
"Her şeye rağmen bu farklılıkları yönetebilmeliyiz"
Hüseyni, İran-Türkiye ilişkilerinin ise "dalgalı, bazen çok yakın ve sıcak, bazen soğuk" seyrettiğini savundu.
"Umarız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tahran'a yapacağı ziyaret, Suriye ve Irak gibi konularda İran-Türkiye anlaşmazlığını azaltmaya vesile olur." temennisini dile getiren Hüseyni, şöyle devam etti:
"Ekonomik alanda Türkiye ve İran bazı pazarlarda eşit değil ve çıkar çatışmaları var. Her şeye rağmen bu farklılıkları yönetebilmeliyiz. İhtilaflara, siyasi ve bölgesel rekabetlere rağmen birçok alanda birlikte çalışabiliriz."
Türkiye'nin yıllık toplam ithalatının yaklaşık 230 milyar dolar olduğuna işaret eden Hüseyni, "İran, Türkiye pazarının yüzde 10'unu elde edebilir. Yaptırımlar kaldırılırsa, Türkiye'yle ticari ilişkilerimiz daha da artar." dedi.
Hüseyni, Türkiye'nin turizm gibi birçok alanda İran ekonomisine yardımcı olabileceğini dile getirdi.
İran ile Türkiye arasındaki doğal gaz anlaşmasının gelecek yıl sona ereceğini hatırlatan Hüseyni, "Bu anlaşma iki cumhurbaşkanı arasındaki görüşmelerin odak noktası olabilir. Tarafların kapasiteleri göz önüne alındığında, Türkiye'nin İran'ın üçüncü veya dördüncü ticaret ortağı olmasını umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Yaptırımlar kaldırılırsa Irak borcunu ödeyebilir"
İran'ın Irak'a doğal gaz ihracatının durdurulacağına ilişkin iddialar hakkında konuşan Hüseyni bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
İran-Irak Ortak Ticaret Odası Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Taraflar arasındaki doğal gaz sözleşmesi 6 yıllık yani 2 yıl daha geçerli. Aramızdaki elektrik sözleşmesi geçen sene 2 yıl daha uzatıldı. Irak'ın bu iki enerjiyi İran'dan almaya ihtiyacı var. Irak'ın 30 bin megavat elektriğe ihtiyacı var, sadece yarısını üretebiliyor.
Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt veya Türkiye'den olsun 500 megavat elektrik ithal etse bile bu, Basra vilayetine dahi yetmez. İran'a yönelik yaptırımları gerekçe göstererek borçlarını ödemeyen Irak'ın aylık 7 milyar dolar petrol geliri var. Yaptırımlar kaldırılırsa Irak borcunu ödeyebilir."
"Katar, Güney Pars Gaz Sahası'nda İran'la iş birliği yapmalı"
İran-Katar ilişkilerine değinen Hüseyni, bu ilişkilerin daha da samimi olması gerektiğini savundu.
Mısır ve bazı Körfez ülkelerinin 2017 yılında Katar'a abluka uygulaması meselesine değinen Hüseyni, o dönem İran'ın Katar'a destek olduğunu söyledi.
Hüseyni, şunları kaydetti:
"Arap ülkeleri Katar'a ambargo uygulandığında İran yardım etti. Buna rağmen Doha, Tahran'a karşılık vermedi. Katar, pazarını İranlılara açmadığı gibi İran'dan ithalata da pek yaklaşmadı.
İran'a yatırım yapmadı, Türkiye, Irak ve Avrupa ülkelerini tercih etti. Hatta İran'la Katar arasında daha önce imzalanan ticaret anlaşmaları da uygulanmadı."
Hüseyni, "Yaptırımların kalkmasıyla Katar, Güney Pars Gaz Sahası'nda İran'la iş birliği yapmalı ve gaz piyasasında koordinasyon sağlamalıyız." ifadelerini kullandı.
İran-Körfez ilişkileri
İran Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı Seyyid Rıza Fatımi Emin'in yakın zamanda Umman'ı ziyaret etmeyi planladığı bilgisini veren Hüseyni, "Umman'la ilişkiler nükleer anlaşmanın başlangıcı olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın Kuveyt'le ilişkilerinin samimi olduğuna işaret eden Hüseyni, İran'ın Suudi Arabistan ile arasındaki görüş ayrılıklarının çözülmesi durumunda Kuveyt ve Bahreyn ile ilişkilerin de daha iyi hale gelebileceği ihtimalinden söz etti.
Nükleer anlaşma süreci
KOEP, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ile Almanya ve İran arasında 2015 yılında imzalanmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekmesi kararının ardından İran'a yönelik ekonomik yaptırımlar tekrar uygulamaya konulmuştu. Bunun üzerine Tahran yönetimi nükleer faaliyetlerine aşamalı olarak geri dönmüştü.
Nükleer anlaşmanın yeniden tam anlamıyla uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşünün ele alındığı nükleer görüşmeler, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve İran'dan üst düzey temsilcilerin katılımıyla Viyana'da yapılıyor.
Anlaşmadan tek taraflı çekilen Washington ise Avrupa Birliği (AB) aracılığıyla görüşmelere dolaylı katılım sağlıyor.
Taraflar, görüşmelerde karar aşamasına girildiğini belirtiyor.
Anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya ile ABD, müzakerelerin kapsamını Tahran'ın balistik füze programı ve bölgesel nüfuzu gibi kendileri için endişeye neden olan çeşitli meselelerle genişletmek istese de İran bu talepleri reddediyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com