İstanbul
Kapitalizm temelli küresel ekonomide 1980’lerden itibaren yaygınlaşmaya başlayan neo-liberal politikalar neticesinde gelir dağılımındaki eşitsizliğin hızlı şekilde artması ve özellikle 2008 finansal krizi sonrası istenilen ivmede büyümenin sağlanamaması birçok problemi de beraberinde getirdi. Bir tarafta son yıllarda etkisini daha keskin şekilde hissettiren küreselleşme, hızla büyüyen küresel şirketler ve makineleşme, diğer tarafta artan işsizlik rakamları, servet dağılımındaki eşitsizlik, hava kirliliği ve daha nicesi…
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla iyice gün yüzüne çıkan bu problemlere karşın ekonomide dönüşüm fikri daha da pekişti. Büyük Sıfırlama fikrini ortaya atanlar da insanın merkeze alınarak küresel ekonominin yeniden inşa edilmesi gerektiği görüşünü paylaşıyor. “Büyük Sıfırlama” projesinin, sistemi kendi çıkarlarına göre yeniden inşa etmek isteyen küresel finans elitleri tarafından gündeme getirildiği eleştirileri de yapılıyor. Kendilerini bu projenin karşısında konumlandıranlar, Kovid-19 salgınının neden olduğu yıkımla toplumlarda daha da belirginleşen huzursuzluktan korkan elitlerin böyle olası bir reform hareketinde başı çekmek istediklerini savunuyor. Dahası, dijitalleşmeyle daha yönlendirilebilir toplumlar yaratmak için yola çıktıklarını düşünenlerin sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Anadolu Ajansı bu çalışmada “Büyük Sıfırlama” projesinin bileşenlerini, küresel ekonominin yeniden inşa edilme ihtimalini ve bu projeye yöneltilen eleştirileri masaya yatırıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com