İzmir
Zeytinyağlı sebze yemekleriyle öne çıkan İzmir'de bu ramazan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını yüzünden restoranların kapanmasıyla evde yapılan yemeklere ilgi arttı.
Ege mutfağı, ramazan ayında iftar sofraları için hafif ve leziz yemekleriyle bir adım öne çıkıyor.
Zeytinyağlı sebze yemekleriyle bilinen Ege mutfağının ramazana özel yemeklerinin başında enginar, zeytinyağlı dolmalar, kabak sıyırma, yoğurtlu patlıcan, mücver, kuzu etli şevketibostan, arapsaçı kavurması, kabak çiçeği dolması ve zeytinyağlı bakla gibi tatlar geliyor.
Bu yıl dünya genelinde toplumların sağlığını önemli ölçüde tehdit eden yeni tip koronavirüs nedeniyle lokantaların kapanması ramazan ayında vatandaşları ev yemeklerine yönlendirdi.
Salgın nedeniyle "Evde kal Türkiye" çağrılarına uyan İzmirli ev hanımları da bu kapsamda birbirinden lezzetli yemekleri iftara yetiştirmek için hummalı çalışmalar yürütüyor.
Evde vakit bolluğunun da etkisiyle unutulmaya yüz tutmuş yemekleri hazırlama imkanı bulan kadınlar, ramazan pidesinden ana yemeklere, şerbetlerden şambali, İzmir lokması, akaşı gibi tatlılara kadar birçok lezzeti iftara yetiştirme imkanı buluyor.
Eğitimlerle kadın istihdamı oluşturmak amacıyla faaliyet gösteren ve Türk mutfağına yönelik çalışmalar yürüten İzmir Olgunlaşma Enstitüsünde Yiyecek İçecek Hizmetleri Alan Şefi Demet Burçak, yaptığı açıklamada, "Geleneksel Ege Yemekleri" teması doğrultusunda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Koronavirüs, kadınları mutfağa zaman ayırmaya yönlendirdi
Bu dönemde insanların ev yemeklerine yöneldiğini ifade eden Burçak, artık ramazan sofralarında evde hazırlanan yemeklerin baş göstermeye başladığını anlattı.
Zeytinyağlı yemeklerin sağlık açısından da önemli olduğunu vurgulayan Burçak, "Koronavirüs nedeniyle insanların dışarıdaki yemek alışkanlıklarının ortadan kalkması, kadınların daha çok mutfağa zaman ayırmasına neden oldu.
Bu sayede özellikle hastalıktan korunmak amacıyla bağışıklığı arttırmak için sebze ağırlıklı olmak üzere tencere yemeklerine önem vermeye başladık. Kültürümüzden gelen tencere yemeklerini beslenmemizde kullanmamızın sağlığımız açısından önemli olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Ramazan ayında evde kaldığı sürede iftar için hazırladığı yemeklerle ilgili bilgi veren Demet Burçak, şunları kaydetti:
"Ramazanda özellikle Ege bölgesinde heybeli çorba başta olmak üzere yoğurtlu çorbalar hem serinletici olması hem de mideyi tok tutması açısından tercih ediliyor. Bunun yanında güveçte pişen et yemekleri hem sağlık açısından hem tok tutmasından dolayı tercih ediliyor.
Yine tencere yemekleri olarak bildiğimiz sebzelerle yapılan patlıcanın ağırlıklı olarak kullanıldığı yemekler Ege de yine yaygın olarak yapılıyor. Ramazan ayının vazgeçilmezi pideyi de bu dönemde rahatlıkla evde yapabiliyoruz.
Ev yapımı ramazan şerbeti ve limonata da çok tercih edilen içecekler arasında yer almakta. Evde yaptığımız tatlıları da iftarın ardından rahatlıkla tüketiyoruz."
Burçak, bu süreçte unutulmaya yüz tutmuş yemekleri de tarifler halinde kitaplaştırıp gelecek nesillere aktarmak istediklerini sözlerine ekledi.
"Her yemeği yapmaya çalışıyoruz"
İzmirli Cemile Şimşek ise yemek yapmayı çok sevdiğini ve bu dönemde evde kaldığı için farklı tarifler denediğini ifade etti.
Daha önceleri evde yapamadıkları şeyleri yemek için sıklıkla dışarı çıktıklarını bu dönemde ise her şeyi evde yapmaya çalıştığını aktaran Şimşek, şöyle konuştu:
"Pek çok yemeği hazır olarak dışarıdan alıyorduk, şu anda salgından dolayı evdeyiz ve hareketlerimiz azaldı buna paralel olarak da bir şeyler yapmak ihtiyacı duyuyoruz.
Bu ihtiyaçlar bir yandan iş yükünü arttırırken diğer taraftan aslında hobi olarak ve zamanı verimli geçirmek için bir alternatif olarak çıkmaya başladık. Artık ev yemeklerini ve tatlılarını çok fazla tercih etmeye başladık.
Şu anda hep evdeyiz ve her yemeği yapmaya çalışıyoruz. Geçenlerde lazanya canım çekti onu evde açarak yaptım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com