Cenevre
DSÖ Sözcüsü Tarik Jasarevic, abluka altında bulunan Gazze'deki sağlık durumu ve yaşanan son gelişmelerle ilgili AA muhabirinin sorularını çevrim içi yanıtladı.
Savaşın 11'inci gününde İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürdü"Gazze'de sağlıkla ilgili durum son derece endişe verici." ifadesini kullanan Jasarevic, hastanelerin hala çok sayıda hasta kabul ettiğini ve kapasitelerinin tamamen dolu olduğunu aktardığını belirtti.
Jasarevic, önceden temin edilen ilaçların kullanıldığına ve şehirdeki yakıtın bitmek üzere olduğuna işaret ederek durumun, çok kritik olduğunu söyledi.
"İsrail'in, Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerin boşaltılması talebinin gerçekleşmesi neredeyse imkansız." diyen Jasarevic, böyle bir tahliyenin gerçekleşmesi halinde hayati tehlike yaşayacak çok sayıda hastanın olduğunu vurguladı.
Jasarevic, birçok farklı hastalığa sahip kişinin basit şekilde hareket ettirilemeyeceğine dikkati çekerek, "İsrail'e bu kararı geri alma çağrısında bulunuyoruz." dedi.
İnsani yardım görevlileri ve tıbbi malzemelerin Gazze'ye ulaşamamasının ayrı bir sorun olduğuna işaret eden Jasarevic, DSÖ'nün, Refah Sınır Kapısı yakınına yaklaşık 80 tonluk tıbbi malzeme ve kronik hastalar için ilaç ulaştırdığını aktardı.
Jasarevic, DSÖ ile Birleşmiş Milletler (BM) sistemindeki diğer insani yardım kuruluşlarının, bu yardımları Gazze'ye ulaştırılması için Refah Sınır Kapısı yakınlarına getirdiğini belirterek, çatışmaların sona ermesi gerektiğini ve bunun daha fazla can kaybının önüne geçeceğini kaydetti.
Gazze'ye yardımların ulaştırılması için çeşitli düzeylerde müzakerelerin devam ettiğini söyleyen Jasarevic, Gazze'ye güvenli erişimin sağlanmasını beklediklerini ifade etti.
Jasarevic, "Bu kadar yüksek sesle kendimizi ifade etmemizin nedeni, bireylerin hayatlarını kurtarmak için hayatlarını riske atan ve muazzam iş yapan Gazze'deki sağlık çalışanlarına bu tıbbi malzemelerin ulaştırılmasının ne kadar gerekli olduğunu herkesin anlamasını istememizdir. Gazze'nin güneyindeki hastaneler de dolu ve sağlık çalışanlarının, nereye gideceklerini bilmeden hastaları bir hastaneden diğerine taşımaları talep edilen bir duruma düşmeleri çok zor." diye konuştu.
Gazze'de yüz binlerce kişinin hayatının risk altında olduğunun altını çizen Jasarevic, "Sağlık malzemelerini Gazze'ye getirmeyi başarsak bile bu sorunu çözmeyecek. Tek çözüm çatışmaların sona ermesidir çünkü her iki taraf da 10 gündür devam eden çatışmalar nedeniyle acı çekiyor." dedi.
Çatışmaların son bulması çağrısı
Jasarevic, Gazze'deki tüm sağlık çalışanlarının olağanüstü derecede dirençli olduğunu ve her şeye rağmen işlerini yapmaya devam ettiklerini belirtti.
Uluslararası insancıl hukuka göre, sağlık çalışanları, sağlık tesisleri ve hastaların korunması gerektiğini vurgulayan Jasarevic, "7 Ekim'den bu yana Gazze'deki sağlık hizmetlerine yönelik 41 doğrulanmış saldırı gerçekleşti. 11 sağlık çalışanı aktif görevdeyken öldürüldü ve 16'sı da yaralandı. Saldırılar arttıkça muhtemelen bu rakamlar da artacak." bilgisini verdi.
Jasarevic, İsrail ve Filistin arasındaki şiddetin son bulması için etkin rol oynayabilecek herkese ellerinden geleni yapması çağrısında da bulundu.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 299'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 778 kişinin öldüğünü, 10 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 61 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan’ın güneyindeki İsrail sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çıkan çatışmalarda ise şu ana kadar 3 sivil ile 4 Hizbullah milisi ve 2 Filistin İslami Cihad Hareketi üyesi öldü.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri hayatını kaybetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com