Ankara
Bugün 26 yaşında olan milli yüzücü Furkan Aygar, 13 yaşında öğretmenlerinin yönlendirmesiyle yüzme sporuyla tanıştı.
Çok sayıda başarı elde ederek bugüne kadar 200 altın madalya kazanan milli sporcu Furkan, pandemideki kapanmadan etkilenerek antrenmanlara ara verdi.
Pandemi sonrası tekrar çalışmalara başlayan Furkan, şimdi yeni şampiyonluklar için kulaç atmaya hazırlanıyor.
Tek amacının yeni şampiyonluklar olduğunu belirten Furkan Recep Aygar, çalışmalara tekrar başladığını belirterek, "Dünyada İstiklal Marşı'nı okutmak istiyorum." dedi.
"Hak etmediğim madalyayı almam"
Anne Hülya Aygar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Furkan'ın küçükken suyu çok seven bir çocuk olduğunu, bunun üzerine de yüzme sporuna başladığını ve çok kısa sürede yüzmeyi öğrendiğini belirtti.
Aygar, şöyle devam etti:
"Furkan bir hafta simitle yüzdü. İkinci haftamızda hocamız Ercüment Kantar, Furkan'ın elinden simidi aldı, onu suya itti. İtiş o itiş, devamı geldi. Furkan, kabiliyeti yüksek, her şeyi algılayan bir çocuk. İlk yarışlarımıza 2016'da girdik. Furkan antrenmanlarda çok dikkate almıyordu, bu yüzden yarışlara gittiğimizde nasıl bir performans sergileyeceğini hiç bilmiyorduk. Furkan, 2016'da yarışlardan birinde diskalifiye oldu, diğerinde hiç yüzmedi. Madalya alamadı diye çok ağlamıştı. Hocası, ağlıyor diye Furkan'a madalya verdi. O madalyayı asla kabul etmedi. 'Ben almam, ben hak etmedim bunu' dedi, bu beni çok duygulandırdı. 2017'de ikinci yarışta 2 altın madalya kazandı."
Furkan'ın azimle antrenmanlara devam ettiğini kaydeden Aygar, verdiği emeklerin karşılığını kazandığı yarışlarla aldığını ifade etti.
"Küllerinden yeniden doğacak"
Anne Aygar, "Özellikle özel çocuğu olan anne babalar, mutlaka bir spor dalıyla çocuklarını meşgul etsinler. Çünkü spor bedenen, zihnen onları çok güzel motive ediyor. 'Burada biz de varız, biz de bir şeyler yapabiliriz hayata dair.' bunu görüyorlar." dedi.
Furkan'ın bugüne kadar 200 altın madalya kazandığını, 4 branşta birincilik elde ettiğini, Türkiye şampiyonu olduğunu ama pandemiyle kapanmaların başlamasıyla yarışların aksadığını anlatan Aygar, "2020 yılında 8 yarışta 7 altın madalya kazanarak 'A' barajını geçti. Çok sayıda madalya kazandı. Bu sene inşallah Furkan küllerinden yeniden doğacak, tekrar şampiyonluklarını bekliyoruz. Hedefimiz dünya şampiyonluğu." ifadesini kullandı.
"Sadece 47 kromozomlular"
Anne Aygar, Down sendromlu çocukların çok özel olduklarını belirterek şunları söyledi:
"Aileler, 'bizim çocuğumuz da böyle olursa' diye korkmasınlar, korkulacak hiçbir şey yok. Önce kabulleneceksiniz anne ve baba olarak. Kabullendiği zaman yüzde 50 bitiyor, geriye yüzde 50 toplum ve dış etkenler kalıyor. Bunlarla mücadele başlıyor. Bu etkenler zor, ama aşılamayacak şeyler değil. Bu çocuklar da var, bunlar da bir insan, sadece 47 kromozomlular, bizden öndeler. Bizim gibi ağlamasını, gülmesini bilen, duygularını ifade eden insanlar. Toplum olarak biraz öteleniyorlar ne yazık ki. Her şeyin bilincindeler, bilincinde olmasa bu çocuk dört branşta sistematik olarak şampiyon olur mu?"
Baba Abidin Aygar da her özel çocuğun sporla tanışması gerektiğine dikkati çekerek, sporun özel çocuklara özgüven verdiğini, sosyalleşmelerini sağladığını vurguladı.
Aygar, "Down sendromlu çocuklar yaptıkları sporla, 'dünyada ben de varım' diyor. Furkan spora başladıktan sonra çok farklı bir çocuk oldu, özel çocuklar mutlaka spora yönlendirilmeli. Furkan'ın hedefi Avrupa'dan sonra dünya şampiyonu olmak, orada İstiklal Marşı'nı okutmak. Tekrar çalışmalara başladı. Eski formunu yakaladıktan sonra bunları başaracaktır." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com