"Dövme meraklıları Chicago'da buluştu” diye de bir başlıkla geliyor “AA” haberi.
İslam’a göre yasak olan ve hatta yapanın da yaptıranın da lanetlendiği dövme işinin meraklıları Chicago'da buluştu.
“Sapkınlık belirtisi” olduğu ifade edilen ve çeşitli cilalı haberlerle gündeme getirilerek ülkemizde de özendirilmeye çalışılan “dövme”, fuar ve çeşitli organizasyonlarla da yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.
ABD'nin Chicago kentinde düzenlenen "Chicago Dövme Sanatları Kongresi” kansere ve çeşitli bulaşıcı hastalıklara yol açabileceği de ifade edilmiş olmasına rağmen "dünyaca ünlü” olarak tanıtılan ve kendilerine "dövme sanatçıları” diyenlerle meraklılarını buluşturdu.
Dövme yapanın da yaptıranın da lanetlendiğine ve dövmenin "sapkınlık belirtisi” olduğuna dair bakınız Prof. Dr. Faruk Beşer ne demişti.
İlahiyat alanındaki çalışmaları ile tanınan Prof Dr. Faruk Beşer, bir makalesinde, işin vehametine iki haberle dikkat çektikten sonra "Konuya İslam nasıl bakıyor?” diyerek şunları kaydetmişti:
"DÖVME YAPTIRMAK SAPKINLIK BELİRTİSİDİR"
Önce iki haber: Birkaç gün önce Hürriyet"te İstanbul"da bir dövme fuarı açıldığından söz ediliyor, bu işin artık bir sektör haline geldiği söyleniyordu.
Haber baştan sona bir reklam ve özendirme havası içinde veriliyordu. Eğer dindarlık buna engel gösterilecek olursa onun da tedbiri alınarak deniyordu ki, Diyanet"in dövmenin haram olduğu ya da abdeste engel olduğu konusunda bir beyanatı yok.
Yani dini açıdan endişe etmeyin.
Türbanlı kızlar dahi dövme yaptırıyorlar.
Bu sebeple bu işi icra edenler bayan dövmeci çalıştırmak istediklerini söylüyorlar.
Bu haberin bende oluşturduğu ilk intiba şu oldu:
Hemen her gün dinle dindarlarla ilgi haberleri korkutucu ve nefret ettirici biçimde verenler, neden dinin yasakladığı bir görüngüyü, bir modayı özendirici biçimde verirler?
Şimdiye kadar bizde modernliğin göstergesi kadının açılması ve içki içmekti. Anlaşılan buna bir de dövme ve pearcing eklendi. Modern olabilmek için şimdi üç sebebiniz var.
İkinci haber:
AB komisyonu, Avrupalı gençler arasında ten üzerine dövme yaptırmak ve delik açtırtmak (piercing) modasının giderek yaygınlaşmasının endişe verici olduğunu açıkladı. Komisyon, bu uygulamaların insan sağlığına olumsuz etkileri üzerinde duruyor.
Karaciğer iltihabı, AIDS, mantar hastalığı, alerji, deri uru, cüzam, tüberküloz, tetanoz ve cilt kanseri gibi hastalıkların bulaşmasının ve yayılmasının söz konusu olabileceği uyarısını yapıyor.
Üye ülke hükümetlerinden, bu konuda acil önlemler almalarını ve özellikle gençleri uyaran kampanyalar başlatmalarını istiyor. (Habertürk)
Konuya İslam nasıl bakıyor?
"Bir şeyin İslam açısından helalliğini ya da haramlığını üç yolla anlayabiliriz:
1.Naslar, yani Kuran ve Sünnet metinleri hükmü bildirir.
2.Hüküm bu iki kaynakta bildirilenlere kıyasla anlaşılabilir.
3.Kıyaslama da mümkün değilse hükmü aranan konunun sağlığa, insana ve insanlığa zararlı olup olmadığına bakılır. Zararlı ise haram, değilse helaldir. Kârı da zararı da varsa çok olana göre hüküm alır.
Buna ayrıca başka inanç ve kültürlere ait uygulamaların da haram ya da mekruh olacağı hükmünü de eklememiz gerekir.
Şimdi konumuza dönecek olursak; Öncelikle dövmeyi lanetleyen naslar mevcuttur.
İşin sağlıkla ilgili yönünü ise yukarıya aldığımız komisyon raporu söylüyor. Bu ölçüde sakıncalı olan bir uygulamayı, insanın ve insanlığın sağlığı için gelmiş olan bir din elbette caiz göremez.
Kaldı ki, dövmeden geri dönüş hemen hemen mümkün değildir. Bu gün koluna sevgilisinin ismini kazıtan bir geç yarın bir başkasıyla evlenirse durum ne olacaktır?
Dini hükmüne gelince:
Dövme çok önemli bir sapma belirtisi imiş ki, Allah Rasulü şöyle buyurur:
''Allah dövme yapana da yaptırana da lanet etsin (ya da, lanet etmiştir)''.
Lanet, Allah"ın rahmet ve ilgi alanından kovulma demektir ve ancak çok önemli sapkınlıklar için kullanılmıştır.
Bu noktada Efendimizden, kendisine hakaret edenlere lanet etmesi istendiğinde, ''ben lanet peygamberi değil, rahmet peygamberiyim'' diyerek bunu yapmadığını da hatırlayalım. Demek ki, dövme umumu ilgilendiren bir meseledir. Çünkü o özel meseleler için asla lanet etmemiştir.
Piercing"te ise Allah"ın yaratmasını bozma ve başka kültürleri taklit vardır.
Picasso"nun bir eserini beğenmeyip ona rastgele fırça atan birisine ne dersiniz? Allah"ın şaheseri olan insan ondan daha mı az değerlidir?
Tam bir mümin bu konuda şöyle düşünür:
''Mademki, Allah, kendi yaratışının bozulmasını şeytani bir eylem olarak niteliyor. O"nun elçisi dövme yapanı ve yaptıranı lanetliyor, o halde ben böyle tehlikeli bir alana girmem ve güzellik sanılan çocuksu çizgilerle Allah"ın bu harika tablosunu bozmam. Onun bana verdiği şekil ve şemaile razı olur ve onu gözüm gibi korurum. Her şeyden önce onun emaneti olduğu için üzerine titrerim. Ama bir hastalık varsa onu tedavi ederim''.
Dövme ve benzeri sapkınlıklar aynı zamanda psikolojik kimlik sorunudur.
İnsanın yaradılış açısından kendisinden memnun olmaması, sonu gelmez rahatsızlıklar doğurur. Benim arşivimde estetik hastalığına yakalanıp ruhen de bedenen de perişan olan kadınlarla ilgili epey bir malumat ve resim vardır.
O halde dövme yapmak ve yaptırmak çirkin haramlardan biridir. Bu yolla kazanılan paralar haramdır. Haramı özendirme de, suça teşviktir.
Yaptıranların bundan tövbe etmeleri halinde günahlarının silineceği de kesindir.
Çıkaramayacakları dövmelerin ise namaza ve abdeste mani bir yönü yoktur.
Ancak çıkarabildikleri ölçüde dövmelerini çıkarmalıdırlar.” (Yeni Şafak - 28 Eylül 2012)
dikGAZETE.com