Donald Trump, Cumhuriyetçi Partinin başkan adaylığını resmen kabul etti

3 Kasım'da yapılacak 59. başkanlık seçimleri öncesinde 4 günlük Cumhuriyetçi Parti Kurultayının son günü, ABD Başkanı Donald Trump'ın resmen partinin başkan adaylığını Beyaz Saray'dan yaptığı konuşma ile kabul etmesiyle son buldu.

Trump konuşmasına, "Bugün, şükran ve sonsuz iyimserlikle dolu kalbimle, ABD başkanlığına adaylığımı kabul ediyorum." ifadeleriyle başladı.

Yeni dönemde Amerikan ekonomisini yeniden tarihinin en iyi günlerine getireceklerini ve ABD'yi tüm tehdit ve tehlikelerden koruyacaklarını vurgulayan Trump, Kovid-19 konusunda, "Son aylarda milletimiz ve tüm dünya görünmez bir düşmana çattı. Bizden önceki cesur Amerikanlar gibi biz de bu zorluğa göğüs geriyoruz. Halkımıza hayatlarını kurtaran tedavileri sağlıyoruz ve yıl sonundan önce belki de daha da yakın bir zamanda bir aşı bulacağız." dedi.

Trump, ABD'de 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinin "ülke tarihindeki en önemli seçim" olduğunu savunarak, şu ifadeleri kullandı:

"İki parti arasında net bir ayrım var. İki vizyon, iki felsefe, iki gündem var. Bu seçim Amerikan rüyasını mı koruyacağımızın yoksa sosyalist gündemin kaderimizi yok mu edeceğinin seçimi. Bu seçimle, milyonlarca yeni iş alanı açmakla, endüstrilerimizi deniz aşırı ülkelere göndermek arasında karar vereceğiz. Bu seçimle, kanuna uyan Amerikan halkını korumakla, vatandaşlarımızı tehdit eden anarşistler, provokatörler ve ayak takımına özgürlük tanımak arasında karar vereceğiz."

Konuşması boyunca Demokrat rakibi Joe Biden'a yüklenen Trump, "Bu gece size basit bir soru soracağım. Ülkemizi paramparça etmek için bu kadar vakit harcayan bir Demokrat Parti, nasıl bu ülkenin lideri olabilir?" dedi.

Ülkedeki siyahiler için de ellerinden geleni yaptıklarını kaydeden Trump, "Afrikalı Amerikalı toplum için, ilk Cumhuriyetçi Başkan Abraham Lincoln'dan sonra en çok şeyi ben yaptım. 3 yılda siyahi Amerikalılar için Joe Biden'ın 47 yıllık siyasi hayatında yaptığından daha çok şey yaptım." mesajını verdi.

Trump, Biden'ın 47 yıllık siyasi hayatını ve Çin politikasını da şu sözlerle eleştirdi:

"Biden hayatını, tarihin yanlış tarafında yer alarak harcadı. Bugüne kadar imzalanmış en kötü ticaret anlaşması olan NAFTA felaketi için oy verdi. Çin'in Dünya Ticaret Örgütüne girmesini destekledi. Güney Kore ile ticaret anlaşmasını destekledi. Yasadışı göçmenler için büyük bir af çıkarılmasını sağladı. Irak Savaşı için oy kullandı. Süleymani'nin öldürülmesine karşı çıktı. DEAŞ'ın ortaya çıkmasına nezaret etti. Biden, Çin'in ekonomisinin güçlenmesine destek oldu. Çok iyi bir istihbarata dayanarak söyleyebilirim ki, Çin bu yüzden Biden'ı destekliyor ve umutsuzca seçimi onun kazanmasını istiyor. Biden seçilirse, Çin ülkemizin sahibi olacak. Ben seçilirsem, dünyada yol açtığı yıkım için Çin'den hesap soracağım."

Trump, ülkede Kovid-19 nedeniyle alınan önlemlerin gevşetilmesi gerektiğini, aksi halde insanların psikolojik sorunlar yaşayacağını savunarak, "Biden'ın planı virüse bir çözüm değil, daha çok virüse teslim olmak." diye konuştu.

Tedarik zincirlerinin ve üretim sektörlerinin ülke içinde kalması için çaba sarf edeceklerini vurgulayan Trump, "Joe Biden'ın ajandası Çin üretimi, benim ajandam Amerikan üretimi." yorumunda bulundu.

Demokratların ve Biden'ın ABD'nin birçok değerini yerle yeksan edeceğini savunan Trump, "Biden sosyalizmin Truva Atı." dedi.

Trump, "Joe Biden zayıf. Emirlerini liberal riyakarlardan alıyor. Bu kişiler, enkaz alanından kaçarken, kentlerini yerle bir eden insanlar." eleştirisinde bulundu.

Biden'ın seçimi kazanması durumunda polis teşkilatlarına verilen fonları keseceğini öne süren Trump, "Demokratlar, ülke genelinde güvenlik güçlerini azaltan yasalar çıkaracak. Böylece tüm şehirler Portland gibi olacak. Biden'ın Amerika'sında kimse güvende olmayacak. Biz her zaman Amerikan güvenlik güçlerinin yanındayız." dedi.

Portland, Kenosha gibi kentlerde şiddet eylemlerine dönüşen protestolara vurgu yapan Trump, federal yetkililerin buralara davet edilmesi durumunda sorunun kolayca çözülebileceğini vurguladı.

Trump, geçen hafta düzenlenen Demokrat Parti Kongresinde, sokaklardaki şiddet ve yağma olaylarına değinilmemesini eleştiren Trump, "Biden ve ekibi, sol kanat anarşiyi kınamadı bunun yerine bu kişilere bağış yaptı." yorumunu yaptı.

Amerikan halkının güvenli ve onurlu bir şekilde yaşaması için çalışacaklarına işaret eden Trump, "Demokrat Parti, anarşistler, yağmacılar, provokatörler, isyancılar, bayrak yakıcılarlarla yan yana durmak istiyorsa bu onların tercihi. Ama başkan olduğum müddetçe, ben bunun bir parçası olmayacağım." ifadesini kullandı.

Trump, sosyal eşitlik, işsizliğin azaltılması, eğitimde fırsat eşitliği, dini özgürlükler, teknolojik gelişmeler gibi alanlarda ilerleme vaadlerinde bulunurken, "Amerika, uzay alanında Ay'a ilk kadın gönderen ülke olacak. Amerika, Mars'a bayrağını diken ilk ülke olacak." diye konuştu.

Trump, dış politika konusunda da Afganistan'daki "sonu gelmeyen" savaşları bitirdiklerini, DEAŞ Elebaşı Ebubekir el-Bağdadi ve İran Devrim Muhafızları bünyesindeki eski Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi öldürdüklerini anlattı.

İsrail konusunda da Tel Aviv'deki büyükelçiliği Kudüs'e taşıdıklarını ve Golan Tepelerinde İsrail'in egemenliğini tanıdıklarını anlatan Trump, "25 yıldır Orta Doğu'da ilk kez bir barış anlaşmasının imzalanmasını sağladık. Bu anlaşma için Birleşik Arap Emirliklerine ve İsrail'e teşekkür ediyorum." dedi.

Öte yandan Trump'ın konuşmasını yaptığı saatlerde Beyaz Saray önünde toplanan yaklaşık 1000 kişi de ülkedeki ırkçılığı ve polis şiddetini protesto etti.

Siyahilerin Hayatı Değerlidir (Black Lives Matter) Sokağında toplanan protestocular ülkede son dönemde polis şiddetiyle yaşamını yitiren George Floyd ve pazar günü polisin ateşiyle ağır yaralanan Jacob Blake'i de andı.

Kaynak: AA