Türkiye Büyük Millet Meclis Genel Kurulu'nda Anayasa'nın 83. maddesinde dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı görüşmeleri başladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, dokunulmazlık milletin verdiği hak olduğunu kaydederek, 1876, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında bulunduğunu belirtti. Turan, "Kürsü dokunulmazlığı milletvekili görevini yaparken ne kadar kıymetliyse, kürsüye ulaşmada dokunulmazlığı da o kadar kıymetlidir. Buraya gelirken farklı kurumlar dokunulmazlığı kalkan vekilin buraya gelmesi engellenirse, ne kıymeti kalacak. Kürsüden kaynaklı bir dokunulmazlık yok. Kürsüde bunu demişsin o yüzden dava var demiyor. Karma komisyon bu işi görüşür karar alırdı. Grubumuza yapılan ithamlar ve terör faaliyetlerinden insanlar rahatsız oldu. Dokunulmazlık zırhı altında yapılan yanlışlıklara bu millet 'dur' dedi. Hiç kimse bize dokunulmazlığı kaldırmayın demedi. Şehit annesi var, gazi var. Bize 'PKK marşını Meclis koridorlarında nasıl söyletirsiniz' diye sordular. Dokunulmazlığın kaldırımdaki saray darbesi gibi söyleyenler oldu" ifadelerini kullandı. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ise, dokunulmazlığın siyasi tarihin belli dönemlerinde tartışıldığını belirterek, son dönemde dokunulmazlık konusunun çok sık getirildiğini ifade etti.
Tezcan, "Dokunulmazlık milletvekilinin suç işleme özgürlüğü, ayrıcalığı, hakkı güvence altına alan bir kurum değildir. Dokunulmazlık milletvekilinin siyaset yapma hakkını güvence altına alan, milletvekilinin iktidar baskısı ve iktidar gruplarının baskısına mal olmadan siyaset yapabilmesine sağlamak üzere getirilmiş bir kurumdur" şeklinde konuştu.
Dokunulmazlığın hırsızlık, yolsuzluk yapma özgürlüğü verdiğini iddia eden Tezcan, "Hangi suç olursa olsun, teröre yardım ve yataklık, ister terör örgütüne destek verme, isterse rüşvet, zimmet, intikam, ihaleye fesat karıştırmak ne olursa olsun milletvekili sıfatı bu suçların korunacağı zırh değildir" diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının yasal olmayan yollardan kaldırılmaya çalışıldığını iddia ederek, "Kuşkusuz HDP'nin Parlamento'dan ve siyasi hayattan tasfiyesi ile birlikte tüm muhalefetin tasfiye edilmesi ve en nihayetinde halk iradesinin tamamen feshedilmesiyle sonuçlanan bir sürecin işletilmek istendiğini görmek zor olmasa gerek. Çünkü 7 Haziran'dan sonra yapılan saray darbesi ülkemizde çok sesli, çoğul kimlikli parlamenter demokratik rejim yerine tek sesli, tek partili, tek adam kimliğine hapsedilmiş, diktatöryel bir rejim takip etmeyi amaçlamıştır. Saray darbesiyle inşa edilmek istenen Türk işi başkanlık sistemi dünyada eşi benzeri olmayan totaliter bir rejim olduğu hususunda gelinen aşamada bütün Türkiye halklarının, kamuoyunun fikri oluşmuştur" ifadelerini kullandı.
MHP Afyon Milletvekili Mehmet Parsak da, şunları kaydetti:
"Teklifinizin neresinde "terör" yazıyor? Hani terörle mücadele? Hani, PKK'nın siyasi uzantıları Meclis’te olamazdı? Hani terörün borazanları bu kürsüde propaganda yapamazdı, hani? Görünen o ki iktidar, kısa bir süre önce çözüm ortağı olduğu odaklara adeta kıyamamış, el ile gelen düğün bayram yaklaşımıyla ne şişi ne de kebabı yakmadan işin içinden sıyrılabileceğini düşünmüştür. Sonuç olarak, Milliyetçi Hareket Partisinin bu önerileri de diğerleri gibi görmezden gelinmiş; diğer siyasi partiler, çok seçenekli ve uzlaşma zeminine müsait bu önerileri desteklemek bir yana, olumlu bir açıklama dahi yapmamışlardır."
AHMET UMUR ÖZTÜRK
dikGAZETE.com