KIRIKKALE - ZEKERİYA KARADAVUT
15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşadıklarını AA muhabirine anlatan anne Hamide Yorulmaz, o gün mesai bittikten sonra oğlunun Ankara'daki evine döndüğünü ancak olaylar başlayınca evde kahvesini yarım bırakıp göreve gittiğini söyledi.
Gölbaşı Özel Harekat Merkezi'ne bomba atıldığını televizyondan öğrendiğini ve içine bir ateş düştüğünü belirten Yorulmaz, şöyle konuştu:
"Oğlumdan ayrılalı bir yıl geçti, sanki bir yıl değil yüz yıl geçmiş gibi. Hayatım ağlamakla geçiyor. Özlemi çok, çok özledim yavrumu. Mezarını yaptık. 1988 yılında 15 Temmuz Cuma günü saat 11.45 gibi cuma selaları veriliyordu oğlum doğmuştu. O hain gece evladımın doğum günüydü. Televizyonda, özel harekatı bombaladılar altyazısını gördüm. Babası Cumhuriyet Meydanı'na gitmişti. Oğlumu telefonumun şarjı bitene kadar aradım ama açmadı. Her zaman bana dönerdi. İçime bir sızı düştü. Umudum kesildi, içerim yanmaya, her yerim titremeye başladı. Hissettim evladımın şehit olduğunu."
15 Temmuz'da oğlunun doğum günü olduğunu hatırlatan anne Yorulmaz, "Doğum günü geldi bir yandan, ölüm yıl dönümü geldi bir yandan ne yapacağımızı şaşırdım. Artık dayanacak tahammülüm kalmadı. Evladımın doğum gününü mü kutlayacağım yoksa ölüm yıl dönümünü mü bilmiyorum. Allah bize bu acıyı yaşatanlardan çıkartır inşallah. Bir insan kendi vatanına bu kadar hainlik düşünür mü? Bu devlet sizin de devletiniz değil mi. Benim en çok zoruma giden askeriye elbisesi giymiş terörist paşalar, generallerin bu işi yapmasıdır. Bizim verdiğimiz vergilerle alınan silahlarla oğlumu, polisimizi, vatandaşımızı vurmaları çok zorumuza gitti. Bu yıkıyor bizi. Bir insan kendi vatanına bunu yapar mı?" ifadelerini kullandı.
"Hala inkar ediyorlar"
Yorulmaz, darbecilerin yargılanmaya başlandığını ve ifadelerinde de inkar politikası izlediklerini dile getirdi.
Oğlunun şehit olmasıyla ilgili duruşmaya gittiğini aktaran Yorulmaz, şöyle devam etti:
"Benim oğlumun da şehit olduğu 'O bombayı atın' emrini veren tuğgeneralin davasına katıldık. İfadesinde 'Biz yapmadık, görmedik' diyor. Hakim 'Parmak izin var' diyor. 'Yok ben değilim' diyor. Hala inkar ediyorlar. 'FETÖ terör örgütü mü' diye soruyor hakim hiç sesini çıkartmıyor. Alay edercesine ifade veriyorlar. Devletin bunları idam etmesi gerekiyor. Ben bir şehit anası olarak idamı istiyorum. Devletimizden başka hiçbir şey istemiyorum."
Yorulmaz, yurt dışına kaçan hainlerin de Türk vatandaşlığından çıkartılmasını, bir daha ülkeye sokulmamasını, Türk bayrağının altına girememelerini istediklerini kaydetti.
Her balkondan dışarı baktığında evladının Türk bayrağına sarılı tabutunun gözünün önüne geldiğini ifade eden Yorulmaz, sözlerini, "Bu evde yaşayamıyorum. Kızım evde uyuyamıyor. Oğlumun anıları evden gitmiyor. Kırıkkale'den gideceğim ama şehitlikteki oğlumu koyup gidemiyorum. Bir yıl oldu uyku yok, yemek yapamıyorum konsantre olamıyorum. Bana nasılsın diyenlere iyiyim diyemiyorum. Bizim evladımızın ne suçu vardı? Bir yıl geçti. Bir daha hiçbir zaman oğlumun doğum günün kutlayamayacağım." diye tamamladı.
dikGAZETE.com