DİYARBAKIR - BESTAMİ BODRUK
Doğu kadını, sevdiklerini bağışladıkları böbrekleri ile hayata bağladı.
Yurt genelinde 59 bin 378 kişi yaşadıkları böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize mahkum bir hayat sürüyor. Bu hastalardan 21 bin 536'sı ise böbrek nakli bekleme sırasında kendilerine uyumlu bir organ için umut besliyor. Organ bağışı bekleyenlere kimi zaman en yakınlarından müjde gelirken kimilerinin umudu tanımadığı bir yürek oluyor.
Diyarbakır Organ Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi'ne bağlı 12 kentte de 3 bin 568 kişi diyaliz tedavisi görürken bin 599 kişi de böbrek nakli bekleme listesinde yer alıyor. Böbrek hastalarında organ bağışçıları genelde yakınları olurken bölge kadını bağışta erkekleri geride bıraktı.
Diyarbakır, Bitlis, Şırnak, Siirt, Batman, Mardin, Elazığ, Malatya, Adıyaman, Hakkari, Van ve Şanlıurfa'da son 5 yılda 450 kişi hayattayken böbreğini bağışladı. Bu bağışçıların 253'ünü kadınlar oluşturdu.
"Toprak olmasın, başka bir canlıda hayat bulsun"Konuyla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Diyarbakır Sağlık Müdürü Mehmet Sait Avar, istatistiki verilere göre bölge genelinde organ bağışçılarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu söyledi.
Malatya'dan Şanlıurfa'ya, Van'dan Hakkari'ye kadar bölge genelinde çalışma yürüttüklerini aktaran Avar, "Bu çalışmalar sonucunda edindiğimiz bütün bilgiler şunu gösteriyor, kadınlarımız canlıdan organ bağışı konusunda çok duyarlı." ifadelerini kullandı.
Beyin ölümü vakalarında bağış azAncak beyin ölümü gerçekleşen hastaların organlarının bağışlanması konusunda direnç olduğuna işaret eden Avar, şöyle devam etti:
"Bizim annelerimizden, ailelerimizden beklentimiz beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışlasınlar. Beklentimiz kadınlardan organ bağışında gösterdikleri fedakarlığı, beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organını bağışlamada da göstermeleridir. Bu organlar toprak olmasın, başka bir canlıda hayat bulsun."
Avar, 12 ilde son 10 yılda 970 beyin ölümü bildirimi olduğunu ancak bunlardan sadece 107'sinden organ bağışı alabildiklerine dikkati çekerek gelişmiş ülkelerde daha çok canlıdan canlıya değil ölüden canlıya organ bağışı gerçekleştiğini vurguladı.
"Hem iyiyim hem de mutluyum"Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde yaşayan bir çocuk annesi Tuğba Yurt, diyaliz hastası olan eşine tereddüt etmeden böbreğini verdiğini söyledi. Kendi isteğiyle eşine organ bağışında bulunduğunu anlatan Yurt, şöyle konuştu:
"Çok şükür hem sağlığım iyi hem de mutluyum. Böbreğimi eşime bağışlamadan önce hiç korku yaşamadım. Hem çocuğumun babası hem hayat arkadaşım hem de can yoldaşım. Çok şükür bir sıkıntımız yok, ikimiz de iyiyiz. Kimse organ bağışı konusunda korkmasın. Sonuçta bir hayat kurtarıyorsunuz."
Organlarını bağışladıYaklaşık bir yıl önce eşinden nakledilen böbrekle diyalize bağımlı bir hayat sürmekten kurtulan Serdar Sağ da İstanbul'da yaşarken rahatsızlığı nedeniyle Muş'un Korkut İlçesi Altınova beldesindeki köyüne geri dönmek zorunda kaldığını söyledi.
Böbrek hastası olduğunu öğrenince eşinin kendisinden daha kötü olduğunu aktaran Sağ, rahatsızlığının gün yüzüne çıkması ile zorlu diyaliz sürecinin de başladığını kaydetti.
Diyalizin ne olduğunu çok iyi bildiğini ifade eden Sağ, şunları kaydetti:
"Akrabalarımdan 6 kişi bana böbrek vermek istedi. Eşim, 'Hiç kimseyi beklemene gerek yok, seninle beraber ben varım' dedi. Canıma can katan eşimden Allah razı olsun. Kendim de bağışçı oldum. Beyin ölümüm gerçekleşirse organlarımın bağışlanması için onay verdim. İnsan başına gelmeden bilmiyor. Binlerce insan diyalizde. En ufak bir umut, en ufak bir ışık bekliyor. Bazen aileler organ bağışına müsaade etmiyor. Anneler daha iyi bilir, yüreği yanmasını. Karşıdakini de kendi evladının yerine koysunlar."
dikGAZETE.com