KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Gülnar, AA muhabirine, 23'ü devlet, 4'ü vakıf olmak üzere 27 üniversiteden bin 190 erkek ve bin 525 kız öğrenci üzerinde araştırma yaptıklarını söyledi.
Öğrencilerin mutluluk düzeyini ölçtüklerini anlatan Gülnar, "Çalışmayla öğrencilerin adeta ruh sağlığı haritasını çıkardık." dedi.
Gülnar, öğrencilere yaklaşık 200 soru yönelttiklerini belirterek, "Öğrencilere 'Kaç yakın arkadaşınız var, bunlarla hangi sıklıkla görüşürsünüz, en son ne zaman yakın arkadaşınızla yüz yüze görüştünüz, interneti hangi sıklıkla kullanırsınız?' gibi sorular da sorduk." diye konuştu.
Çalışmada elde ettikleri bulguların kendilerini sevindirdiğini anlatan Gülnar, şu bilgileri verdi:
"Araştırma sonucunda öğrencilerin yüzde 76'sının mutlu, yüzde 24'ünün mutsuz olduğunu tespit ettik. Mutlu olanların yüzde 93'ünü devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin oluşturduğunu gördük.
Devlet üniversitelerini kendi içinde değerlendirdiğimizde öğrencilerin yüzde 78'i mutlu, yüzde 22'si de mutsuz çıktı. Buna mukabil vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin de yüzde 66'sının mutlu, yüzde 34'ünün mutsuz olduğunu belirledik. En mutlu öğrenciler sırasıyla Adnan Menderes, İstanbul Ticaret, Gazi, Selçuk ve Fırat üniversitelerinde bulunuyor."
"Her dört öğrenciden üçünün ruh sağlığı yerinde""Araştırmayla devlet üniversitesinde okuyan öğrencilerin vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilere göre ruh sağlığı düzeylerinin daha yüksek olduğunu tespit ettik. Her dört öğrenciden üçünün ruh sağlığının yerinde ve mutlu olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullanan Gülnar, şunları kaydetti:
"Devlet üniversitesinde okuyan öğrencilerin yüz yüze ilişkilerinin iyi olması, sanal ortamı daha az kullanması ve dışa dönük kişiliğe sahip olması onları daha mutlu yapmaktadır. Yine başka bir tespit olarak, öğrencilerin aylık ortalama harcama miktarları arttıkça mutlulukları da artıyor. Daha rahat harcama yapabilen öğrenciler ile yaşı büyük öğrencilerin de mutluluklarının arttığını görüyoruz. Yine mutlu öğrencilerimizin yemek yeme ihtiyacını dahi fırsata çevirerek sosyalleştiğini görüyoruz. Bu öğrenclerin derslerine ve okuluna sürekli devam eden öğrencilerden oluştuğunu tespit ettik. Mutsuz öğrencilerin ise aileleriyle çok fazla sağlıklı iletişim kuramadığını ve okulda sosyal ilişkilerini geliştiremediklerini gördük."
Engin Özekinci