İstanbul
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ilk gün Malatya'ya gönderilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Mehmet Bülent Balioğlu, "Burada etkileyici olan bir şey de oradaki meslektaşlarımın halen ailelerini çok iyi şartlarda güvenli bir ortama istedikleri şekilde yerleştiremedikleri halde hastanelerinde hizmet vermeye devam ettiklerine tanık olmamdı." dedi.
AA muhabirine açıklama yapan Balioğlu, ilk günde depremin hasarına bağlı olarak bölgeye gece saatlerinde gittiğini, Malatya'ya ulaştıklarında branşlarına göre ihtiyaç duyulan hastanelere görevlendirildiklerini anlattı.
Malatya'da gittiği hastanede çalışan doktorlar ve yönetici kadronun deprem mağduru olmasına rağmen kendileri ve ailelerinin durumunu düşünmeden nasıl çalıştıklarını gördüğünü aktaran Balioğlu, bundan çok etkilendiğini ifade etti.
Balioğlu, oradaki çalışanların deprem mağduru olmalarına rağmen çok özverili çalıştıklarını dile getirerek şöyle konuştu:
"Bir şekilde herkes elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Ben de hastanede bulunduğum süre içinde ortopedi ve travmatoloji kliniğindeki uzman arkadaşlarımıza destek olmaya çalıştım. Aynı zamanda Erzincan Binali Yıldırım Tıp Fakültesi Üniversitesinden arkadaşlarımız ekip olarak gelmişlerdi. Ortopedi ve travmatoloji ekibi olarak onların çok büyük bir yükü sırtladığına tanık oldum. Aynı zamanda Elazığ'dan çok değerli meslektaşlarım oraya hemen gelmişler ve hizmete yardım ediyorlardı. Daha sonra Tunceli'den de arkadaşlarımız katıldı. Burada etkileyici olan bir şey de oradaki meslektaşlarımın halen ailelerini çok iyi şartlarda güvenli bir ortama istedikleri şekilde yerleştiremedikleri halde hastanelerinde hizmet vermeye devam ettiklerine tanık olmamdı."
Depremde enkazdan kurtarılan insanların ilk anda bir şekilde travmanın etkisi altında olduklarına işaret eden Balioğlu, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak deprem travmalı hastaların, meslek hayatlarında gördükleri diğer travmalara hiçbir şekilde benzemediğini söyledi.
Balioğlu, bu hastaların gerçekten ayrı bilgi birikimi ve eğitim gerektiren bir grup olduğuna dikkati çekerek, "Deprem yaralanmaları, deprem travmaları çok çok dikkatlice değerlendirilip ağırlıkla travmaya uğrayan bölgeye odaklanılabilir. Ama sistemik olarak o hastanın vücut dokularındaki ezilme, aynı zamanda iç organları ve ekstremiteleri gibi tüm fonksiyonları değerlendirip titiz bir şekilde yaklaşımla tedavi etmeyi gerektiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Deprem bölgesinde hastanedeki ekiple iş bölümü yaparak orada hem acil hem servis hem de ameliyat hizmetlerinin sürdürülmesi konusunda yardımcı olmaya çalıştıklarını kaydeden Balioğlu, bölgede görevlerini yaptıktan sonra İstanbul'a geldiklerini anlattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com