?>

Deprem acısını çocuk sevinciyle unutmak istiyorlar

Prof. Dr. Murat Bakacak, "Deprem bölgesinde yoğun bir şekilde çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarla karşılaşmaya başladık" dedi.

Çevre-Hayat - 2 yıl önce

İstanbul

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde çocuklarını kaybeden anneler, tekrar hayata tutunmak için çocuk sahibi olmak istiyor.

Yaşamla ölüm arasındaki o anlarda, birçok bebeği dünyaya taşıyan, birçok kadını çocuğuna kavuşturan kadın doğum doktorları, deprem bölgesinde annelerin yeniden çocuk sahibi olma isteğinin artmasından mutluluk duyuyor.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Kadın Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Jinekoloji ve Obstetri Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Bakacak, deprem, savaş gibi felaketlerin ardından tarih boyunca çocuk doğum oranlarında artış görüldüğünü söyledi.

Prof. Dr. Bakacak, yaşanan bu acıların çocuk doğum oranlarını yükselteceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu da aslında orada umudun tekrar yeşermesi anlamına geliyor. Depremde birçok kişi çocuklarını da kaybetti. Bu anneler, yeniden hayata tutunabilmek için bizlere başvuruyor. Bu talepler her geçen gün artıyor. Yoğun bir şekilde çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarla karşılaşmaya başladık. Hatta tüplerini bağlatmış anneler bile çocuk sahibi olmak için başvuruda bulunmaya başladı. Acılarının yerine yeni bir sevinci koyup hayata yeni bir başlangıç yapabilmek adına böyle bir taleple geldiklerini düşünüyorum."

Gebelik tedavisi gören anne, 17 yıl sonra çocuğunu kucağına alınca yüzleri güldü

Prof. Bakacak daha öncede birkaç kez farklı illerde depremi yaşadığını ancak son depremin büyüklüğünün diğerleriyle ölçülmeyeceğini söyledi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin çok soğuk bir havada gerçekleştiğini ve çok yıkıcı olduğunu aktaran Bakacak, "Çok can kaybettik. İnşallah bir daha böyle bir acı yaşanmaz." dedi.

Prof. Dr. Bakacak, deprem sırasında önce canlarını kurtarma derdine düştüklerini ifade ederek, "Ailemizin can güvenliğini sağladıktan sonra hemen hastaneye gittim. Depremden bir saat sonra hastanedeki görevimin başındaydım. Doğum hekimi olmama rağmen göçükten çıkarlan yaralılar için normal hastanede hizmet verdim." diye konuştu.

Depremde kendisinde en çok yer eden olayların başında, 17 yıldan beri çocuk hasreti çeken bir annenin hikayesinin geldiğini aktaran Bakacak, "Uzun bir tedaviden sonra annenin gebe kalmasını sağlamıştık. Gebeliği de gayet iyi bir şekilde devam ederken depreme yakalandı. Anne ve bebek göçük altından canlı bir şekilde çıktılar. Geçen ay da sağlıklı bir şekilde anne çocuğunu kucağına aldı. Bu kadar acıya rağmen o çocuğu kucaklarına aldıklarında onlar da bizler de yaşadığımız tüm acıları bir nebze unuttuk. Yüzümüz ilk defa güldü." ifadelerine yer verdi.

"Depremin olduğu gece sezaryene girdim"

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kadın Hastalıları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve TJOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ercan Yılmaz da depreme üniversitenin lojmanında yakalandığını, büyük bir sarsıntıyla uyandığını anlattı.

Prof. Dr. Yılmaz, dışarı çıkmakla evde kalmak arasından gidip geldiğini dile getirerek, "Çok uzun süren bir depremdi. Tam bitti dediğimizde arkasından şiddetli bir deprem dalgası daha geldi. Yataktan kalkmanın, kımıldamanın imkanı yoktu. Deprem bittikten sonra dışarıya çıktığımızda olayın ciddiyetini anlayamadık ilk başta. Sonra büyük bir yıkım olduğunu anlayınca hemen hastaneye gittim." diye konuştu.

Hastanenin acil bölümüne geçtiğini belirten Yılmaz, "Enkazdan çıkarılan ya da kendi imkanıyla çıkan yaralılar acile gelmeye başladı. Son derece dramatik bir tabloydu. Vefat edenler, onların yakınlarının çığlıkları, 'beni kurtarın' diye bağıranların feryatları içinde görevimizi yapmaya çalıştık. Hızlı bir şekilde yardımcı olmamız gerekiyordu." dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, bu acı ve kaos anında 9 yaşında bir çocuğun enkazdan çıkarılıp hayata tutunduğunu görmenin kendilerini umutlandırdığını dile getirerek, "Depremin olduğu gece sezaryene girdim. Yan taraftaki ameliyathanede ampütasyon yapılan bir kadın vardı maalesef onu kaybettik. Bir taraftan dünyaya tutunması için yeni bir can getirirken diğer yanda bir insanın hayatını kaybetmesi anlatılması zor anlardı." diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

KTÜ'de "Ben Tarama Kampanyası" ile kanserde erken teşhisin önemi anlatılacak

2023-05-26 14:53 - Sağlık

TBMM'nin en genç milletvekili AK Parti'li Aydemir, Meclis'te kaydını yaptırdı

2023-05-25 17:14 - Siyaset

A Milli Erkek Voleybol Takımı, Danimarka'yı yendi

2023-05-27 22:47 - Spor

Müjdelenen fethin 570. yılı

2023-05-29 14:33 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Alman ekonomisi özel tüketimin düşmesiyle resesyona girdi

2023-05-25 10:48 - Ekonomi

Samsun'daki tarihi hastane binasının restorasyonuna başlandı

2023-05-29 16:43 - Çevre-Hayat

Un sanayicileri Türkiye'nin un ihracatında bu yıl da artış bekliyor

2023-05-25 09:22 - Ekonomi

New York'ta metro saldırılarının son kurbanı Türk vatandaşı Emine Yılmaz Özsoy oldu

2023-05-26 16:43 - Dünya

Rusya’nın başkenti Moskova’ya İHA saldırıları düzenlendi

2023-05-30 09:33 - Dünya

İzmir'deki Bayraklı Tünelleri'nde tır yandı

2023-05-29 13:23 - Asayiş

İlgili Haberler

Sivas'ta baraj altında kalan köy, sular çekilince karla kaplandı

16:38 - Çevre-Hayat

Kazdağı Milli Parkı beyaza büründü

16:12 - Çevre-Hayat

Erzincan'ın karla kaplı dağlarında yaban keçileri görüntülendi

15:38 - Çevre-Hayat

Sağlık çalışanları günlük hayatta karşılaştıkları olayları sahneye taşıdı

14:43 - Çevre-Hayat

Köydekiler Köşeli ailesinin pişirip dağıttığı bal kabaklı mısır ekmeğini bekliyor

14:18 - Çevre-Hayat

Günün Manşetleri

Muğla'daki helikopter kazasında hayatını kaybedenlerin cenazeleri toprağa verildi

17:23 - Gündem

Ticaret Bakanı Bolat'tan yeşil dönüşüm çağrısı

17:13 - Ekonomi

60 saniyede ekonomide bugün (23 Aralık 2024)

17:07 - Ekonomi

Muğla'daki helikopter kazasında ölen pilotun cenazesi, Mersin'de defnedildi

17:02 - Gündem

İçişleri Bakanı Yerlikaya, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Ossowski'yi kabul etti

16:52 - Gündem