Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Olpak, Kovid-19 salgını dönemini kast ederek, "Zannediyorum tedarik zincirini bozmadan sürdürebilenler ve muhataplarına güven kelimesine verebilenler de dönemin kazananlarıdır." dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla "DEİK Eu Talks" kapsamında yapılan "Ufuk 2020 & Ufuk Avrupa Bilgilendirme Toplantısı" düzenlendi.
DEİK Başkanı Nail Olpak, toplantının açılış konuşmasında "Salgının başladığı süreç olan mart ayı itibariyle DEİK çerçevesinde ve ülke genelinde bütün faaliyetlerin yeni normal çerçevesine oturtulduğu bir süreçte, bakanımızın da bildiği gibi ilk zamanlarda sorunlarla çok fazla boğuştuğumuz ve kendilerinin de bu konularda destek verdikleri bir süreç vardı." dedi.
Yeni cihazlardan bankacılık sektörüne kadar hiç kimsenin beklemediği sorunların içerisinde kaldıklarının altını çizen Olpak, şunları söyledi:
"Mart ve nisanı bu şekilde geçirdiğimiz bir dönemden sonra, mayıs ayı itibariyle biz bu toplantılarımızda çok az bir şekilde salgının sonuçlarını konuşmak ile birlikte hayatımızı ve iş dünyasının buna bağlı kısmını da normalleştirdiğimiz bir süreç yaşadığımızı ifade ediyorum. Bugünkü toplantı da aslında onun bir göstergesi. Salgın konuşmuyoruz da adeta salgın yokmuşçasına bu toplantıyı bundan 6 ay önce 8 ay önce yapmış olsaydık hangi gündem ile yapardık o çerçevede hareket ediyoruz."
"Tedarik zincirini bozmadan sürdürebilenler dönemin kazananlarıdır"Salgının bir çok şeyi yeni normal çerçevesinde değiştirdiğinin farkında olduklarını anlatan Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonomik, ticari belki siyasi ilişkilerde de yeni başlıklar hayatımızın içerisine giriyor. Salgın, bizim glokalleşmeyi daha fazla konuşacağımız bir süreç meydana getirdi. Bu hayatımızın yeni normalleri arasında yer alacak. Biz ekonomik rekabeti konuşurken ölçek ekonomisini ifade ederdik. Ancak ölçek ekonomisindeki büyüklüklerin tek kaynağa bağlı kalmanın risklerini hayatımızın ortasına getirdiği bir süreci gördük. Yeni normalde buna yönelik düzenlemeler gündemimize geliyor.
Lojistik hayatımızda önemliydi ama zannederim nerede oturtulacağı konusunda bir daha da konuşmamız gerekiyor. Bir hizmet veya ürünü bir yerden bir yere alıp götürüyoruz. Yani yakınlık ve uzaklık gibi kavramlar vardı. Şimdi salgınla beraber ulaşılabilirlik elde edilebilirlik ön plana çıktığını gördük. O hizmet yada ürün hemen yanı başınızda olabilir ama siz onu elde edemiyorsanız sıkıntı olabilir. Tedarik zinciri kavramının çok önemli olduğunu gördüğümüz bu süreçte kimler ayakta kalabilir diye zaman zaman konuşuluyor. Zannediyorum tedarik zincirini bozmadan sürdürebilenler ve muhataplarına güven kelimesine verebilenler de dönemin kazananlarıdır."
Ufuk 2020 ve Ufuk Avrupa programlarını değerlendiren TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, "Biz bu süreci sadece bir fonlama aracısı olarak değil aynı zamanda ülkemizdeki firmalarımızın, kurumlarımızın üniversitelerimizin yerel yönetimlerimizin sivil toplum kuruluşlarımızın kendi ulusal politikalarının bütünleştirici bir parçası olarak görüyoruz." dedi.
Nitelikli bilgi ve nitelikli insan gücünün önemine değinen Mandal, "Şu an bizim özellikle yakın zamanda oluşturduğumuz ulusal programlar, teknoloji geliştirmeye yönelik teknoloji platformları ve ürün geliştirmeye ve sanayi işbirliği mekanizmalarına odaklı platformlar tamamen bu amaçlarla gerçekleştirdiğimiz programlar. Yani tek bir paydaştan daha çok, ilgili bütün paydaşların bir araya geldiği, proje desteklemekten daha çok, platformların desteklendiği yapılar." şeklinde konuştu.
"Bu yılın sonunda Ufuk 2020’ye vermiş olduğumuz kaynaktan en az o kadar geri döndürmüş olacağız"Ufuk 2020 programında son yıllarda Türkiye’nin yükselen performansına dikkati çeken Mandal, "Ufuk 2020’ye ulusal katkı payımız 265,8 milyon avro, alınan fon miktarımız ise 238,5 milyon avro. Bunlar arasında açıklanmış ama henüz komisyonun kayıtlarına girmemiş bütçeler de dikkate alındığı zaman biz bu yılın sonunda inşallah Ufuk 2020’yi vermiş olduğumuz kaynaktan en az o kadar geri döndürmüş olacağız. Bu bizim için önemli bir başarı ama bu başarının sürekliliği ve sürdürülebilirliği de önemli." diye konuştu.
AB Çevre Programları Kapsamında etkili olan ağlara üyeliğin arttığını da kaydeden Mandal, KOBİ’lerimizin bu ağlara ödeyecekleri üyelik aidatının yüzde 80’inin biz karşılıyoruz. Yine kamu kurumlarında ve üniversitelerde yüzde 100’ünü karşılıyoruz. Çok yoğun bir talep var. Büyük firmalarımızdan da talep alıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hasan Mandal ayrıca DEİK’in TÜBİTAK ve Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, Avrupa boyutunda 37 Türkiye-Avrupa İş Konseyi’nin de kendilerine proje kapsamında önemli bir katkısı olacağını söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com