Balıkesir
Bulgaristan'dan 1900'lü yılların başında İzmir'e göç eden Hasan Çavuş, Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde Osmanlı ordusunda görev aldı.
Birinci Dünya Savaşı'nda cephede üstün cesaret ve kahramanlık gösterenlere verilen "harp madalyası" ile ödüllendirilen Hasan Çavuş, o dönem tanıştığı Fatma Hanım ile evlenerek Bandırma'ya taşındı. Çiftin Mehmet, Hakkı ve Sıtkı isimlerinde 3 oğlu dünyaya geldi.
Seyyar olarak helvacılık yapmaya başlayan Hasan Çavuş, bir süre sonra kendi dükkanını kurarak üretime devam etti. Daha sonra Hasan Çavuş'un oğulları tarafından yıllarca yapılan helva üretimini, Sıtkı Argüden'in oğlu 60 yaşındaki Hasan Argüden dedesinin küçük dükkanında sürdürüyor.
Argüden, tahta kürekle yaklaşık 4 saatte 80 kilogram malzemeyi karıştırarak tahinlinin yanı sıra cevizli, fıstıklı ve damla çikolatalı helva üretiyor.
Günde 70 ila 100 kilogram helva satışı yapan Argüden'e Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü mezunu 26 yaşındaki oğlu Berkay Argüden yardımcı oluyor.
"Tahta kürekle karıştırarak yapıyoruz"
Hasan Argüden, AA muhabirine, en güzel malzemeleri kullanarak helva ürettiklerini söyledi.
Helvalarında yüzde 65 tahin, yüzde 35 şeker bulunduğunu belirten Argüden, "Herhangi bir katkı maddesi kullanmıyoruz. İşimizden ve müşterilerimizden memnunuz. Dedem ilk önce seyyar olarak bu işi yapmaya başlamış, daha sonra bu dükkanı kurmuş, biz de burada devam ettiriyoruz." dedi.
Çok besleyici bir ürün olan helvanın özellikle kahvaltılarda tüketildiğini anlatan Argüden, günlük ve taze alınmasını tavsiye etti.
Argüden, helvalarının müşterileri tarafından hediyelik olarak yurt içi ve yurt dışında birçok yere götürüldüğünü aktararak, "Ham maddeyi üretemediğimiz için üretim kapasitemiz çok yüksek değil. Geleneği sürdürüp tahta kürekle karıştırarak yapıyoruz. İşlerimiz yazın azalıyor, kışın daha fazla oluyor. Müşterilerimiz bizden mesleği devam ettirmemizi istiyor. Biz de en güzelini yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
"Bu mesleği çocuklarıma aktarmak istiyorum"
Berkay Argüden de Kovid-19 sürecinden bu yana babasına yardım ettiğini dile getirdi.
Dükkanın tarihi bir yer olması dolayısıyla kendisi için çok kıymetli olduğunu vurgulayan Argüden, "Ben de dördüncü kuşak olarak mesleği sürdürmek istiyorum. Bu mesleği çocuklarıma aktarmak istiyorum." ifadesini kullandı.
İmalathanede çalışan helva ustası Murat Aydınlı, tahin helvasının kürekle daha güzel kıvamda yapıldığına işaret etti.
Kazanda karıştırdıkları malzemelerin yoğunlaşarak helva kıvamına geldiğini belirten Aydınlı, cevizli, kakaolu, çikolatalı gibi farklı çeşitlerde ürün hazırladıklarını kaydetti.
Müşterilerden Muharrem Şen ise "Hasan Çavuş" helvacısının ürünlerini çok beğendiğini söyledi.
Kuzey Makedonya'dan 1955 yılında Bandırma'ya göç ettiğini anlatan Şen, şöyle konuştu:
"15 yıl önce Bandırma'da uluslararası basketbol turnuvası olmuştu. Makedon takımının doktoru benim arkadaşım. Buradan giderken 2 kilogram helva aldı ve çok beğendiği için benden sürekli istedi. Devamlı götürdüm, yanlışlıkla bir gün başka yerden götürdüm. 'Hasan Çavuş helvası bu değil.' dedi, tadından anlamıştı. Başkalarına dağıttı ve o helvayı yemedi. O günden sonra ona her zaman Hasan Çavuş helvası götürdüm."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com