Yalova
Yalova'nın Çınarcık ilçesinde kestane balı üretimi yapan Hakan ve Adem Gündüz kardeşler, buradaki mesailerinin ardından geldikleri Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesinde ayçiçeği balı üretti.
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Dededen toruna 3 kuşak arıcıların "bal yolculuğu" tamamlandıGündüz kardeşler, en iyi bala ulaşmak için arılarıyla Türkiye'nin dört bir yanına yolculuk yapıyor.
1950 yılında dedeleri Ali Gündüz'ün başlattığı, babaları Vasfi Gündüz'ün devam ettirdiği arıcılığı bir miras gibi alıp sürdüren iki kardeş, Yalova başta olmak üzere mevsimine göre İç Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde arıcılık yapıyor.
Yalova'nın Çınarcık ilçesindeki bal ormanlarında kovanlarını kurup doğa ile iç içe kestane balı üretimi yapan aile, 700 kovanın bal ile dolup taşmasını diliyor.
Muğla Üniversitesi Arıcılık Bölümü mezunu ve aynı zamanda Türkiye Arıcılık Vakfı Başkan Yardımcısı Hakan Gündüz, AA muhabirine, dedelerinin 1950 yılında Ordu'da fazla tarım alanı olmaması nedeniyle arıcılığa başladığını söyledi.
Kendisi ve kardeşinin üç kuşak arıcı olduğunu belirten Gündüz, "Dedem ve babam arıcıydı. Ben de arıcıyım. Karadeniz sarp ve ormanlık bir bölge. Fındığın çok olduğu, tarımın fazla olmadığı bölgede geçim sıkıntılı olduğu için yan dallara yönelmişler ve arıcılığa başlamışlar. İlk seyyar arıcılığımızda 1956 yılında Sivas'a gidilmiş. O günden bugüne o arıcılığı biz de yapıyoruz." dedi.
Gündüz, arıcıların içerisinde dünyaya geldiklerini ve o nedenle başka bir iş yapma şanslarının olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Diğer kardeşlerim de arıcı. Amcalarım da arıcılık yapar. Ailemizde benim bildiğim kadarıyla başka bir iş yapan yok. Çünkü genlerimizde arıcılık var. 1988 yılına kadar doğuda arıcılık yaptık. 1988 yılında Yalova'ya göç ettik ve babam artık Marmara Bölgesi'nin arıcılığını yapmak istediğini söyledi. 1988 yılından beri kestane balı üretimi yapıyoruz. Bunun haricinde arı grubumuz kalabalık olduğu için Eskişehir, Ankara ve Çankırı'ya arılarımızı taşıyoruz. Mevsimi takip ettiğimiz için ayçiçeğine de gidiyoruz. Eylül ayı gibi çam bölgelerinde çalışıyoruz."
"Ana arı, propolis, polen gibi arının bize verdiği her şeyi değerlendiriyoruz" diyen Gündüz, "Bir grubumuz ana arı üretimi yapıyor. Hatta Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı 9 bin ana arı üretim kapasitesine sahip işletmemiz de var. Arıcılık zor bir meslek değil ama sabır, merak, sebat istiyor. Ben insanların ve özellikle genç neslin de arıcılık yapmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
"Arı olmazsa hayat da tarım da olmuyor"
Arı kovanları arasında çalışmaya başladıkları andan itibaren günlük yaşamın stresinden uzaklaştıklarını ve arı vızıltısının kendilerine terapi gibi geldiğini vurgulayan Gündüz, "Arıcılık ciddi ve özel bir meslek. Arı olmazsa tozlaşmanın yüzde 70'i olmuyor. Arı olmazsa hayat da tarım da olmuyor. Kazancı da güzel bir meslek." diye konuştu.
Hakan Gündüz'ün ağabeyi Adem Gündüz ise dedesi ve babasıyla daha önce doğu illerine gittiğini, o dönem eski arabalarla kovanları taşıdıklarını anlattı.
Dedesinden kendisine kadar gelen arıcılığı çocuklarına da miras bırakmak istediğini, ancak gençlerin buna pek sıcak yaklaşmadığını aktaran Gündüz, "Zamane gençleri biraz daha rahata alışmışlar. İnşallah yaparlar. Çünkü her şey hazır, düzenli. Biz arıların içerisinde yaşıyoruz. Türkiye arıcılıkta ilerledi. İnşallah daha çok artar arıcılık. Devlet desteklemesi de çok iyi oldu. Tarım ve Orman Bakanlığımız da bize iyi destekler verdi." dedi.
Ayçiçeği balı için Tekirdağ'a geldiler
Çınarcık'taki mesaisinin ardından Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesi Uzunhacı Mahallesi'ne gelen Adem Gündüz, burada ayçiçeği balı üretimine başladı.
Tekirdağ'a 700 kovan getirdiklerini anlatan Gündüz, "Tekirdağ'da ayçiçeği balını aldıktan sonra sezon bitecek. Tekirdağ bizim için verimli oluyor. Arı burada kendini ballamış oluyor ve bizim de masrafımız azalıyor. Sağım yaptığımız için 10 gün burada kalacağız. Arılarımızı buraya bıraktık. Diğer taraftan da bal sağımı yapacağız." dedi.
Gündüz, Tekirdağ'ın ardından yeniden Yalova'ya döneceklerini ve kış hazırlıkları yapacaklarını dile getirdi.
Adem Gündüz'ün eşi İlknur Gündüz de yıllardır eşiyle arıcılık yaptığını belirterek, "Arıcılık meşakkatli bir iş. Kıştan başlıyor işlerimiz, bugüne kadar getiriyoruz. Benim babam, dayılarım da arıcılık yapıyordu, o yüzden çok zorlanmıyorum. Çocukluğumdan beri arıların içinde olduğum için alışkınım." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com