Antalya
19. yüzyılın sonlarına doğru ailesiyle Girit Adası'ndan Antalya'ya göç eden Şefika Hanım, kahvecilik yapan Osman Efendi'yle evlenmeye karar verdi. Çift, 1 Temmuz 1931'de notere gidip "Hususi Mukavele" adı altında evlilik sözleşmesi imzaladı.
Sözleşmede yer alan talepte Osman Efendi'nin Şefika Hanım'a 60 lira kıymetinde bir çift altın bilezik, 10 lira kıymetinde bir çift altın küpe, 50 lira kıymetinde bir altın gerdanlık ve 135 lira kıymetinde ziynet verilmesi yer alıyor.
İleride boşanma veya ölüm olması halinde ise Osman Efendi'nin tazminat ve malları Şefika Hanım'a vereceğini ve bunun evlenme sözleşmesi kapsamında kabul edildiği aktarıldı.
Osman Efendi, bir oğlu dünyaya geldikten sonra 1950 yılında, Şefika Hanım ise 1967 yılında yaşamını yitirdi.
Torun Yümsel, babaannesinin vefatı sonrası eşyalarının arasında çıkan belgenin dede ve ninesinin evlilik sözleşmesi olduğunu fark edince şaşkınlık yaşadı.
Yümsel, belgeyi daha iyi korunması için Antalya Kent Müzesi'ne bağışladı.
Osman Efendi ve Şefika Hanım'ın torunu Talip Yümsel, evlilik sözleşmesinden aileden hiç kimsenin daha önce haberinin olmadığını, belgeyi babaannesinin vefatından sonra annesinin sandığın içinde bulduğunu anlattı.
"Babaannemin evlilik sözleşmesiyle evlenmesi çok ilginç"
Dede ve ninesinin evlenme hikayelerinin de ilginç olduğunu belirten Yümsel, şunları dile getirdi:
"Dedem ilk babaanneme talip oluyor. Babaannemin ise efsane çeyizi var ve dedemin evlilik teklifini kabul etmiyor. Bunun üzerine dedem İstanbul'a gitmiş ve 15 yıl orada kalmış.
Daha sonra orada işleri kötü gidince tekrar Antalya'ya geri dönmüş. O yıllarda babaannem başka bir evlilik yapmadığı için ikinci teklifi kabul etmiş ve evlenmişler.
O zaman böyle bir evlilik sözleşmesi yapılmış mı, yoksa sadece babaannem mi talep etti bilmiyorum. Babaannemin evlilik sözleşmesiyle evlenmesi çok ilginç geldi.
Babaannem sözleşmede takılması gereken altınları kaç tane ve ne kadar altın olması gerektiğini yazıyor. Bir de ölüm ya da boşanma olursa tazminat olarak ne verileceğini dahi sözleşmede yazıyor."
Eşinin de 92 yıl öncesine ait evlilik sözleşmesini gördüğünde çok şaşırdığını anlatan Yümsel, "Biz eşimle evlenirken sözleşme yapmadık, öyle bir şey yoktu zaten. Böyle ilginç ve tarihi bir belgenin elime geçmesi beni çok heyecanlandırdı. Soyadı Kanunu dahi yok, babaannem Şefika Hanım, dedem de Osman Efendi olarak sözleşmede geçiyor." diye konuştu.
Yümsel, 92 yıllık evlilik sözleşmesini Antalya Kent Müzesi'ne bağışladığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com