Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Angela Merke görüşmeleri sonrasında ortak bir basın açıklaması yaptı. Liderler Türkiye ve Almanya’nın mülteci, güvenli bölge, patriot füzeleri konusunda işbirliği içinde olduğunu açıkladı. PaylaşTweetlePaylaşGönderYorum Yap 18 Ekim 2015 16:49
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yasadışı göç sorunu ile hiçbir ülkenin tek başına başa çıkamayacağını söyledi. Davutoğlu, 'Son aylarda Avrupa ve dünyada ciddi bir duyarlılık oluştu. Bu duyarlık konusunda Sayın Merkel’in cesur tavrını takdir ediyoruz. Gözlerini kapatmadılar. Avrupa’da birçok ülke lideri mültecilerin kapı dışarı edilmesini söylerken kendisi insani bir tavır sergiledi' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, ikili görüşmeler sonrası ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu çok olumlu görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, “Birçok konuda ortak perspektifi paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye ve Almanya tarihi dostluğa sahip iki ülkedir. Siyasi ve ekonomik yakın ilişkilerimiz var. NATO’da ortak savunma sisteminin parçasıyız. New York’ta iki ülke arasında ilişkilerin daha da sistematik bir boyut kazanması için bir işbirliği mekanizması üzerine mutabık kalmıştık. Bugün ilişkilerimize yeni boyut kazandıracak önemli bir adım olarak bu toplantının gelecek Ocakta Berlin’de yapılması konusunda mutabakatımı bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Sayın Merkel’in İstanbul ziyaretine de güzel bir karşılık verme imkanı bulacağız. İlişkilerimiz hem yapısal bir karakter kazanacak hem de gündeme gelen krizleri çözmek noktasında da vizyonel bir perspektif hayata geçireceğiz” diye konuştu.
'SURİYE SORUNUN ÇÖZÜLMEDEN MÜLTECİLER SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİ ZOR'
Angela Merkel ile küresel ve bölgesel sorunları ele aldıklarına dikkat çeken Davutoğlu, “Ortadoğu’da olan gelişmeler ve Suriye sorununa değindik. Suriye’de son 5 yılda insani bir trajediye dönüşen soruna çözüm bulunamaması konusunda duyduğumuz rahatsızlığı belirttik. Suriye sorununu çözülmeden mülteciler sorununun çözülmesi çok zor. Bugün Suriye sorunu olmaza Avrupa, Almanya ve Türkiye bir mülteci akınına maruz kalmayacaktı. Bu çerçevede Suriye’deki gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık” dedi.
'YASADIŞI GÖÇ, HİÇBİR ÜLKENİN TEK BAŞINA BAŞA ÇIKACAĞI BİR HUSUS DEĞİL'
Mülteciler konusunun görüşmenin ana başlığı olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Yasadışı göç hiçbir ülkenin tek başına başa çıkacağı bir husus değildir. Suriye ve mülteciler konusu ne Türkiye ne de Almanya’nın meselesidir. Artık karşı karşıya kaldığımız sorun küresel bir sorundur ve bütün ülkelerin bu soruna çözüm konusunda işbirliği şarttır. Bugün Türkiye 2 milyonu aşkın Suriyeli mülteciyi barındırıyor. Şunu görmekten memnunuz. Son aylarda Avrupa ve dünyada ciddi bir duyarlılık oluştu. Bu duyarlık konusunda Sayın Merkel’in cesur tavrını takdir ediyoruz. Gözlerini kapatmadılar. Avrupa’da birçok ülke lideri mültecilerin kapı dışarı edilmesini söylerken kendisi insani bir tavır sergiledi. İkili bağlamda bu mutabakatın bir neticesi olarak Türkiye ile Almanya arasında ortak bir çalışma grubu 2 gün önce toplandı. Sonraki toplantıyı bu hafta Almanya’da yapacaklar. Soruna birlikte çözüm bulabilmek için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
'GÖÇ BİR VAKA AMA BUNUN DÜZENLİ VE YASAL OLMASI LAZIM'
Türkiye’nin mülteci krizi ile ilgilenirken terör saldırıları ile de karşı karşıya kaldığının altını çizen Davutoğlu, “100 vatandaşımızı Ankara’da kaybettik. Son iki günde PKK teröristleri Dağılca ve Tunceli’de saldırdı. 6 şehidimiz oldu. Bunlar terör saldırılarının hepimizi için tehdit olduğun gösteriyor. Ben dün de yabancılara yönelik insani yaklaşımı nedeniyle bıçaklanan Köln Belediye başkanına acil şifalar diliyorum. Hepimizin önündeki hedef illegal göçün engellenmesi ve sınırlardan diğer sınırlara geçen göç sayılarının düşürülmesi. Bunun için Türkiye ile AB arasında verimli görüşmeler yapıldı. Özellikle birlikte bir eylem planı çerçevesinde kat ettiğimiz mesafeyi takdir ediyorum ancak daha konuşulması gereken hususlar var. Biz Türkiye olarak yasadışı göç ile mücadelede, insan kaçakçıları karşı mücadele birlikte çalışmaya hazırız. Göç bir vaka ama bunun düzenli ve yasal olması lazım. Bunun sağlanması için Türkiye ve Almanya birlikte çalışacak” şeklinde konuştu
'ÜMİT EDERİZ 2016'DA HEM GERİ KABUL, HEM SCHENGEN DEVREYE GİRER'
Türkiye’nin küresel işbirliği bağlamında 4 konuya büyük önem verdiğini vurgulayan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunlardan birincisi göçün külfet paylaşımı çerçevesinde adil bir paylaşım olması gerekir. Türkiye maalesef son yıllarda külfet paylaşımda yalnız bırakılmıştır. Böyle bir sorunun maliyetlerini tek başına öder konumda olmuştur. Bu konuda oluşan yeni tutumdan memnuniyet duyuyoruz. Külfet paylaşımı konusunda 3 milyar euroluk rakam için değil bundan sonraki süreci birlikte idare etmek gerekli. Bir diğer konu vize konusunda görüşmelerin nihayete ermesidir. Geri kabul anlaşması göçün yasal olması için çerçeve çizer. Bunun olabilmesi için Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. 2017 için planladığımız bu konu 2016’da gerçekleşebilmesi için AB ile ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Ümit ederiz 2016 Temmuz itibariyle hem geri kabul, hem Schengen devreye girer. O vakte kadar sayın Merkel Türk vatandaşlarına vize kolaylığı konusunda adımlar atabileceklerini ifade etti. Bir diğer konu bu krizden biz Türkiye AB ilişkilerine yeni bir ivme katacak bir vizyon üretebilir miyiz? AB her krizden bir vizyon üretmiştir. Bu krizden sonra Türkiye AB ilişkilerinin yeniden ivme kazanması konusunda ortak bir görüşe sahibiz. Beklentimiz ahde vefa ilkesi doğrultusunda Türkiye ile AB ilişkilerinin donmuş olduğu konumdan çıkartarak katılım müzakereleri sürecinin hızlandırılmasıdır. Önümüzdeki günlerde 17’inci, 23’üncü ve 24’üncü fasıllar başta olmak üzere bu konulardaki çalışmaları hızlandırma konusunda mutabık kaldık. 4. önemli nokta Türkiye AB zirvelerine katılmalıdır. Bu zirvelere en yüksek seviyede katılıyorduk. Bu katılımların tekrar sağlanması için ümit ederiz Türkiye AB aile fotoğrafı içerisinde yer alır ve dünyaya mesaj veririz. Bütün bu konularda dostça görüşmeler gerçekleştirdik”
'1915 OLAYLARI TARTIŞMASININ ARTIK DAHA AKADEMİK DÜZEYDE DEVAM ETMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ'
Görüşmede 1915 olaylarının da gündeme geldiğini anlatan Davutoğlu, “Avrupa’da artık bu tartışmaların daha akademik düzeyde devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak Alman tarihçilerin de içinde olduğu her türlü tarih komisyonuna katılım konusunda ilkesel tutumumuzu bir kez daha beyan ettik. Türkler ile Ermeniler arasında tarihi bir uzlaşı için kurulacak bir tarih komisyonu konusunda işbirliğine hazır olduğumuzu söyledik” dedi.
ANGELA MERKEL: '17'İNCİ FASLI AÇIP ADIM ADIM İLERLEYEBİLİRİZ'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye’de güvenli bölge talebinin görüşmede gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, “Suriye bağlamında Türkiye hava sahasının ihlali konusunu ele aldık. Sayın Merkel’e petriotlar konusunda 3 yıl Türkiye’de kalması sebebiyle teşekkür ettim. O da bundan sonra da güvenlik konusunda işbirliği devam edebileceğini vurguladı. Türkiye ve Almanya NATO sistemi içinde birlikte ortak güvenlik sistemine sahip. Bu çerçevede işbirliğinde olacağız. Güvenli bölge konusunun önemi şudur. Halep’e dönük artan DEAŞ saldırıları, Rus hava operasyonları, İran kökenli milisler neredeyse Hizbullah ile ortak baskılar var. Bu baskılar sebebiyle yeni göç dalgalarının gelmemesi için güvenli bir alan oluşması zarurettir bizim açımızdan. Halep’e yönelik baskılarla ilgili bir kez daha uluslararası camiayı uyarıyoruz. Özellikle Halep ve çevresine dönük hava operasyonları ve DEAŞ’ın Halep’e yönelik saldırıları bizi kaygılandırmakta. Bu konuda sayın Merkel’e elimizdeki istihbari bilgileri de aktardım. Suriye’ye yönelik yabancı müdahalenin yol açabileceği sonuçları da ele aldık. Sayın Merkel’in özellikle Suriye ve Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda birlikte hareket etme hususunda geniş bir perspektife sahip olması bizi memnun etti. Kuzey Irak’ta Kürt yönetimine Almanya da Türkiye de destek veriyor. Terörle karşı mücadele ise uluslararası bir yükümlülük. Türkiye bugün eş zamanlı olarak DEAŞ PKK ve DHKP-C örgütlerinin saldırısına muhatap oluyoruz. Ben bir kez daha kahraman askerlerimiz için taziyelerimi sunuyorum. İşbirliğinin artması konusunda mutabık kaldık” diye konuştu.
Almanya Başbakanı Merkel ise güvenli bölge konusunun daha önceki görüşmelerde de ele alındığını hatırlatarak, “Yasa dışı göçü engellemek istiyoruz. Uluslararası toplumun bunu ele alması gerektiğini düşünüyoruz. Patriotların geri çekilmesi konusu vardı. Bu savunma sistemlerinin geri çekilmesine rağmen nasıl daha yoğun işbirliği yapabileceğimiz konusunda ilgililer görüşecekler. Türkiye NATO partneri olarak desteklenmesi gerek bir ülke. Irak’daki mücadeleyi ele aldık. Bu konularda da yoğun işbirliği yapacağız. Özellikle orada Kürt ve Iraklı askerleri eğitimi gündemde olacak” dedi.
MERKEL: '17'İNCİ FASLI AÇIP ADIM ADIM İLERLEYEBİLİRİZ'
Merkel, bir gazetecinin Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki sorusuna ise şu yanıtı verdi:“Bugün 17’nci faslı açabiliriz. Ondan sonra adım adım ilerleyebiliriz. Tabii ki AB’nin bütün ülkelerin hemfikir olması gerekir. Tabii ki Kıbrıs ile ilgili olarak bizi destekleyici olacağız ve 17. Faslın açılmasını temin etmeye çalışacağız. Şu anda görüşmeler zaten devam etmekte. Fon ve maddi konularda baktığımızda Türkiye’nin durumunu tamamen anlıyorum. Şu ana kadar söz verilen paraların ödenmediğini biliyoruz. Şimdi de bu aday ülkelere verilen paraların başka amaçlar için kullanılmak istenmesi, ek para istenmesini tamamen anlayışla karşılıyorum. Burada ek bir ödeme olacağı için daha sonra ele alacağız”
DAVUTOĞLU: 'ÇETİN BİR MÜZAKERE YAPILIYOR DÜŞÜNCESİ YANLIŞ'
Başbakan Davutoğlu Türkiye ile Almanya ya da Avrupa Birliği’nin çetin bir müzakere yapılıyor gibi gösterilmesinin doğru bulmadığını belirterek, “Bu birlikte yürüttüğümüz bir çaba. Bir mesele var ve bunu ortak bir şekilde çözmeye çalışıyoruz. Ben bir mutabakata ulaşacağımız konusunda şüphe taşımıyorum. İlerleme raporu tamamen teknik bir süreçtir. O kunda AB gerektiği zaman ilerleme raporunu hazırlar. Önemli olan raporda objektif değerlendirmeler olması. Zamanlaması ikinci bir husus” ifadelerini kullandı.
MERKEL: 'TÜRKİYE'DE ADİL VE SERBEST BİR ORTAMDA SEÇİMLER YAPILACAKTIR'
Basın toplantısında Merkel’in Türkiye ziyaretinin zamanlaması her iki lidere de soruldu.Almanya Başbakanı Merkel siyasi açıdan bölgede önemli gelişmelerin yaşandığına dikkat çekerek, “Seçim dönemi olsa dahi bunları ele alabiliriz. Burada tabii ki adil ve serbest ortamda seçimler yapılacaktır. Bunlar çalışmamıza engel değildir. Sayın Başbakanın söylediği gibi göç belirli bir zorluk da getirmekte ve bu konuda çalışmak gerekir. AB’nin de görevleri var. Bunları bir araya getirdiğimiz zaman düzenli kontrol edilebilir uzlaşma gerekli. Türkiye’den de bu izlenimi aldık. Türkiye’yi desteklemek istiyoruz. Gerektiği zaman Avrupa’ya da kontrol edilmiş düzenli göçü de kabul edeceğiz. Bu konularda hükümetler arasında çalışmamız gerekir. İnsan kaçakçılarının para kazanmasını engellememiz gerekiyor. Çocukları iyi eğitim görmesi gerekiyor. Entegrasyonun da başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi gerekir” diye konuştu.
DAVUTOĞLU: 'İNSAN CANI SÖZ KONUSU İSE SİYASİ HESAP SÖZ KONUSU EDİLEMEZ'
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Türkiye’nin demokratik bir seçim süreci yaşadığının altını çizerek şunları söyledi:
“Seçim sonuçları şu veya bu ülkenin sayın Başbakanının ziyareti ile etkilenmez. Türkiye’de kampanya demokratik süreçte devam ediyor. Türkiye ile Almanya arasında herhangi bir diplomatik temas için bir zamanlama şartı öngörülemez. Türkiye ve Almanya dost ve müttefik iki ülkedir her an bir araya gelebilir. Bir insanı canı söz konusu ise, bir mültecinin hayatını daha kurtarabileceksek, bir kez daha Aylan Kürdi gibi bir çocuğun cansız bedenini sahile vurmasını engelleyebileceksek hiçbir siyasi hesap söz konusu edilemez. Sayın Merkel’in bu ziyareti siyasi hesapla yapılan bir ziyaret değildir. Çaresiz insanlara yardım için yapılan insani bir ziyarettir. Bunun siyasi mülahazalara çekilmesini bu insani boyuta bir ihanet, karşı duruş olarak görüyorum. Sayın Merkel çok doğru bir zamanlama ile tamamen insani olarak Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Bizimle görüşmesi Türkiye Başbakanı ile görüşmesidir”
dikGAZETE.com