LEFKOŞA
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Kıbrıs davası) Bu dava bize Hala Sultan'ın, Lala Mustafa Paşa'nın, Doktor Fazıl Küçük'ün, Rauf Denktaş'ın emanetidir. Türkiye de 20 Temmuz 1974'te işte bu emanete sahip çıkmak için harekete geçti. Bugün de aynı emaneti daha ileriye taşımanın mücadelesini veriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC'ye yönelik resmi ziyareti kapsamında Lefkoşa'daki Büyük Han'da gençlerle bir araya geldi.
Konuşmasına gençleri selamlayarak başlayan Erdoğan, şunları ifade etti:
"İki bayramı bir arada yaşamak üzere geldiğimiz Kıbrıs'ta, siz gençlerimizle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sizlerin şahsında Türkiye'deki ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki tüm gençlerimizin Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum.
Yine sizlerin şahsında tüm gençlerimizin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı kutluyorum. Kurban Bayramı inancımızın, imanımızın ve medeniyetimizin, bizi biz yapan değerlerimizin sembolüdür.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı da asırlardır adanın asli sahibi Kıbrıs Türkü'nün, bu toprakların ilanihaye egemen ve eşit sahipleri olduğunun cümle aleme ilanıdır."
Gençlerden bu iki büyük emaneti üslenmeleri için kendilerini yetiştirmelerini, kalplerini ve zihinlerini zenginleştirmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Akif merhumun dediği gibi 'İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür.' Sizler imanınızla, birikiminizle, azminizle, enerjinizle, kararlılığınızla Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni hedeflerine ulaştıracaksınız.
Gönül sınırlarımız içindeki Kıbrıs'ta verdiğiniz her mücadelede dün nasıl hep yanınızda olduysak, bugün de yarın da yanınızda olacağız. Çünkü bu dava bize Hala Sultan'ın, Lala Mustafa Paşa'nın, Doktor Fazıl Küçük'ün, Rauf Denktaş'ın emanetidir. Türkiye de 20 Temmuz 1974'te işte bu emanete sahip çıkmak için harekete geçti.
Bugün de aynı emaneti daha ileriye taşımanın mücadelesini veriyoruz. İnşallah bu mücadele, devraldığımız bu bayrak, sizler devraldığınızda tıpkı büyük ve güçlü Türkiye gibi güçlü olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin inşasını tamamlayacaksınız."
"Bu gençliğin önünde durabilecek hiçbir güç tanımıyoruz"
Gerçekleştirdikleri buluşmanın aslında maziden atiye kurdukları köprünün nasıl güçlü bir şekilde hayat bulduğu gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Açık konuşuyorum, bu gençliğin önünde durabilecek, buradaki azim ve heyecanı engelleyebilecek hiçbir güç tanımıyoruz." dedi.
Millet olarak yürüttükleri her mücadelede olduğu gibi Kıbrıs'ta da kimsenin hakkında, hukukunda, malında, geleceğinde gözleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz sadece kendi haklarımızı korumanın, kendi geleceğimizi inşa etmenin peşindeyiz. Sürekli sözünden dönenleri, sürekli oyun bozanlık yapanları, sürekli şımarıklık edenleri koruyup kollayanlar eninde sonunda buradaki erdemli duruşu görecek, kabullenecek, gereğini yerine getirecektir.
İşte o güne kadar haklarımızı almak için hep birlikte durmadan, dinlenmeden çalışacağız, mücadele edeceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Bu güzel buluşma vesilesiyle bizlere yüreklerinizi açtığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun, Allah'a emanet olun."
"Milletimizin verdiği mücadele unutulur gibi değildi"
Soru-cevap kısmında söz alan Girneli peyzaj mimarı ve bisiklet milli takım sporcusu Yağmur Aydındağ, Kıbrıs Türkleri için Erdoğan'ın hem şahsının hem de makamının son derece önemli olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye halkının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde sımsıkı bir şekilde kenetlenerek bu yolda yürümeye devam edeceğini belirten Aydındağ, "Yüce Rabb'im hem size hem bize değil 2023'leri, sizlerin liderliğinde 2033'leri görmeyi nasip eylesin." dedi.
Erdoğan, "Kıbrıs denilince aklınıza ilk ne geliyor? Fetihler mi hellim mi?" diyen soran Aydındağ'a, şu yanıtı verdi:
"Hellim peyniri gelmiyor dersek ayıp olur. Şu anda malum Kıbrıs'ın en güçlü kalemlerinden bir tanesi hellim peyniri. Tabii bizim aklımıza 74 geliyor.
Çünkü 1974, o mücadele de o savaş da çocukluğumuzun en hareketli çağlarıydı ve buralardaki zafere giden o yolda Doktor Fazıl Küçük, Rauf Denktaş, öbür tarafta Başbakan merhum Ecevit, Başbakan Yardımcısı Erbakan ve bunlarla birlikte milletimizin verdiği mücadele unutulur gibi değildi.
Verilen bu mücadele neticesinde de hamdolsun, bu zalim diyeceğim artık, Yunanların elinden kurtarılmış oldu. Bu mücadele ile birlikte adeta dünyada bize karşı Haçlı Seferi zihniyetini yeniden ortaya koymak isteyenlere Türkler olarak büyük bir ders vermiş olduk. O günden aklımda kalan en önemli başlık nedir diye sorarsanız onu da söyleyeyim.
Beşparmak Dağları'dır. Şimdi de inşallah yapacağımız külliyeyi de Beşparmak Dağları'na sırtımızı dayayarak, böyle bir yerde yapmayı planladık Sayın Cumhurbaşkanı ile beraber."
"Bu güzel bölge, bu güzelim deniz böyle atıl bir vaziyette kalmasın"
KKTC ve Türkiye badminton milli sporcusu bir gencin, gelecek ay dünya şampiyonasına katılacağını ve Türkiye'yi temsil edeceğini belirterek, "Bu arada benim gibi birçok sporcu var, başka branşlar yapan ve ambargolar yüzünden turnuvalara katılamıyorlar." ifadeleri üzerine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na, "Biz bu kardeşlerimizi bizim üzerimizden turnuvalara sokamaz mıyız, badmintonda? Çünkü başarılı neticeleri var." diye sordu.
Bu konuda bir takım çalışmalar yaptıklarını, badmintonda ciddi ilerlemeler olduğunu belirten Kasapoğlu ise "Bahsettiği arkadaşlarla da görüşelim, onlarla ilgili de yapabileceğimiz bir şey olursa..." dedi.
Erdoğan'ın, "Türkiye üzerinden bence müsabakalara katılsın. Nasıl olur?" ifadeleri üzerine genç sporcu, "Güzel olur" yanıtını verdi.
KKTC'li bir iş insanının Kapalı Maraş'ın umut vadeden bir geleceği olduğunu belirtmesi ve buradaki çalışmaların son durumuna ilişkin değerlendirme yapmasını istemesi üzerine Erdoğan, "Bize yardımcı olun, kapalı, açık o bölgelerde bize danışmanlık yaparsanız isabetli olur.
Çünkü çok hızla mesafe almamız lazım. Rahatsız olmaya başladılar. Aslında biz onları rahatsız edecek bir şey yapmıyoruz.
Biz sadece haklının hakkını kendine verelim diyoruz ama bu güzel bölge, bu güzelim deniz böyle atıl bir vaziyette kalmasın." diye konuştu.
"Buralar Kuzey Kıbrıs'ın adeta hareket alanı haline gelmiş olacak"
Erdoğan, KKTC'de öğrenim gören hukuk fakültesi öğrencisinin, son dönemde Türkiye ile KKTC ilişkilerinin yüksek derecede ivme kazandığını belirterek, bu konuda değerlendirme yapmasını istemesi üzerine şöyle konuştu:
"Bu konuda şu anda Cumhurbaşkanımız ile aramızda tabii en ufak bir sıkıntı söz konusu değil ama bundan önce ne yazık ki Cumhurbaşkanının, Türkiye'nin Cumhurbaşkanına olan yaklaşım tarzı veyahut ana vatan, yavru vatan meselesinde yaklaşım tarzı, sanki burayı böyle elinde, kucağında bulmuş gibi bir havada konuşuyor.
Yani burada bütün bu mücadelenin verilmesi esnasında ana vatan burada nasıl kan döktü? Mehmetçik burada ne kadar kan döktü? Sanki bundan hiç haberi yokmuş gibi, böyle bir yaklaşım içerisindeydi. Bizleri bunlar çok çok üzdü.
Fakat Kıbrıs Türkü, seçimlerde vermiş olduğu mücadele ile işi ehline verdi ve işi ehline vermek suretiyle de yeni bir süreç başladı. Dolayısıyla artık aramızda bizim yavru vatan, ana vatan ayrımı değil, tam manasıyla bir bütünleşme söz konusu."
Erdoğan, açılış törenlerini yaptıkları birçok tesis bulunduğuna işaret ederek, "Altyapı, üst yapı bütün bunlara yönelik açılışlar var. Bunların hiçbirisi bizi tabii tatmin etmiyor. Biz yoğun bir şekilde bu altyapı, üst yapı ile ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve Kuzey Kıbrıs'ımızı imrenilir hale inşallah getireceğiz ve yatırım çeken bir ülke konumuna getireceğiz. Bunun için de tabii burada bizim Kapalı Maraş'a, Açık Maraş'a bütün bunlara ihtiyacımız var. Bunları bütünleştireceğiz ve bir an önce buralar Kuzey Kıbrıs'ın adeta hareket alanı haline gelmiş olacak." dedi.
Erdoğan, kendisine soruyu yönelten hukuk fakültesi öğrencisine, "Ama sizler de sen şimdi bir hukukçu olarak buranın hukukunu koruyacaksın." dedi.
Gençler, "Bir gece ansızın gelebilirim" adlı şarkıyı Erdoğan'a armağan etti
Programa katılan gençlerden biri, milli mücadele döneminde Rumların radyolarından Kıbrıs Türk halkının moralini bozmak için "Bekledim de gelmedin" şarkısının çalındığını hatırlatarak, "Bizler de kendi radyolarımızdan 'Bir gece ansızın gelebilirim' şarkısını çalarak, Rumlara Türkiye'nin bir gece ansızın ensesinde olacağı korkusunu yaşattık.
Ana vatan Türkiye'ye inancımız tam olmuştur. Her zaman yardımlarınızla yanımızda bulunmuş oldunuz." dedi.
Programa katılan gençler, "Bir gece ansızın gelebilirim" adlı şarkıyı Erdoğan'a armağan etti.
Nida Su Yiğitler adlı 9 yaşındaki çocuk da annesiyle yazdığı ve Erdoğan'a ithaf edilen, "Biz bugün yeniden doğduk / Dimdik ayaktayız, yoktur yıkılan / Bugün bizim günümüz / Günümüze hoş geldin Recep Tayyip Erdoğan / Bir ölsek, bin diriliriz gördüğünüz gibi / Değişmeyiz kimseye Lefkoşa, Mağusa, Girne, Lefke'yi / Bizim adımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti / Günümüze hoş geldin Recep Tayyip Erdoğan / Karşılarken özgürlüğü yurdumun evlatları / Parçalayacaktır gökyüzünü Türk yıldızları / Bir değil, bin gece fedadır hepimizin kanı / Günümüze hoş geldin Recep Tayyip Erdoğan / Yeni nesillere anlatmaktır boynumuzun borcu / Bilsinler ki çiçekli kaldırımlar kanlı yoldu / Unutmadık, unutmayacağız, nasıl kazandık bu güzel yurdu / Günümüze hoş geldin Recep Tayyip Erdoğan." şiirini okudu.
Programın sonunda gençler, "Bir şarkısın sen" şarkısını söyledi.
Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com