Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Doğu ve Güneydoğu Öğrencileri Yaz Etkinliği" kapanış programına katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Diyanet İşleri Başkan Vekili Prof. Dr. Ekrem Keleş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ve çok sayıda öğrenci katıldı. Burada öğrencilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler Türkiye’nin birer köşe taşı olacaksınız. Güneydoğu’da döndürülmek istenen o kirli çarkları tersine çeviriyorsunuz, çevireceksiniz. Bu yaz kamplarının bundan sonra inşallah farklı bir şekilde düzenlenmesini de arzu ettiğimi ifade etmek istiyorum. Çocuklarımız ve gençlerimiz bizim gözümüzün nurudur. Geleceğimizi emanet ettiğimiz nesil olarak Asım'ın nesli olacaksınız inşallah. Biz mazlumların sahibiyiz. Sizler inanıyorum mazlumların dostu, sahibi olacaksınız, zalimlerin karşısına dikileceksiniz“ dedi. "Çanakkale’de yedi düveli dize getirdik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm dünya Anadolu topraklarını ele geçirmek için çalıştı ancak elleri boş döndüler. Onların karşısında imandan başka gücümüz yoktu. 15 Temmuz’da ezanına ve bayrağına el uzatanların başını ezeceğini tüm dünyaya ilan eden bir ecdadın mirasını devralacak nesle yakışan duruş sizin duruşunuzdur. 15 Temmuz gecesi benim milletim kaçmadı. 18 Mart 1915’i yaşamadınız ama 15 Temmuz'u yaşadık. Dolayısıyla bu bizim için çok daha anlamlı. Sizler anneler olarak, babalar olarak evlatlarınızı inşallah bu şuurla yetiştireceğinize inanıyorum. Yeni bir neslin inşasında ihyasının mimarları, mühendisleri olacaksınız” diye konuştu.
“Ben yeni nesilden ümitliyim”
Birilerinin bazı platformlarda yeni nesil konusunda ümitsizliğini dile getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak ben yeni nesilden ümitliyim. Onlar gibi ümitsizliğim yok. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz. Tarihini, kültürünü, medeniyetini bilen, kendini her alanda en iyi şekilde yetiştiren bir neslin geldiğini görüyorum. Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonlarını biz sizlere emanet ettik. Biz göremeyeceğiz ama inşallah siz göreceksiniz“ dedi.
Terörün son 35 yılda insanların hayatında derin yaralar açtığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O bölgelerde çok dolaştım. Siyasette 40 yıllık bir geçmişim var. Geçmişte Güneydoğu ve Doğu illerini dolaşır, çalışmalar yürütürdüm. Şu anda şehit olduğuna inandığım birçok kardeşimizin kerpiç evlerinde onlarla beraber kaldım. O zaman otelde kalacak imkanım yoktu. Yer yatağını sererler, yer yatağında misafirleri olurduk. Devran değişti. Şimdi onların sokaklarının önünde ne yazık ki hendekler açıldı. O hendeklere ne yazık ki o bölgelerdeki kardeşlerimi gömmek istediler. Biz Kürtlerin temsilcisiyiz dediler, yalan söylediler. Benim Kürt kardeşlerimle alakaları yok. Temsilcileri değil, yalan söylüyorlar. 7 Haziran seçimlerinde biraz başarı gördüler, sokağa çağırdılar. 53 kişinin ölümüne neden oldular. Hepsi benim Kürt kardeşim, öldüren, onlar da Kürt. Hani siz Kürtlerin temsilcisiydiniz. Şu anda bizim hükümetimiz içerisinde, partimin içerisinde Kürt kardeşlerim var. Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ Kürttür. Genel Başkan Yardımcım Mehdi Bey Kürttür. Bizim böyle bir derdimiz yok. Rabbim bizi kabileler halinde yarattı. Birbirimizle iyi tanışalım, anlaşalım diye yarattı. Üstünlük kim Allah’a daha yakınsa odur. Mesele o, gerisi boş” şeklinde konuştu.
“Terör örgütü tarafından hunharca öldürülen Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ı rahmetle yad ediyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, babasıyla olan bir anısını da anlatarak, “Babama sordum biz Laz mıyız Türk müyüz? Rizeli olana Laz derler. Rize’nin belli bir bölümü Lazdır, diğer bölünü alakası yoktur. Babam güldü. Babam da büyük dedeme sormuş Laz mıyız Türk müyüz diye? 'Torunum yarın öleceğiz. Öldüğümüz zaman Allah bize kavmimizi sormayacak. Rabbin kim, nebin kim, dinin ne bunu soracak. Onlara de ki Elhamdüllilhah Müslüman’ım' dedi” diye konuştu.
Bölücü örgütün çocuklara vaat edeceği hiçbir gelecek olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yasin'imizi nasıl şehit ettiler. Bunlarda insana saygı yok. Bunlar alçaktır, bunlar haysiyetsizdir. Merhamet yok. Terör örgütü hayallerinizi çalarak, hayatlarımızı karartarak en büyük kötülüğü yavrularımıza yaptılar. Örgütün okulları, yurtları hedef almalarının sebebi budur. Terör örgütü tarafından hunharca öldürülen Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ı rahmetle yad ediyorum. Örgütün din görevlilerimize yönelik saldırılar hiç kesilmedi. Örgütün amacı bölgede çocukları okuldan ve camiden kopartarak, sapkın ideolojisinin kulu kölesi olmak, robotu yapmak olduğu açıktır. Çünkü biliyorlar ki camiden, mescitten, mihraptan, vaaz kürsüsünden terör ve terörist çıkmaz” dedi.
“Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda çok ama çok geç kalmıştır”
“Ülkemizde zihinleri bilgiyle, gönülleri imanla dolu nesiller yetişmesi birilerinin hep korkusu olmuştu. İmam hatip alerjisinin sebebi de budur” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İmam hatipte farkı bir nesil gelir endişesi taşıdılar. Bunun için eğitim sistemimizi defalarca alt üstettiler. FETÖ terör örgütü bu zaafı kullanarak kök salmış, başımıza bela olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuda ciddi eksikliği var. Çok ama çok geç kalmıştır. Defalarca ikazlarımızı yaptık. Güneydoğu, Doğu buralardaki çalışmalarda geç kaldı. Diyanet İşlerinin görevi İslam'ı en doğru, en sağlıklı şekilde topluma ve elbette çocuklarımıza öğretmektir, anlatmaktır. Görüldüğü gibi boş bırakılan her alanı birileri gelip dolduruyor. Onun için alanları boş bırakmaya tahammülümüz yok. Camilerimizi de aynı şekilde dört duvar bir mihrap bir imamdan ibaret mekanlar olarak bırakamayız. Camilerimizin içinde bir hayat, bir ruh olmalı. Sadece beş vakit namaz kapıyı kapa çekil git, böyle cami olamaz. Camilerimize bu anlayışı yerleştiremedik. İbadetin dışında camilerimiz sürekli hareket halinde olmalı. Hocalarımız namaz vakitlerinin dışında halkımızı 7’den 77’ye alacak, camilerimizde eğitecek. Bunu başlatmamız lazım. Mahalleli mahalle imanına güvenir, kapısını ona açar. Bu güven devam ediyor mu onu da araştırmak lazım. Devam etmiyorsa burada bir sıkıntı var, bunu yeniden tesis etmek için neler yapmalıyız. Hanım kardeşlerimizin Diyanet İşlerindeki sayısının ve görevlerinin arttırılmasının isabetli olacağını düşünüyorum. Toplumumuzun yüzde 52'si hanım.”
"Milletimizi kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi, ideolojik fitnelerle kendi içinde çatıştırmaya çalışıyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye’de, Irak’ta yapılanların benzeri Türkiye’ye yapılmaya çalışıldı. Biz bunlara fırsat vermeyeceğiz. Onun için çalışıyoruz. Kimi zaman kısmi neticeler alınsa da nihai noktada milletimiz bu oyunu deşifre etmeyi hep başarmıştır. PKK hangi amaçla kullanılıyorsa, FETÖ de aynı amaç için kullanılmıştır. Gabar'da, Tendürek’te güvenlik güçlerimiz sizlerin huzuru, refahını tesis etmek için mücadele ediyor” dedi.
“PKK’yı Kürt kardeşlerimizle, DEAŞ’ı İslam'la, FETÖ’yü Allah rızası için çalışan yapılarla özdeş hale getirmek, yanlış burada yapıldı”
Erdoğan, yapılan yanlıştan da bahsederek, "PKK’yı Kürt kardeşlerimizle, DEAŞ’ı İslam'la, FETÖ’yü Allah rızası için çalışan yapılarla özdeş hale getirmek, yanlış burada yapıldı. 'Adamlar Allah rızası için çalışıyor' diyor. Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanettir. FETÖ’yü tarif ettim. Bunlar böyle. Şu anda yargı sürecinde içeride ne yalan söylüyorlar. 'Ben o değilim' diyor. Hakim diyor ki, 'Sen nasıl değilsin, bak sen busun', o 'Ben değilim, görüntüler ortada ben değilim.' Çünkü bunlarda yalan meşrudur, takiyeyse takiye de var, yalan dolan çok. Ümmeti böyle parçaladılar. Ümmeti sıkıntının içine böyle soktular. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunlarınki daha erken yanacak inşallah. DEAŞ ile PKK ile PYD ve YPG ile mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz. Bu tende bu can oldukça Allah'ın izniyle bu mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz. Bir yandan bu örgütün kökünü kurutacak tedbirleri hayata geçirirken, aynı örgütlerin istismar araçlarını ellerinden alacağız. PKK'nın kiralık katiller güruhu, DEAŞ'ın aynı şekilde karanlık operasyon aracı, FETÖ'nün bir mankurtlar sürüsü olduğu gerçeğini tüm dünyaya kabul ettireceğiz" diye konuştu.
Mehmet Başa
dikGAZETE.com