Medicana Avcılar Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kemal Yıldız, crohn hastalığının sıklıkla gastrointestinal komplikasyonlara sebep olduğunu belirterek, “Barsaklarda darlık, apse, fistül gelişebilir. Apse geliştiğinde ağrı, ateş ve lökositoz vardır. Darlık bölgesinde barsak tıkanıklıkları gelişebilir. Bulantı ve kusma gelişebilir. Hastalığın seyrinde göz, eklem, cilt belirtileri görülebilir.” ifadelerini kullandı.
Medicana’dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Avcılar Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kemal Yıldız, crohn hastalığının fokal ve transmural seyrettiğini, tutulan bölgede barsağın tüm katmanlarının etkilendiğini ve bu durumun etkilenen bölgelerde darlık, fistül ve apse oluşumuna uygun zemin hazırladığını aktardı.
Yıldız, hasta bölgeler arasında sağlam alanların da mevcut olduğuna işaret ederek, “Buna benzerliğinden dolayı kaldırım taşı manzarası denilmektedir. Crohn hastalığı cerrahi rezeksiyonlardan sonra da tekrarlama eğilimindedir. Hastalığın etyolojisinde otoimmun, viral, diyet, çevresel faktörler ileri sürülmüşse de etyolojisi kesin olarak bilinmemektedir.” ifadelerini kullandı.
Crohn hastalığında 3 tip tutulmanın olduğunu anımsatan Yıldız, şunları kaydetti:
"İnce barsak, kalın barsak, ince ve kalın barsak olmak üzere her ikisinin de tutulduğu durum. Hastalığın en önemli semptomları karın ağrısı, ve ateştir. Hastalığın lokalize olduğu barsak bölgesine göre diare şekli değişebilir, az veya çok olabilir. Diarenin sebebi barsaklardaki emilimin bozulması ve bakteri çoğalmasıdır. Ağrı karın sağ alt bölgede hissedilir. Akut apandisit ile karışabilir.
Beslenme bozukluğuna bağlı kilo kaybı gelişir. Crohn hastalığı sıklıkla gastrointestinal komplikasyonlara sebep olur. Barsaklarda darlık, apse, fistül gelişebilir. Apse geliştiğinde ağrı, ateş ve lökositoz vardır. Darlık bölgesinde barsak tıkanıklıkları gelişebilir. Bulantı ve kusma gelişebilir. Hastalığın seyrinde göz, eklem, cilt belirtileri görülebilir."
- "Kesin tanı kolonoskopi ile konulur"
Kemal Yıldız, Crohn hastalığında tanın klinik, laboratuar, radyolojik ve endoskopik tetkikler ile yapıldığını ve kesin tanının kolonoskopi ile konulduğuna işaret ederek, endoskopik tetkikte barsaklarda aftöz ülserlerin görüldüğünü ifade eti.
Hasta bölgeler arasında sağlam alanların olduğu kaldırım taşı manzarasının olduğunu hatırlatan Yıldız, “Hastalığın klinik şiddetini belirlemek için çoğunlukla Crohn Hastalığı Aktivite İndeksi (CDAI) kullanılır. Anemi, kronik hastalıktan, kan kaybından, demir, folat ve B12 eksikliğinden ileri gelebilir. Emilim bozukluğuna bağlı elektrolit dengesizlikleri görülebilir.” yorumunda bulundu.
Yıldız, crohn hastalığında tedavinin amacının remisyonun sağlanması ve sürdürülmesi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Komplikasyonların önlenmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Cerrahi tedavi ihtiyacının minimuma indirilmesidir. Crohn hastalığının alevlenmesinde bakterilerin rolü olabileceğinden tedavide antibiyotikler sıklıkla kullanılmaktadır. Orta ve şiddetli derecede aktif Crohn hastalığı tedavisinde kortikosteroidler ve immunomodülatör ilaçlar kullanılır.
Kortikosteroidlere ve immunomodülatörlere cevap alınamayan orta ve şiddetli aktif Crohn hastalarında TNF-a blokerleri (Infliximab, adalumimab ) ile tedaviye geçilmelidir. Barsaklarda darlık, apse gibi komplikasyon gelişme durumlarında hastaneye yatırılarak Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi, Magnetik Rezonans vs tetkikler yapılır. Hastalığın şiddetine göre uygulanan standart tedaviye ilave olarak antibiyotik tedavisi ve cerrahi tedaviler uygulanabilir."
Kaynak: AA . dikGAZETE.com