İstanbul
Uluslararası Çocukluk Çağı Kanserleri Günü kapsamında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Tanyeli, çocukluk çağı kanserlerinin, erişkin dönemde görülenlerden klinik, biyolojik ve genetik bakımdan birçok farklılığı olduğunu, meme ve akciğer kanserlerinin çocuklarda görülmediğini anlattı.
Tanyeli, kanserin çocuklarda yetişkinlere oranla çok daha nadir görüldüğünü ama yine de enfeksiyonlar, kalp hastalıkları ve kazalardan sonra 4'üncü en sık ölüm sebebi olduğunu vurguladı.
Dünyada her yıl 160 bin çocuğun, Türkiye'de ise yaklaşık 3 bin çocuğun kanser hastalığına yakalandığını aktaran Tanyeli, çocuk tümörlerinde tedavide başarının her geçen yıl arttığını, sonuçların hastalıklara göre değişmekle birlikte ortalama yüzde 60-70 oranında şifa elde edildiğini belirtti.
Çocukluk çağı kanserlerinin 2-5 yaş arasında görüldüğünü belirten Tanyeli, "Çocukluk çağı kanserleri içerisinde en fazla görülen lösemilerdir. Tüm kanserler içerisinde görülme sıklığı yüzde 30 civarındadır. İkinci sırada beyin tümörleri, santral sinir sistemi tümörleri yüzde 20-21, üçüncü sırada lenfomalar geliyor. Dünyada gelişmiş ülkelerde santral sinir sistemi tümörleri ikinci sıradayken, Türkiye'de özellikle bazı bölgelerde lenfomalar ikinci sırada yer alıyor." bilgisini paylaştı.
"Dirençli vakalarda klasik kemoterapilerle birlikte immünoterapiler kullanılmaktadır"
Prof. Dr. Tanyeli, çocukluk çağı kanserlerinde umut verici tedavilere işaret ederek, "Son yıllarda artan teknolojik gelişmeler, kanser etyolojisinde etkili olan faktörler konusunda bize yardımcı olmaktadır. Özellikle genetik ve immünolojik çalışmalar bize oldukça yol göstermektedir. Genetik ve immünolojik sonuçlara göre risk faktörlerini tespit ederek ona göre tedavi planları yapabilmekteyiz. Dirençli vakalarda klasik kemoterapilerle birlikte immünoterapiler kullanılmaktadır veya ayrıca kullanabilmekteyiz." şeklinde konuştu.
Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde kök hücre naklinin de önemli olduğunu vurgulayan Tanyeli, şunları anlattı:
"Dirençli vakalarda veya tekrarlayan hastalıklarda kök hücre nakliyle tedavide başarı oranını artırmaktayız. Ülkemiz kök hücre naklinde Avrupa'da en başarılı ülkelerden biridir. 30 yıl önce ülkemizde 2-3 merkez varken, bugün 40'tan fazla pediatrik kök hücre nakli merkezi mevcuttur. Tüm merkezlerimiz oldukça başarılıdır. Bu, başta komşu ülkeler olmak üzere birçok ülke tarafından da bilinmektedir. Bu nedenle merkezimizde hastalarımızın yaklaşık yüzde 70'i yurt dışından gelen hastalardan oluşmaktadır. Başarı oranımız da oldukça yüksektir."
Yapay zekanın dünyada henüz istenilen noktada olmadığını dile getiren Tanyeli, sağlıkta ve diğer bilimsel sahalarda birçok kez kullanıldığını, gelecekte erken tanıda da kullanılabilmesi için özel formatlar oluşturulması gerektiğini, şu an böyle bir durumun mevcut olmadığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com