İstanbul'da kronik böbrek yetmezliği nedeniyle yaşamını yıllardır diyalize bağlı sürdüren 30 yaşındaki kadın, gönüllü bağışçı olan 18 yaşındaki kız kardeşinden nakledilen böbrekle yaşama tutundu.
İstanbul'da yaşayan Selahattin ve Yayla çiftinin 5 çocuğunun en büyüğü olan Lale Yaşik, 7 yaşında böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girmeye başladı. Rahatsızlığı artan Yaşik, kadavradan ya da gönüllü bağışçıdan böbrek nakli bekledi.
Yaşamını yıllardır diyalize bağlı sürdüren ve uygun donör bulunamayan kadın, 35 kiloya kadar düştü. Ablasının bu durumuna çok üzülen Damla Yaşik, gönüllü bağışçı olabilmek için yasal sınır olan 18 yaşını doldurur doldurmaz böbreğini vermek için başvurdu.
Testlerde, böbrek nakli için Damla'dan alınan dokuların uygun olduğunun görülmesi üzerine hazırlıklara başlandı ancak Lale'nin uzun yıllar diyalize girmesi nedeniyle boyun ve kasık damarlarının tıkalı olması operasyon riskini artırıcı faktör olarak görüldü.
Yürüme zorluğu da yaşayan Lale Yaşik, kız kardeşinden alınan böbreği, İstinye Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Ayhan Dinçkan'ın başarılı bir operasyonla nakletmesiyle sağlığına kavuştu.
Lale'yi ve böbreği veren kız kardeşi Damla'yı sağlıklı gören aile üyeleri, mutluluk yaşadı.
"Bana mucize gibi bir hediye oldu"Lale Yaşik, AA muhabirine, yaşıtlarının parklarda oyun oynadığı dönemde kendi çocukluk yıllarının diyaliz merkezlerinde geçtiğini söyledi.
Bu dönemde diyalize girerken sürekli ağladığını belirten Yaşik, hemşire ve doktorların oyuncak ve çikolatalar ile kendisini sakinleştirebildiği günleri duygulanarak anlattı.
Yıllardır diyaliz merkezine gittiği için orayı evi gibi gördüğünü dile getiren Yaşik, şöyle konuştu:
"Diyaliz merkezi için artık 'benim kaderim' demiştim. Yıllar geçtikçe vücudumda birçok sağlık sorunları çıkmaya başladı. Böbreğin bulunması artık gerekiyordu. Kız kardeşim 18 yaşını doldurur doldurmaz gönüllü oldu. Bana mucize gibi bir hediye oldu. Canından bir parça vererek beni hayata bağladı. Onun sayesinde hayata adeta yeniden başladım."
Diyalizdeki arkadaşlarından ve hemşirelerden ayrılmanın da zor olduğunu belirten Yaşik, "Onlar 23 yıldır benim ailem gibi oldu. Onlar için dua etmeye devam edeceğim. Beni artık sağlıklı ve mutlu bir hayat bekliyor. Daha rahat nefes alıyorum. Yüzüm gülmeye, insanları daha çok sevmeye başladım. İnşallah bir ömür böbreğimle böyle mutlu yaşarım." ifadelerini kullandı.
Yaşik, sağlığına kavuşmasını sağlayan operasyonu yapan Prof. Dr. Ayhan Dinçkan ve Doç. Dr. Funda Türkmen'e minnettar olduğunu kaydetti.
"Birbirimize sarılıp ağladık"Ablasının yıllardır acı çektiğini ifade eden Damla Yaşik ise "18 yaşımı doldurmayı sabırsızlıkla bekliyordum. Onun da sağlıklı bir hayat yaşamasını istiyordum. 18 yaşını doldurur doldurmaz hiç düşünmeden hastaneye gittim. Ablama böbreğimi verebileceğimi öğrenince birbirimize sarılıp ağladık. Çok mutluyum. İnşallah bundan sonra sağlıklı bir hayat sürer." dedi.
"Ameliyatı zorlu geçti"Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Dinçkan ise Yaşik'in 30 yaşında olmasına rağmen 35 kilo olduğuna dikkati çekerek, diyalizin bütün sorunlarını yaşayan bir hasta olduğunu söyledi.
Dinçkan, "Çok zorlu bir hastaydı. Biz nakli yapabileceğimizi söyledik. Damarlar tıkandığı için farklı bir teknik uyguladık ve başarılı olduk. Bizim de hekimlik hayatımızda en mutlu olduğumuz hastalarımızdan oldu. '23 yıl sonra gelen bir mucize' diyebiliriz." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com