ASTANA - ALİİA RAİMBEKOVA
Astanalı 2 anne, kurdukları çocuk güvenlik merkeziyle, aileleri ve çocukları, olası tehlikelere karşı bilinçlendirmeyi hedefliyor.
Astanlı anneler Janar Adilbayeva ve Aliya Adambayeva, birlikte açtıkları "Astana Meleği" isimli çocuk güvenlik merkezinde, çocuklara tecavüz, kaçırma, kaybolma gibi olaylarda doğru hareket etme mekanizmalarını öğreterek, onların güvenliğini sağlamaya çalışıyor.
Adilbayeva ve Adambayeva, iki yıl önce açtıkları merkezde, 5-17 yaş arasındaki çocuklar ve ebeveynleri için kaçırılma, taciz, sanal suçlar ve diğer tehlikelerden nasıl korunacağına yönelik eğitimler veriyor.
Adilbayeva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alışveriş merkezinde çocuğunu kaybedip bulduktan sonra böyle bir merkez açmaya karar verdiğini söyledi.
İstatistiklerin, çocukların, kaçırılma, tecavüz ve saldırı gibi tehlikelere hazır olmadığını gösterdiğini belirten Adilbayeva, "Okulda ve evde çocuklara yol güvenliğini anlatıyoruz, ama hiçbir çocuk sokakta hırsızı nasıl püskürtmeyi veya internette kendini nasıl korumayı bilmiyor." diye konuştu.
Adilbayeva, ortağıyla birlikte bir sosyal proje olarak açtığı merkezde uluslararası standartlara uygun metodoloji uygulandığını ve eğitimlerin okullarda ve çocuk bahçelerinde de verildiğini dile getirdi.
Anne babaların evde öğrettiği kurallarının çocuklar tarafından çabuk unutulduğunu ve yeterince dikkate alınmadığını altını çizeren Adilbayeva, "Derslerimizde yaş grubuna göre çocuklara kaybolduklarında, ya da kaçırılmak istendiklerinde nasıl hareket etmelerini oyunlarla öğretiyoruz ve bu daha etkili oluyor." dedi.
Adilbayeva, "çocuğum her şeyi biliyor" ya da "çocuğum her zaman yanımda" diye düşünen ailelerin yanıldığının altını çizerek şunları kaydetti:
"4 yaşındaki çocuğumu AVM'de bıraktığım çocuk odasında kaybetmiştim. Beni aramak için binadan çıkarken insanlar fark etmiş, durdurmuşlar. Bağırarak oğlumu aramış büyük şok yaşamıştım. Başka bir örnek, bir arkadaşım alışveriş yaptıktan sonra çocuğunu AVM'de unutmuştu. Bu nedenle annelerin 'çocuklarımız her zaman yanımızda' demeleri yanlış."
Çocukların kolayca güvenebildiğini ve kötü niyetli kişilerin de bunu kullandığına dikkati çeken Adilbayevai şöyle konuştu:
"Çocuklar, kötü niyetli kişilerin her zaman elinde silah taşımadığını veya "dede" ve "ninelerin" de kendilerine zarar verebileceğini oyunlarla anlattığımızda daha iyi anlıyor. Çocuklara tehdit oluştuğunda nasıl kaçmaları, kimi aramaları, nasıl bağırmaları gerektiğini öğretiyoruz."
Adilbayeva, eğitimlerin ailelere de verildiğini, onlara çocukları kaybolduktan 15 dakika sonra ilgili birimlere haber verilmesi gerektiğini ve ilk dakikaların çok önemli olduğunu anlattıklarını vurguladı.
Eğitimlerin, çocukların günlük hayatında oldukça yararlı olduğunu dile getirerek, "Bir kursiyerimiz evine girerken bir hırsız telefonunu almaya çalışmış, o da öğrettiğimiz şekilde asansörün kapısını tekmeleyerek yangın diye bağırmış. Bunu duyan komşular evlerinden dışarı çıktığında hırsız kaçmış. 'Yardım edin' diye bağırdığında kimse evinden çıkmayabilirdi." ifadelerini kullandı.
AVM'de veya parkta uygulamalı eğitimTeorik eğitimlerin yanı sıra uygulama eğitimlerinin de olduğunun altını çizen Adambayeva da "Çocukları park veya AVM'lere götürüyoruz ve çocuk hırsızlığı senaryoları uyguluyoruz. Eğer çocuk hala kandırılıyorsa onunla tekrar çalışıyoruz." dedi.
Adambayeva, yürüttükleri sosyal projede kar amacı gütmediklerini ve kimsesiz veya engelli çocuklardan eğitim ücreti almadıklarını belirtti.
Bugüne kadar 2 binden fazla çocuğa güvenlik eğitimleri verdiklerini dile getiren Adambayeva, eğitimleri ülkenin diğer bölgelerine de yaymayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com