Pekin
Resmi açıklamalarda, olayın, Rusya'nın "iç işi" olduğu, Çin'in ülkenin ulusal istikrarını korumasını desteklediği belirtilirken, devlet medyasında, Moskova yönetiminin tutumunu olumlayan analiz ve yorumlara yer verildi.
Çin Dışişleri Bakanlığı, olayların meydana geldiği 24 Haziran'da herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınırken, kalkışma girişiminin geri çevrilmesinin ardından 25 Haziran gecesi kısa bir yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, "Wagner" adı anılmadan, "Bu, Rusya'nın iç işidir. Çin, Rusya'nın dostane bir komşusu ve yeni dönemde kapsamlı stratejik koordinasyon ortağı olarak ulusal istikrarını sürdürmesini, kalkınma ve refaha ulaşmasını destekliyor." ifadelerine yer verildi.
Açıklama, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko'nun, dün plansız bir ziyaretle Çin'e gelerek yürüttüğü temasların ardından geldi.
Rudenko'nun, Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang ve Bakan Yardımcısı Ma Caoşu ile yaptığı görüşmelerde, "ortak kaygı konusu olan uluslararası ve bölgesel meselelerin tartışıldığı", "tarafların, iki ülke liderinin vardığı mutabakat doğrultusunda zorlu ve karmaşık bir durum arz eden uluslararası ortamda zamanında iletişim kurarak ortak çıkarlarını korumalarının önemine işaret ettiği" bildirildi.
Taraflar, Şanghay İşbirliği Örgütünün (ŞİÖ), bölgesel barış ve istikrarı sağlamadaki rolüne dikkati çekerek, "Örgütün sağlıklı ve sürdürülebilir gelişimi için dayanışmayı ve işbirliğini güçlendireceklerini" kaydetti.
Çin ve Rusya'nın açıklamaları arasındaki fark
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, bugün, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, "Rudenko'nun görüşmelerine ilişkin Çin'den yapılan açıklamada Wagner krizine değinilmezken, Kremlin'in açıklamasında 24 Haziran'daki olaylara atıf yapılmasına" dair yorum yapmaktan kaçındı.
Sözcü Mao, Bakanlığın dün gece yaptığı açıklamayı yinelerken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile telefonda görüştüğü iddiasıyla ilgili bir başka soruya, "Moskova ile her düzeyde iletişimi sürdürüyoruz. Bahsettiğiniz telefon görüşmesine dair bir fikrim yok." yanıtını verdi.
Zaporijya Nükleer Santrali'ndeki durum
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) heyeti ile Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev başkanlığındaki heyetin, Ukrayna'da, Rus güçlerinin kontrolündeki Zaporijya Nükleer Güç Santrali'ndeki (NGS) son duruma ilişkin görüşmesine dair değerlendirmede bulunan Mao, şunları kaydetti:
"Çin, Ukrayna'daki nükleer tesislerin güvenliğine büyük önem veriyor. UAEA'nın yapıcı rol oynamasını destekliyor. Zaporijya Nükleer Santrali'nin güvenliği, Ukrayna krizinin bir parçası ve bu sorunun da çözümü, Ukrayna krizinin siyasi çözümüne bağlı. Tüm taraflar, barış ve ortak güvenliğin, müzakerelerin sürdürülmesi için uygun koşulların yaratılmasına ve sorunların uygun şekilde ele alınmasına bağlı olduğunu akılda tutmalı. Çin, barış müzakerelerini ve krize siyasi çözüm bulunmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdürecek."
Devlet medyasından Moskova'ya destek
Çin devlet medyasında da Moskova yönetiminin, krize karşı tutumu destekleyen analiz ve yorumlara yer verildi.
Resmi haber ajansı Xinhua, bugün "Açıklayıcı" başlığı ile yayımladığı, "Wagner'in yol açtığı gerilim nasıl hızla dindirildi?" başlıklı haberde, kalkışmanın sonlandırılmasında, Putin'in halka hitabında kullandığı, "Ülkemizi bölmeye yönelik her eylem halkımıza ihanettir. Silah arkadaşlarımız cephede savaşırken, bu, ülkenin ve halkın sırtına saplanmış hançerdir" sözlerinin etkili olduğu yorumu yapıldı.
Haberde, krizin hızla kontrol altına alınmasında Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun arabuluculuğunun yanı sıra Rus kamuoyunun farklı kesimlerinden kalkışmaya karşı çıkılmasının etkili olduğu vurgulandı.
Ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin yayın organı Global Times da "Wagner isyanının, Putin'in otoritesini zayıflattığını düşünmek Batı'nın hüsnükuruntusu" başlıklı haberinde, Çinli uzmanların, Batı medyasındaki, kalkışma girişiminin, Putin'in iktidarını ve Rus ordusunun Ukrayna Savaşı'ndaki konumunu zayıflattığına dair değerlendirmelere karşı çıkan görüşlerine yer verildi.
Wagner grubunun Rus yönetimine isyanı
Özel güvenlik şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rus ordusunu Wagner'e saldırı düzenlemekle suçlayıp karşılık vermekle tehdit etmiş, Wagner savaşçıları Ukrayna'yı terk ederek sınırdaki Rostov bölgesine girmişti.
Bu durum üzerine Federal Güvenlik Servisi (FSB), "silahlı isyan" suçlamasıyla ceza davası açmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner'in isyanını "vatana ihanet" olarak nitelendirmişti.
Prigojin, Moskova'ya gideceklerini açıklamış, Kremlin yönetimi ise ülkenin pek çok bölgesinde güvenlik önlemlerini artırmıştı.
Yevgeniy Prigojin'in, 24 Haziran'da, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun Rusya'da gerilimi azaltma önerisini kabul ettiği bildirilmişti.
Prigojin, Rus kanı dökülmesinin sorumluluğunu anladıklarını ve konvoylarını geri çevirerek, plana göre saha kamplarına geri döneceklerini açıklamıştı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Prigojin'e yönelik açılan ceza davasının kapanacağını belirterek, "isyancı liderin" Belarus'a gideceğini bildirmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com