CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Maltepe Etkinlik Alanı'nda düzenlenen Kastamonu Günleri açılış programı sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Maltepe Miting Alanı'nın kendisi için anlamını sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Adalet Yürüyüşü"nden bu yana Maltepe'ye gelmediğini belirterek, "Bir anlamı var. Zaten konuşurken de 'hak, hukuk, adalet' diye slogan atılması bir anlamda beni o günlere götürdü.
Adalet sadece bireysel olarak benim talebim değil aslında. Dünyada yaşayan her canlının adalet talebi var. İnsanlığın tarihi de zaten adalet mücadelesi ile geçmiştir. Yine adalet istiyoruz, yine adaletten yana mücadele edeceğiz." diye konuştu.
"Adalet Bakanlığının itirazı önemli bir aşama"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yaptığı atamalar sonrası kendisine gelen eleştirilere sert yanıt vermesini yorumlaması istenen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu özellikle belli çevrelerin, aynı görüşü paylaşan farklı kanatların birbirine yönelttikleri eleştiriler. Benim burada üzerinde durmak istediğim ana konu şu; bir FETÖ borsasından söz ediliyor ve bu konuda bir kişi de hayatını kaybetti.
Bu konu sadece benim tarafımdan değil, AK Parti'den de bazı milletvekilleri, eski milletvekilleri tarafından dillendirildi. Bütün bu konuların aydınlığa kavuşması lazım. Eğer bir şikayet geliyorsa, bir itham geliyorsa, mutlaka bunun aydınlığa kavuşması lazım. Benim arzum bu."
Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığının, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada Fettah Tamince hakkında Antalya 3. Sulh Ceza Hakimliğinin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kanun yararına bozulması istemine ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
"Gayet doğal, etmesi lazımdı zaten. FETÖ davası açtığınız kişilerin dışında Fettah Tamince kalamaz. Kalamazdı zaten. Vicdanım da buna el vermiyordu. Ben bunu defalarca dile getirdim. Ama orada; az önce FETÖ borsasından söz ettim.
Avukatlarla Fettah Tamince arasındaki parasal ilişkinin çok iyi irdelenmesi lazım. Acaba bu paranın gücüyle mi oluyor bu? Yoksa başka güçler mi var? Bu çerçevede bunun değerlendirilmesi lazım. Adalet Bakanlığının itiraz etmesi sadece adaletin gerçekleşmesi açısından önemli bir aşama."
Kılıçdaroğlu, "Muharrem İnce 'Cumhurbaşkanlığına aday olabilirim.' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin aday olma düşünceniz var mı?" sorusuna, "Şu anda bizim gündemimizde olan bir soru değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu zaman bakarız." karşılığını verdi.
"Şimdi anneleri ayırıyorlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır HDP İl Binası önünde bekleyen annelere bir heyet gönderip göndermeyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Diyarbakır'daki anneler ile cumartesi anneleri arasında bir ayrım yapmıyoruz. Anneler çocuklarını istiyorlar. Bu kadar. Anneler çocuklarını istiyorlarsa, her iki anne grubunu da ayrıştırmadan kucaklamamız gerekiyor, annelerin talebini saygıyla karşılamamız gerekiyor.
Çocukları bulacak olan kim? İktidar sahipleri. İktidar sahiplerinin o çocukları getirmeleri lazım. Öbür annelere bakıyorum; yıllardır çocuklarını arıyorlar, 'Bari, hiç değilse mezarını gösterin.' diyorlar. 'Gidip başında bir Fatiha okuyalım.' diyorlar. Anneleri ayırmayalım, gazilerimizi ayırmayalım, şehitlerimizi ayırmayalım. Bugün Gaziler Günü.
Gazileri de bir ayrıştırmaya tabi tuttular, şehit yakınlarını ayrıştırmaya tabi tuttular. Şimdi anneleri ayırıyorlar. Annelerin çocuklarıyla olan ilişkilerini ve çocuklarıyla ilgili olan taleplerini hepimizin saygıyla karşılaması lazım.
Hepimizin bu talepleri dikkatle dinlemesi lazım. Talepleri karşılayacak olan organın yani makamın yani iktidar sahiplerinin de bunlara kulak tıkamaması lazım."
Bir basın mensubunun, Adalet Yürüyüşü'nde terör örgütü DEAŞ'ın saldırı planıyla ilgili süren davada beraat kararı verilmesine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Adalet diyorduk. Bana saldırınca bir şey yok ama başkalarına bir şey söyleyince neredeyse müebbetle yargılanıyorlar. Bu ne demektir? Ülkede adaletin olmadığını gösteriyor. O nedenle ülkede adalet arayışımız sürüyor." dedi.
"Katarlılar biliyor bakanlar dahi bilmiyor"
Tank Palet Fabrikası ile ilgili kararnameye ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Tank Palet konusu, Türkiye’-'nin itibarıyla oynama olayıdır. Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürme olayıdır." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu, fabrikanın, makinelerin ve çalışanların sahibinin Türkiye olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Fabrika bizim, makineler bizim, işçiler, çalışan subaylar, orada görevli görevli askerler bizim, bilgi bizim. Orada Katarlılar tank yapacaklar ve bize satacaklar. Hangi gerekçeyle, niye alıyoruz, kim yapıyor bunu? Birinci kararnameyi yayınladılar, 'Bir özelleştirme var burada.' dedim, kıyameti kopardılar.
Resmi Gazete'de gösterdik, bir özelleştirme kararı var. İkinci kararnameyi gizlediler. Diyorlar ki 'Karar.' Karar olsun ne fark eder. Öbürü de Erdoğan'ın imzasıyla çıkmıştı, bu da Erdoğan'ın imzasıyla çıktı.
Yayınlayın o zaman, niye, hangi gerekçeyle gizliyorsunuz? Ya bir ülkenin askeri sırları başka bir ülkeye verilir mi? Bir ülkenin yapacağı tank, başka bir ülkeye 'Sen gel benim fabrikamda, üstelik benim personelimle yap, sonra bu tankları bana sat.' denir mi? Akıl mantık, her şey bitmiş vaziyette.
Ben bunun üzerinde duruyorum. O kararnamenin de açıklanmasını istiyorum. Karar diyorlar, kararı açıklasınlar. Numarasını da verdim, 1105 sayılı karar. Açıklayın kardeşim niye korkuyorsunuz? Gizli değilse herkes bilsin. Katarlılar biliyor, biz bilmiyoruz.
Katarlılar biliyor, milletvekilleri bilmiyor. Katarlılar biliyor, milletvekilleri de bilmiyor. Katarlılar biliyor, bakanlar dahi bilmiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ne ait silah fabrikalarının yabancı bir devlete peşkeş çekilmesini asla kabul etmiyoruz, şiddetle kınıyoruz."
"Kastamonu'ya gazilik unvanı vermek bizim için şeref olur"
13. Kastamonu Günleri'nde konuşan Kılıçdaroğlu, Kastamonu'nun değerini ve önemini sadece Kastamonulular değil, Türkiye'de yaşayan 82 milyonun bildiğini söyledi.
Kastamonu'nun Kurtuluş Savaşı'nda ve çağdaşlaşma sürecinde çok değerli bir kent olarak yer aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kurtuluş Savaşı'nda elbette Kastamonu'nun önemini biliyoruz. Gazi boşuna 'Kulağım başka yerde, gözüm başka yerde.' demiyordu. Gelecek olan düşmanı ancak gelecek silahlarla kovabilecektik." diyerek, Kastamonu'ya selam gönderdi.
Kılıçdaroğlu, "Bir öneri getirdiniz. Burada değişik siyasi partilerden de arkadaşlarım var. Eğer onlar da lütfeder, kabul ederlerse, elbette Kastamonu'ya gazilik unvanını vermek bizim için onur ve şeref olur." şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu tür hemşehri günlerinin kültürleri taze tuttuğunu söyledi.
İmamoğlu, yöresel günlerin geçmişten gelen bir gelenek olduğunu ve etkinliklerin devam edeceğini kaydetti.
Kastamonulular Dayanışma Derneği (KAS-DER) Genel Başkanı Remzi Şen de Kastamonu'nun Çanakkale Savaşı'nda Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa'dan iki kat fazla şehit verdiğini dile getirerek, şehre gazilik unvanının verilmesi gerektiğini vurguladı. Şen, bu konuda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve diğer siyasi partililerden destek istedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com