Ödemiş ilçesinde, komşusunun evinde ölü bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik’in ölümü herkesi yasa boğarken, minik Ceylin’in katil zanlısı Şükriye T. ve eşi Serdar T. (37) ve Şükriye T.’nin annesi R.Ö. (62) tutuklanmıştı. Suçunu itiraf eden katil zanlısı Şükriye T.’nin iki çocuğunun daha önceden ölmüş olmasıyla ilgili soruşturma derinleştirilmişti. Çocukların neden öldüğü sorusu hep akıllarda soru işareti olarak kalırken, daha önce açıklama yapan katil zanlısı Şükriye T.’nin kayınvalidesi Havva T., aklında bazı şüpheler oluştuğunu söylemişti. Zanlı Şükriye T.'nin 3. çocuğunun bile 3-4 defa kolunun kırıldığını ifade eden Havva T., "3 yaşındaki çocuğun dört defa kolu kırılır mı? Biz ne olduğunu bilmiyoruz" demiş ve "Şükriye'nin ilk çocuğunu salıncaktan düşürdüğünde onun iddiası ile çocuk yarı baygın şekilde hastaneye götürmüşler ve hastaneden çıktıktan sonra ertesi 'sabah evde ölmüş olarak buldum' dedi. Ben mahvoldum, ciğerlerim yanıyor bizi bu kötü hallere düşürdü" diye eklemişti.
"Ben mezarımızın kazılmasını istiyorum"
Cinayetin ardından ortaya çıkan bu korkunç şüphe ise savcılık tarafından mercek altına alınarak, Elif ve Selin'in mezarlarının açılmasına karar verildi. Ölen iki küçük çocuğun dedesi; yani katil zanlısı Şükriye T.’nin kayınpederi Mehmet T., savcılığın kararına destek oldu. İki torununun öldürüldüğü yönünde bir sonuç çıkması halinde suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen acılı dede, ölen torunlarının mezarlarını ziyaret etti. Mehmet T., "Ben de aynı şekilde savcılığın aldığı kararı destekliyorum. Ben mezarımızın kazılmasını istiyorum. Test olmasını, neden olduğunu bilemiyoruz. Kasti mi öldü, kendisi mi öldü, onun aydınlatılmasını istiyoruz. Ne olduğunu bilmediğimiz için bir şey söylemedik. Otopsi sonuçları olumsuz çıkarsa en ağır cezasını almasını istiyorum" dedi.
Nazif Harupçu
dikGAZETE.com