İSTANBUL (AA) - Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, "Dünya Ekonomik Forumu'nun 2017 Küresel Risk Raporu'na göre, iş dünyasını en çok etkileyecek ve en olası 3 riskin arasında aşırı hava olayları ve su krizi yer alıyor." dedi.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, Garanti Bankası ana sponsorluğunda yürütülen, CDP İklim Değişikliği ve Su Programları'nın 2017 Türkiye sonuçları raporu Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde düzenlenen "Reimagining Disclosure: CDP İklim Konferansı" ile kamuoyu ile paylaşıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, Sabancı Üniversitesi ile 2015 yılında CDP Su Programını hayata geçirmek için başlattıkları iş birliğinin kapsamını genişlettiklerini belirterek, Garanti Bankası'nın CDP İklim Değişikliği ve CDP Su Programı'nın ana sponsoru olacaklarını duyurdu.
Türk iş dünyasının iklim değişikliği ve su riskleri konusundaki farkındalığını artırmak ve bu risklerle mücadele için aksiyon almasını sağlamak amacıyla çalışmalara devam edeceklerini dile getiren Edin, şunları kaydetti:
"Dünya Ekonomik Forumu'nun 2017 Küresel Risk Raporu'na göre, iş dünyasını en çok etkileyecek ve en olası 3 riskin arasında aşırı hava olayları ve su krizi yer alıyor. Özel sektöre etkileri muazzam boyutta olan bu riskleri yönetebilmek için önce nerede durduğumuzu anlamamız gerekiyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun Risk Raporu'nda da bahsi geçen iklim değişikliği kaynaklı felaket senaryoları uzak bir geleceğe ait değil.
Hepsini hali hazırda yaşamaya başladık bile. Maliyetinin 1,2 milyar lirayı bulduğu söylenen İstanbul'da 20 dakikalık dolu yağışının arkasından Antalya'da yaşanan hortumda neredeyse 40 kişi yaralandı, 2 bin dönüm arazimiz zarar gördü. Üstelik bulunduğumuz coğrafyada son 900 yılın en kötü kuraklıklarından birini yaşıyoruz."
- "2050'ye kadar 200 milyon kişi iklim değişikliği sebebiyle göç edecek"
Ebru Dildar Edin, son yapılan analizlerin mevcut uyum çalışmaları ve ulusal katkı beyanları ile 2 derece hedefini tutturamayacağını, sıcaklık artışının 3-4 derece arasında yaşanacağını gösterdiğine işaret ederek, bunun gerçekleşmesine izin verilmesi durumunda 2003 yılında Avrupa'da yaklaşık 70 bin kişinin ölümüne sebep olan sıcak hava dalgasının, bu yüzyılın sonuna doğru normal bir yaz sıcaklığı haline geleceğini anlattı.
2050'ye kadar 200 milyon kişinin iklim değişikliği sebebiyle göç edeceğini dile getiren Edin, en yoğun göç alan ülkelerden birinin de Türkiye olacağını söyledi.
Edin, Türkiye'nin aynı zamanda iklim değişikliği sebebiyle üretimin en çok düşeceği ülkelerden biri de olacağına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu nedenle daha da kıtlaşan kaynaklar, göçle birlikte artan nüfusa ne yazık ki yetmeyecek. Bizler iş dünyası olarak iklim değişikliği müzakerelerinin çok daha ilerisinde adım atmak zorundayız. Özellikle son 2 yıldır, küresel çapta şirketlerin bu sorumluluğu üstlenmeye başladığını görüyoruz. Bunu yalnızca şirketlerimizi ve ekonomiyi değil, ülkemizi ve dünyamızı karanlık bir gelecekten kurtarmak için de yapmak zorundayız."