Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın da şikayetçileri arasında bulunduğu davada Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı 28 bin TL adli para cezasına çarptıran mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı. 25 Nisan 2016 tarihinde görülen duruşmada davayı karara bağlayan İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi, 49 sayfalık gerekçeli kararında dava konusu yazı dizisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dündar’ın yazı dizisinde bir polis fezlekesini konu aldığına değinilen kararda, “Fezlekenin mahkeme nezdinde bir hükmü yoktur. Asıl olan iddianame ve takipsizlik kararıdır. Yine yazının elde edilme biçimi sadece bir fezleke olup, doğruluğu da yayın tarihinde takipsizlikle artık yok olmuştur" ifadeleri kullanıldı.
"İTİBARA YÖNELEN AĞIR SALDIRI..."
Dündar’ın yazdığı yazıyla şikayetçilerin itibarını düşürdüğü ifade edilen kararda, “Müdahillerden birinin Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı olması, tüm bunların bir araya gelerek tamamen bir çetecilik faaliyeti içinde hareket ettikleri yolundaki sunum itibara yönelen saldırının ağır olduğunu gösterir" denildi. Can Dündar'ın yazı dizisinde amacının Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini etkilemek olduğu kaydedilen kararda, Dündar'ın halkı bilinçlendirmeyi öngörürken müdahiller lehine olan hiçbir şeyden bahsetmediği belirtilerek, fezlekeyle ilgili takipsizlik kararından bahsedilmediğine dikkat çekildi.
“VERİLEN CEZANIN DURDURUCU ETKİYE SAHİP OLDUĞU SÖYLENEMEZ”
Sanığın ifade özgürlüğü hakkının bulunduğuna vurgu yapılan kararda, "Sanığın ifade özgürlüğünün ve basın mensubu olarak bu hakkı kullanmasının özüne dokunulmamıştır. Verilen cezanın durdurucu etkiye sahip olduğu söylenemez. Örneğin sanık hakkında erteli hapis cezası veya doğrudan hapis cezası verilmemiştir. Hükümde suçun işlendiği zaman suç konusunun önemi dikkate alınmış ve müdahillerin sıfatları gözetilerek adli adli para cezası verilmiş ama bu gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılmıştır. Gazeteci sıfatı ile hareket etmesi gözetilip, indirim yolunda takdir hakkı kullanılmıştır" denildi.
HEM DÜNDAR’IN HEM DE ERDOĞAN’IN HAKLARI YARIŞTI
Can Dündar’ın "ifade özgürlüğü hakkı" , Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise yazının yayınlanmasından birkaç gün sonra gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın önünde "şöhret ve hakkını koruma hakkı" bulunduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda hakların yarıştığı ifade edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 3 adım testine hatırlatma yapılan kararda, Dündar'ın dava kapsamındaki eylemine de bu testlerin uygulandığı belirtildi. Sanığın ifade özgürlüğüne bir müdahale olup olmadığı, müdahalenin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı, demokratik toplumda müdahalenin gerekli olup olmadığı ve orantılılık meselesine dair ayrıntılı yorumlara yer verildi.
dikGAZETE.com