Ortak noktaları bölgedeki direnişçilerle evlenmek olan Pakistanlı kadınlar, Hint hükümetinin 2010'da eski direnişçileri rehabilite etme kararının ardından Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesine taşınmaya karar verdi. Bölgeye adım attıkları günden bu yana aileleriyle görüşemeyen kadınlar, yaşadıkları sıkıntıları AA muhabirine anlattı.
Bölgedeki direnişçilerden Muhammed Eşref Malik ile 1995'te evlenen Pakistanlı Nagina Kevser, Hint hükümetinin 2010'daki kararının ardından 2011'de eşiyle Cammu Keşmir'e yerleşti.
Kevser, "Ailemi gördüğümden bu yana 10 yıl geçti. Burada hapsedildik ve nedenini bilmiyoruz. Benim veya ailemin suçu nedir?" diye konuştu.
"Burada yaşam hiç bitmeyen bir ceza"Bir diğer Pakistanlı kadın Taibah Ajaz, 2002'de direnişçi Ahmed Malik ile evlendi ve 2013'te Cammu Keşmir'e taşındı.
Bulundukları yere taşındıklarından bu yana hayatlarında hiçbir şeyin iyi olmadığını dile getiren Ajaz, "Buraya geldiğimiz güne lanet ediyorum. Bizim için her şey çok zor. Geçerli bir kimlik kartımız yok ve cep telefonu bağlantısı kurmak gibi küçük şeyler bile bizim için zor bir iş." diye konuştu.
Ajaz, "Burada yaşam hiç bitmeyen bir ceza ve başka bir şey değil." dedi.
"Sevdiklerimiz için üzülmemize bile izin vermiyorlar"Direnişçi Cavid Ahmed ile 2012'de evlenen Nabila Cavid de Kevser ve Ajaz gibi durumundan şikayetçi.
Yakın akrabalarının çoğunun hayatını kaybettiğini anlatan Cavid, "Ailemi teselli edebilmek için orada değildim. (Hint hükümeti) Onlar sevdiklerimiz için üzülmemize bile izin vermiyorlar." ifadesini kullandı.
Cavid, "Bu rehabilitasyon politikası sadece bizi cezalandırmak için mi uygulandı? Eğer biz yasa dışıysak ve istenmiyorsak, bizi sınır dışı etmeliler. Herhangi bir şey bundan daha iyi olacak, en azından ailelerimizden ayrı olmayacağız." diye konuştu.
Kadınlar, tutuklanmaktan endişe ediyorVatansız kadınlar, kötü koşullarına dikkat çekmek için Srinagar'da birkaç gösteri düzenledi.
Durumlarına çözüm bulmaları için defalarca Pakistan ve Hindistan'a başvuruda bulunan kadınlar somut geri dönüş alamadı.
Ağustos ayında Hint hükümeti tarafından bölgenin özel statüsünün kaldırılması ve ikiye bölünmesi sonrası uygulanan sokağa çıkma yasağı gibi kısıtlamalar kadınların şartlarını daha da kötüleştirdi.
Son olarak, iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) hükümetinin Vatandaşlık Yasası'ndaki değişiklikte Müslümanları kapsam dışı bırakması ise korkularını artırdı.
Hint uyruklu olmayan kadınlar, vatandaşlık statülerini kanıtlayacak herhangi bir belgeye sahip olmadıkları için yetkililerin istedikleri zaman kendilerini tutuklayabileceğinden endişe ediyor.
Daha önce iki kişi intihar etmiştiKadınlar, durumlarıyla ilgili olarak geçen yıl Srinagar'da Yüksek Mahkemeye başvurdu ancak mahkeme henüz bir karar vermedi.
Aileleri temsil eden avukat Parvez İmroz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cammu Keşmir'in statüsünün değişmesinden bu yana davanın boyutlarının değiştiğini belirterek "Hükümet (ailelerin) durumlarına dikkat etmek zorunda. Onlar kimliksiz bir şekilde bir yere sıkıştılar. Bu siyasi bir oyun olmaktan ziyade insani temelde ilgilenilmesi gereken ciddi bir konudur. En azından aileleriyle bir araya gelmelerine izin verilmelidir." dedi.
Daha önce Saira Begüm, kocası ile aşırı yoksulluk ve Hint yetkililerin tacizlerine rağmen yaşam mücadelesi verdi. Begüm, Nisan 2014'te intihar etti.
Seyid Beşir Buhari adındaki direnişçi, yıllarca eşi için Hint vatandaşlığı almaya çalıştı. Bölgedeki yerel okullar ise Buhari'nin çocuğunu kayıt etmeyi kabul etmedi. Buhari, 2014'te kendini yakarak yaşamına son verdi.
Kadınların, Begüm ve Buhari gibi benzer bir yola itileceğinden korku duyuluyor.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasıHindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış; sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İnternete getirilen kısıtlama, medya faaliyetlerini de etkilemiş ve Srinagar'dan yayım yapan çoğu gazete, Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırıldığı 5 Ağustos 2019'dan sonra baskılarını güncelleyememişti.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Müslümanlar yasa kapsamının dışında kalıyorGeçen yılın aralık ayından yürürlüğe giren Vatandaşlık Yasası'ndaki değişiklik kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke olan Hindistan'da, 200 milyon Müslümanı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com