ORDU
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu Valiliğinde düzenlenen Ordu İl Koordinasyon Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önüne bir referandum sandığının geleceğini belirterek, Türkiye'nin çok partili hayatta sancılı bir dönemi geride bıraktığını söyledi.
"Eğer Türkiye, bir Suriye, bir Mısır, bir Libya, bir Irak olmadıysa bunun birçok sebebi vardır. Ama en önemli ve birinci sebebi, sandığın ortada olmasıdır." diyen Kurtulmuş, tek başına sandığın, hele ki yönetim sistemi gibi önemli bir değişiklik konusunda sandığın halkın önüne gelmesinin dahi tek başına Türkiye için büyük bir kazanç olduğuna vurgu yaptı.
"Türkiye'de egemenliğin kaynağı, kayıtsız, şartsız millettir"
Anayasa değişikliği kanununun neler değiştireceği ve Türkiye'ye neler kazandıracağı konusunda da açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, değişiklik paketinin, rejimin niteliğini değiştirmeye dönük olmadığının altını çizdi. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de egemenliğin kaynağı, kayıtsız, şartsız millettir. TBMM'de de böyle yazar. Şimdi bu anayasa değişikliği paketiyle birlikte egemenliğin kayıtsız, şartsız millete geçmesini sağlayacak bir hükümet sistemi değişikliği teklif ediliyor. Rejim değişikliği değil."
"Millet bir kere daha terörle mücadeleye destek verdiğini ortaya koyacaktır"
Yeni yönetim sisteminin hayata geçmesiyle birlikte terörle mücadelenin de güçleneceğini belirten Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:
"Biz böyle deyince birileri de de yanlış anlıyor. 'Görüyor musunuz? Hükümet teröre destek veriyor' gibi lafı tersinden anlayarak anlatmaya çalışıyorlar. Kastımız şu, Ortadoğu'da bir oyun oynanıyor. PYD'sinden PKK'sından DEAŞ'ına kadar. Musul'daki operasyonlardan Rakka'ya kadar, Türkiye'de kazılan çukurlara kadar bunların hepsi, aynı resmin küçük bir parçasıdır. Yüzlerce parçadan oluşan bu büyük resmin bütününü görmek mecburiyetindeyiz. Bölgede bir oyun oynanıyor. Türkiye, ikinci Sykes-Picot dediğimiz yeni bir bölünme senaryosunun ortasındaki İslam coğrafyasının merkez ülkesidir. Etnik bakımdan, mezhebi bakımdan, bu ülkeler bölünmeye çalışılıyor."
Bu oyunun farkında olan ve oyunu bozacak olan tek ülkenin Türkiye olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"İşte Türkiye, böyle olduğu için, sürekli terör saldırılarıyla karşı karşıyadır, sürekli ekonomik birtakım saldırılarla karşı karşıyadır. Dini, mezhebi, siyaseti birbirine taban tabana zıt, birtakım uydurulmuş terör örgütünün hepsinin de Türkiye'ye karşı olmasının sebebi budur. Bakıyorsunuz DEAŞ'a karşı uluslararası bir ittifak oluşturmak için bir araya gelen ülkeler, DEAŞ'a karşı mücadele etmek şöyle dursun, DEAŞ'a karşı samimiyetle mücadele eden Türkiye'ye karşı en ufak bir destekte bulunmuyorlar. Hadi oradan da vazgeçtik, gölge etmesinler, bu ülkenin silahları, Türkiye'ye karşı mücadele eden PKK'nın uzantısı olan örgütlerin elinde... Onlara zırhlılar, roketatarlar, tanksavarlar veriyorlar. Mesele, Türkiye'nin ayağa kalkmasını önlemektir. Burada bu yeni yönetim sistemiyle birlikte bir beka sorunu haline gelen terör belasını Allah'ın izniyle bütünüyle bertaraf edeceğiz ve bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz. Bu mücadele zaten devam ediyor. Ama sonuçta bu referandumdan sonra ortaya çıkacak yeni yönetim modeli, mücadele gücümüzü daha da artıracak, millet bir kere daha terörle mücadeleye destek verdiğini ortaya koyacaktır."
"Fındıkta lisanslı depoculuğa geçilecek"
Ordu ile ilgili yatırımlara ilişkin de bilgiler veren Kurtulmuş, kente hizmet konusunda herkesin sorumlu olduğunu ve kendilerine verilen görevi de layıkıyla yerine getireceklerini söyledi.
Sağlıktan eğitime, ulaştırmadan tarıma ve spora kadar çeşitli alanlarda kentte hayata geçirilen projelere ilişkin bilgiler aktaran Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu:
"Öteden beri konuştuğumuz şey, lisanslı depoculuğun hazırlanıp uygulamaya konulmasıydı. Altı ürünle ilgili lisanslı depoculuk uygulaması başlatılacak. Fındık da bunların başında geliyor. Fındıkla ilgili Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız hazırlıklarını yaptı. Hükümet kararnamesi şeklinde bu çıkarılacak. Zannediyorum önümüzdeki haftalar içerisinde karar alınır. Lisanslı depoculuğa geçilecek, vatandaş ürünlerini buraya koyacak ve daha sonra da ürün senedi alacak. Bu ürün senediyle de bunu bir kredi unsuru olarak kullanabilecek, elinde ilave bir güç olacak. Aldığı kredinin maliyetlerinin de önemli bir kısmını, yüzde 50'ye kadar olabilir, bunu devlet karşılayacak."Muhabir: Ali Kemal Akan
dikGAZETE.com