Bursa
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'nde yer alan, yaklaşık 700 yıllık geçmişe sahip Karagöz gölge oyununa yeni bir özellik eklendi.
Bir çocuğun "Neden çenelerini oynatmıyorlar?" sorusu üzerine, Çiftçi tarafından uzun süren çalışmaların sonunda tasvirler için metal çubuk kullanılarak çene oynatma özelliği geliştirildi. Bu özellikle, önceden 11 olan ve eklem olarak adlandırılan bir tasviri oluşturan parçaların sayısı 12'ye yükseldi.
Ulusal patent başvurusunda bulunulan uygulama için Avrupa patenti de alınması ve bu özelliğin dünya çapında bilinirlik kazanması hedefleniyor.
"Ekip olarak çalıştık"
Nevzat Çiftçi, AA muhabirine, Bursa'nın payitaht olduğu dönemlerde, 1300'lü yıllarda ortaya çıkan Karagöz gölge oyununun günümüze kadar ulaştığını söyledi.
Geleneksel bir oyun olduğu için orijinaline sadık kalınmaya çalışıldığını belirten Çiftçi, "Yeni oyunlar, konular, yeni eklenen tipler oluyor. Şarkılar, kantolar, semailer, türkülerle çeşitlilik ve zenginlik verilmeye çalışılıyor." dedi.
Çiftçi, gölge oyunu tasvirleri için yeni bir özellik geliştirdiğini aktararak, bu projenin, bir çocuğun sorusu ile başladığını dile getirdi. Çiftçi, "Bunu yapabiliriz ama çok zor demiştim. Bu, bir soru olarak aklıma takıldı. Sonrasında çalışmalara başladık." ifadesini kullandı.
Bugüne kadar çok sayıda tasvir yaptığını anlatan Çiftçi, bu konudaki olgunlaşmayla zor şeylerin basitleştiğini vurguladı.
Tasvirlere çene oynatma özelliği kazandırılması sürecine değinen Çiftçi, şu bilgileri paylaştı:
"Karagöz ve Hacivat, kıvraklığını ve hareketliliğini kaybetmeden, yine tek kişi tarafından iki elle, ikisi de rahatlıkla konuşturularak oynatılabiliyor. Karagöz için kaynağı olan Bursa'da bu yeniliğin çıkması normal bir şey. Ekip olarak çalıştık. Teknik olarak yardım eden arkadaşlarım var. Aklıma bir şey geldiği zaman 'Şöyle bir şey yapacağız. Bunu nasıl deneyebiliriz?' diye onlarla paylaşarak, bunun üstüne beraber kafa yorarak çalışıyoruz. Bu büyük bir miras. 'Bu mirasa bir katkımız olsun' diye çalıştığımız için yorulsak da o yorgunluğu hissetmiyoruz. Yorulmadan çalıştığımız için bu işi çıkardık."
"Konuşma ve senkron yeni bir şey"
Bu özelliği mümkün olduğunca pratik ve işlevsel hale getirmeye çalıştıklarını kaydeden Çiftçi, diğer hayalilerin de bunu kullanmasını sağlamak, böylece Karagöz'e ve hayal dünyasına katkı sunmak istediklerini belirtti.
Hayalilerin tekniği öğrenmeleri halinde bu özelliğe çok kolay adapte olacağını anlatan Çiftçi, "Karagöz ve Hacivat, normal konuşmasını yapabiliyor. Senkronu da rahatlıkla tutturabiliyorsunuz. Bu özelliği yakalamak için çok şey kırdık, parçaladık. Sonuçta doğruyu bulduk. Önemli olan eklenen parçanın da işlevsel olması ve günümüze kadar hiç denenmemiş, denenmişse de başarılamamış olması. Bu, Bursa'nın Karagöz kültürü adına önemli bir başarıdır. Hedefimiz, bunu diğer tiplere de geçirmek." diye konuştu.
Nevzat Çiftçi, Bursa Uludağ Üniversitesi Karagöz ve Kukla Oyunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KARAKUM) ile bir proje yürüterek, isteyen hayaliye bu tekniği anlatacaklarını bildirdi.
"İki boyutlu tasvirlerde böyle bir çalışma yok, konuşma ve senkron yeni bir şey." diyen Çiftçi, patent dosyasının hazırlanıp ilgili kuruma teslim edildiğini sözlerine ekledi.
Çalışmaya katkıda bulunan Şeyda Sarıarslan Eyiol ise bu yeniliği geleneksel oyuna bir katkı olarak gördüklerini ifade etti.
Eyiol, "Geleneksel oyunda belirli bir yapı var. Bu yapının zamanla gelişerek insanların farklılık ihtiyacına hitap etmesi, çekiciliği artırıyor." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com