AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Suriye-Irak tezkeresinin savaş değil barış tezkeresi olduğunu belirterek, "Bu tezkereyi belediyeden şehit yakınını atmayı görev bilenlerin anlamasını beklemiyoruz." dedi.
Birleşmiş Milletlerin (BM) Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde icra ettiği harekat ve misyonlara katılımına ilişkin verilen yetkinin 1 yıl daha uzatılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda görüşüldü.
Tezkerenin görüşmeleri sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Turan, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatımoğulları Oruç'un, kabul edilen Suriye-Irak tezkeresiyle ilgili eleştirileri üzerine sataşmadan dolayı söz aldı.
Suriye-Irak tezkeresinin ülkenin evlatlarının ileride bedel ödememesi için bir adım olduğunu ifade eden Turan, bu tezkerenin, Türkiye'nin Türkiye'den daha büyük bir ruhu olduğunun tescili anlamına geldiğini dile getirdi.
Bülent Turan, şunları kaydetti:
"Bu tezkere, savaş değil barış tezkeresidir. Bu tezkereyi belediyeden şehit yakınını atmayı görev bilenlerin anlamasını beklemiyoruz. Bu tezkereyi, Türk bayrağını tüm kimlik kartlarından çıkararak bir iş yaptığını zannedenlerin anlamasını asla beklemiyoruz. Bu tezkereyi Kandil'in vesayetinden kurtulamamış zavallıların anlamasını asla beklemiyoruz.
Bu tezkereye destek olmak milli bir görevdir. Askerimizin, polisimizin yanında olmayı bir görev bildik. Bir parti hariç, tüm partiler bu gururla beraber bu tezkereye 'evet' dediler."
MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, AK Parti-MHP ittifakınının "Türkiye'nin kanını emen ittifak olarak" ifade edildiğini belirterek, "Türkiye'nin kanına giren, Türk milletinin kanını emen hain, şerefsiz PKK terör örgütüdür, onun Suriye uzantısı PYD'dir ve ona bugün utanmazca destek verenlerdir." diye konuştu.
"Rojava'yı istimlak mı edeceksiniz?" diye sorulduğunu da hatırlatan Bülbül, "Suriye'nin toprak bütünlüğünden bahsederken, Suriye'nin kuzeydoğusunu kim istimlak etti? İstimlak edenlere çıt çıkmıyor, arkasındaki dünyanın en kanlı emperyalist gücüne, Amerika'ya karşı çıtınız çıkmıyor, şimdi kalkıp 'oraya adalet getireceğim, huzuru sağlayacağım' diyen Türkiye'ye karşı kin kusuyorsunuz. Türkiye Kürt kardeşlerinin yanındadır. Türk milleti Kürt kardeşlerinin yanındadır ve Allah'ın izniyle PKK'nın ve PYD'nin zulmünden Kürt kardeşlerini kurtaracaktır." değerlendirmesini yaptı.
"Bugün bir şeye daha üzüldüm"CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AK Parti'nin hiçbir üst düzey yöneticisinin ABD Başkanı Trump'ın küstahlığına, hadsizliğine, densizliğine karşı neden refleks koymadığını çok merak ettiğini söyledi.
"Ondan sonra gelip burada HDP ya da başka bir siyasi partiye Amerikancılık dersi verirseniz milletin aklıyla da haliyle alay etmiş olursunuz." diyen Altay, "Bugün bir şeye daha üzüldüm, ben Dışişleri Bakanı'nı severim. Kamuflaj elbisesiyle poz vermiş. Kamuflaj elbisesiyle poz verilebilir cepheden, buna itiraz etmem ama keşke Dışişleri Bakanı kamuflaj elbisesi giyip poz vermeden önce şu Trump'a hak ettiği dilde bir cevap vereydi, çok daha iyi olurdu. Yine poz vermek yerine, TBMM'ye gelip siz saygıdeğer milletvekillerine bir bilgi verseydi çok daha şık bir davranış olurdu." değerlendirmesini yaptı.
Her yapıcı ve samimi teklife CHP'den "hayır gelir" şeklinde AK Parti'de bir önyargının bulunduğunu savunan Altay, "Bizim bugün bu tezkereye 'evet' dememiz, yürütmenin bugüne kadarki Suriye politikalarını desteklediğimiz anlamı asla taşımaz." dedi.
Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren Altay, "Sizin Amerika politikanız Trump gibi, dengesiz. Amerika'nın iç dinamikleri farklı. Trump'a şimdi Cumhuriyetçiler basınç yapıyor. Trump yarın bambaşka bir şey söylerse şaşırmayın ama ertesi gün, yarından sonra daha başka bir şey söylerse de şaşırmayın. O zaman ne olması lazım, Erdoğan başta olmak üzere Türkiye'nin bu konuda bir tane oturmuş, omurgalı bir dili olmazı lazım." şeklinde konuştu.
Türk'üyle, Kürt'üyle bu milletin, çok kıt kaynaklarla emperyalizme 1923'te şamar attığını söyleyen Altay, "Şimdi bu kadar geliştik, bu kadar çağ atladık, helikopter yapıyoruz, tank yapıyoruz diye övünüyoruz ama şimdi sabah Rusya'dan akşam Amerika'dan şamar yiyoruz. Bu ayıp da size, bize, hükümete, hepimize yeter." ifadelerini kullandı.
"Tam bir başarı öyküsü"AK Parti Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız, Türkiye'nin AK Parti döneminde uyguladığı Afrika açılımının tam bir başarı öyküsü olduğunu belirtti.
Bazı eksiklikler, bazı hataların bu başarıyı gölgeleyemeyecek kadar küçük olduğunun altını çizen Yıldız, "Türkiye Cumhuriyeti, Afrika'daki birçok ülkede, kalkınma yardımlarıyla, güvenlik eğitimleriyle vardır. Talep geldiği takdirde Orta Afrika Cumhuriyeti'nde de bu katkı yapılacaktır." diye konuştu.
Suriye ve Irak'ta görev yaptığını dile getiren Yıldız, bugünkü şartlarda Türkiye'nin kendi güvenliğinin gereği olarak güvenli bölgeyi kendi imkanlarıyla ABD'ye rağmen uygulamaya koyma kararlılığını gösterdiğini söyledi.
Güvenli bölge uygulamasında, kem gözlerin kuracağı tuzaklardan kaçınılması için dikkatli davranılması gerektiğine işaret eden Yıldız, "Güvenli bölge adımının, Suriye'de bulunan başta rejimi ve diğer aktörleri, bugüne kadar kabul edilmiş olan çözüm parametrelerini ve adımlarını kabul etmek konusunda daha uzlaşmacı bir tavra sevk edeceğine de inanıyorum." dedi.
"Türkiye dünyaya rezil edildi"CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye'nin geleneksel dış politikasının yerle bir edildiğini öne sürerek, hata üstüne hata yapıldığını, Atatürk'ten beri miras olan bir dış politika geleneğinin terk edildiğini savundu.
"Dış politikada öyle hataları üst üste yapıyorsunuz ki son olarak dışarıdan bir elçi atama gibi bir meseleye girdiniz" diyen Özel, "bakanların kardeşlerinin, bir darbecinin kardeşinin, Türkiye'yi temsil etsin diye yollandığını" söyledi. Özel, bu görevlendirmelerin yapılmasıyla Türkiye'nin dünyaya rezil edildiğini öne sürdü.
Özel'in konuşmasının ardından Genel Kurulda FETÖ tartışması yaşandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, teröristin kardeşiyle değil, darbeciyle, teröristle mücadele edildiğini belirterek, "Biz, FETÖ'yle ilgili, darbecilerle ilgili şunu gururla söylüyoruz; FETÖ'cünün kardeşi büyükelçi olmuş ama darbeci olan kardeş nerede? Şu an cezaevinde. Yani suçların şahsiliği anlamında baktığımızda FETÖ'cü olmadığını düşündüğümüz kişi büyükelçi olmuş ama yargının FETÖ'cü dediği kişi kardeşine rağmen siyasi mülahazalara bakılmamış ve cezaevinde." ifadelerini kullandı.
Genel Kurulda, CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal'ın, Hatay'da yeni ilçeler kurulmasına ilişkin kanun teklifinin doğrudan gündeme alınması önergesi kabul edilmedi.
Genel Kurulda ayrıca, TBMM Dışişleri Komisyonunda AK Parti kontenjanından boş bulunan üyeliğe İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Milli Savunma Komisyonunda İYİ Parti kontenjanından boş bulunan üyeliğe Kayseri Milletvekili Dursun Ataş seçildi.
TBMM Başkanvekili Levent Gök, oylamaların ardından, alınan karar gereğince birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com