TBMM Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişiklik teklifinin 12. maddesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
AK Parti'nin kuruluş bildirgesi, programı ve tüzüğüyle yola çıktığında millet ve devlet için neleri gerçekleştirmeyi hedeflediğini Türkiye kamuoyu ile paylaştığına dikkati çeken Bozdağ, seçim beyannamelerinde ve Hükümet programlarında da milletin ve devletin yararına, hayrına atılacak adımlara dair taahhütlerin Türkiye kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlattı.
Hükümetleri dönemlerinde hukuk devletini güçlendirici çok ciddi adımların atıldığına ve hak arama yollarınının önündeki engellerin kaldırıldığına dikkati çeken Bozdağ, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunu getirerek, hak arama yollarını çoğalttıklarını söyledi.
Bozdağ, "Kamu Başdenetçiliği kurumunu kurduk. O da idarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri incelemekte ve karara bağlamaktadır. Kolluk Gözetim Komisyonu, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, İnsan Hakları Eşitlik Kurumunu kurduk. Bunların hepsi insan hakları bakımından hak arama yollarını çoğaltan önemli, tarihi adımlardır." ifadesini kullandı.
"Bunların hepsi demokratik, hukuk devletini güçlendiren adımlardır"
Adalet Bakanı Bozdağ, YAŞ ve HSYK'nın meslekten ihraç kararları ile memurların aldığı uyarma ve kınama kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olduğunu, bunlara yargı yolunu açtıklarını kaydetti. 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlerin ilk defa yargının önüne çıkmasını mümkün hale getirdiklerini belirten Bozdağ, "Şimdi bu düzenlemeyle de cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemlere karşı yargı yolu kapalı, buna yargı yolu açılıyor. Bunlar demokratik, hukuk devletini güçlendiren adımlar değil midir? Bunların hepsi demokratik, hukuk devletini güçlendiren adımlardır." ifadesini kullandı.
"Bu bir hükümet sistemi değişikliğini gerçekleştiren tekliftir"
Demokraside, Meclisin, ülkeyi yönetenlerin, meşruiyetini anayasa ve halkın iradesinden alacağını vurgulayan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu andaki sistemde doğrudan halk, yöneticilerini seçme hakkına sahip miydi? Egemenlik millete ait ama egemenliği millet sadece yasama üyelerini seçerken kullanıyor. Yasama üyeleri de kendi içinde yürütmeyi çıkarıyor. Şimdi bu teklif neyi getiriyor? Vatandaşa, yasama üyelerini doğrudan seçme hakkının yanında yürütmeyi de doğrudan seçme ve belirleme yetkisi veriyor. Bu milli egemenliği, demokrasiyi güçlendiren bir adımdır. Bu açıdan son derece önemli bir düzenlemedir.
Daha öncede ifade ettim, bugün bir kez daha tekrarlıyorum. Çünkü, sürekli aynı soru tekrarlanıyor. Cevabının tekrarından da kimsenin rahatsız olmamasını özellikle rica ediyorum. Bu bir hükümet sistemi değişikliğini gerçekleştiren tekliftir. Rejim değişikliğini öngören, gerçekleştiren bir teklif değildir. Türkiye devletinin yönetim şekli cumhuriyettir. Cumhuriyet'in nitelikleri ikinci maddede düzenlenmektedir. Bu teklifin içerisinde Cumhuriyet'in niteliklerini, devletin yönetim şeklini değiştiren bir madde olmuş olsaydı o zaman belki rejim değişikliği tartışması yapılabilirdi ama bu teklifte ne devletin yönetim şekli ne de yönetim şekli olan Cumhuriyet'in nitelikleri değiştirilmektedir. Cumhuriyet'in niteliklerini doğrudan veya dolaylı zayıflatan bir düzenleme de yoktur."
Muhabir: Alper Atalay
dikGAZETE.com