İzmir'de kalp rahatsızlığı olan iki aylık Mehmet Gökalp Demir, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hastanede minik Mehmet'in kalbinin bir odacığının gelişmediği, temiz ve kirli kanın karıştığı, bu nedenle acilen ameliyata alınması gerektiği ifade edildi. Ancak iddiaya göre hastanedeki jeneratörün bozuk olması nedeniyle ameliyat zamanında yapılamayınca Mehmet bebek hayata gözlerini yumdu. Baba Mehmet Demir olayla ilgili suç duyurusunda bulunurken, Sağlık Bakanlığı bebeğin ölümünde bir ihmal olup olmadığını incelemeye aldı.
“Jeneratör arızası nedeniyle çocuğumuzu kaybettik” Kuyumculuk yapan 32 yaşındaki Mehmet Demir, iki ay önce kucağına aldığı oğulları Mehmet Gökalp'in hastanenin ihmali sonucu öldüğünü iddia ederek, “Cuma gününden pazartesi sabahına kadar jeneratörü bekledik. Doktorların söylediği jeneratörlerin ikisi de arızalı, riske alamayız. Pompa kullanmamız gerekebilir, biz bunu göze alamıyoruz onun için beklettiler. 4 gün çocuğu bize de vermediler özel hastaneye götürelim. Sevk de etmediler başka bir hastaneye. 4 gün boyunca çocuğum jeneratörlerin gelmesini ve ameliyatı bekledi. 4 günün sonunda jeneratör arızası nedeniyle çocuğunuzu kaybediyorsunuz” dedi. Baba Demir, evladını kaybetmesinin ardından hastanede doktorların söylediklerinin bir baba olarak kendisini çok üzdüğünü belirterek, “Hastanede size söylenenlerin yapıcı ve teselli edici olması lazım. Bize şikayet etsek de bir şeyin çıkmayacağını, en iyi yapabileceğimizin çocuk yapmak olduğunu, bir üst yönetici de buzdolabının bile bozulduğu zaman 3 gün servis beklediğini söylüyor. Kardiyoloji bölümündeki jeneratörle buzdolabını aynı yere koyuyorlar. 4. günün sonunda da çocuğumuzu kaybettik” ifadelerini kullandı. Yaşadığı acı olayı başkalarının yaşamamasını dilediğini söyleyen Demir, “Başkaları yaşamasın, 3-4 gün boyunca orada çok acılar çektik. Çekenleri de gördük, jeneratör olmadığı zaman çıkarıldığını gördük. Başkaları bu acıları yaşamasın” dedi.
Hukuki süreç başladı Olayın ardından şu an hukuki süreci başlattıklarını belirten avukat Ahmet Atılğan da, “Müvekkilim 2 aylık çocuğu oluyor. Kalp rahatsızlığı ortaya çıkıyor, bir odacığının gelişmediği tespit ediliyor. Bu sebeple kirli ve temiz kan birbirine karışıyor. Bunun üzerine Buca Kadın Doğum Hastanesinden Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesine sevk ediliyor. Sevkte hemen ameliyata alınması gerektiği söyleniyor, raporlarda da bunun belirtilmesine rağmen tetkikleri yapılıyor. Cuma günü ameliyatın yapılması beklenirken jeneratörlerin bozuk olduğu söyleniyor. Müvekkilim de bu durumu nazara alarak başka bir hastaneye sevkini istiyorlar. Fakat bürokratik işlemlerin yavaşlığından dolayı çocuğun sevki gerçekleşmiyor. Ardından pazartesi ameliyata alınacak diye beklerken çocuk vefat ediyor. Cumartesi günü acil olan ameliyatları yaptıklarını öğrendik. Müvekkilimin de elinde acil yazısı olmasına rağmen yapılmıyor. Bu şekilde savsaklayarak müvekkilimin çocuğu kaybediliyor” diye konuştu. Avukat Atılğan, tazminat davası da açacaklarını belirterek, “Biz herkesin başına gelebilir diye düşünüyoruz. Fakat inanmak istediğimiz bunun eski Türkiye’de kaldığıdır, bunun bir dram olduğudur. Bu sebeple bunun peşinden koşuyoruz. Maddi taleplerimiz hepsi de idare bundan ders alsın, bir daha böyle yaşanmasın diyedir. Bununla birlikte ceza davamız olacaktır. Şu an onların hazırlığını yapıyoruz. Müvekkilim zaten bir başvuru yapmış savcılığa. Biz de tekrar bunu doktorlar nezdinde başvuru yapacağız. İnşallah bu ve benzeri olaylar bir daha yaşanmaz” dedi.
Mihrap Düzöz - Halil Karahan
dikGAZETE.com