Kastamonu
Bozkur'ta 11 Ağustos'ta dayısının iş yerinde bulunan Elif Şengül ile yeğeni, şiddetli yağışın ardından dükkanın suyla dolduğunu gördü.
Bu sırada seyyar bir merdiven bulan Şengül, yeğeniyle üst kata çıkarak sele kapılmaktan kurtuldu.
Elif Şengül, selin yaşandığı günün sabahında anneannesi ve dedesinin ilaçlarını almak için evden çıktığını söyledi.
Dayısıyla görüştüğünü ve dükkanda kalmasını istediğini belirten Şengül, "Sonrasında iki dakika oldu olmadı, herkes koşuşturmaya başladı. Polis filan geldi, 'Arabalarınızı alın' dediler bize. Bir anda sel gelmeye başladı. İlk önce aşağıdan geldi, sonrasında yukarıdan su patladığını gördük. Biz kapıları kapattık. Yeğenim de yan tarafta yem dükkanındaydı." dedi.
Sel sularının gelmesiyle panikle seyyar merdivenle üst kata çıktıklarını anlatan Şengül, şöyle devam etti:
"Yukarı çıkarken bizim burada unlarımız vardı. Ben yukarı çıktım, sonrasında yeğenim yukarı çıkarken takılı kaldı merdivene, unların üzerine düştü.
Oradan yukarı çektim onu. Yukarı çektiğim anda su zaten beline kadar geldi. Biz yukarı çıktıktan sonra her yer su oldu.
En son yukarıdan baktığımda, yan dükkanın tezgahları gidiyordu. Yazıhanemizin de camları patlamıştı.
Yukarı çıktığımızda zaten su ile bizim çatı aynı seviyedeydi. Korkuyla arkadaki balkondan yan binaya geçtik.
Komşunun camını kırdıktan sonra içeri geçtim. İçeriden de çatıya çıktım. Çıktım ama nasıl çıktım."
Çatıda yeğeniyle yaklaşık 16 saat kurtarılmayı beklediğini dile getiren Şengül, "Sonrasında botlarla aldılar bizi. Kapıdan çıkamadık. AFAD ekiplerine anlattık, merdivenden çıkıp bizi aldılar. Bu merdiven olmasaydı bu röportajı yapamıyor olurdum." diye konuştu.
Sel anında kendisi için endişelenmediğini, yeğeni için büyük korku yaşadığını aktaran Şengül, "Sadece ailemi düşündüm açıkçası. Yeğenim daha küçük olduğu için ben ölsem bile onun kurtulmasını isterdim." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com