ANTALYA
TRT Genel Müdürü Şenol Göka, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak, "Böylesine bir canilik hiçbir zaman bu milletin tarihinde olmadı. Hiçbir zaman bu milletin geninde, kodlarında olmadı. Demek ki insanlar asimile edilirse, kendi kimlik özellikleri kaybettirilirse korkunçlaşabiliyorlar ve bunu yaptılar." dedi.
TRT tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Medya Eğitim Programı, Antalya'nın Belek Turizm Bölgesinde bulunan Sentido Zeynep Otel'de başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan TRT Genel Müdürü Şenol Göka, 44 ülkeden, özel becerileri olan 130 medya mensubunun katıldığı programda, herkesin deneyimlerini paylaşacağını, sıcak arkadaşlıklar geliştireceklerini ve işbirlikleri yapılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak "dünyayı 5'ten büyük" gördüklerini ifade eden Göka, dünyanın 5 büyük ülkeden ibaret olmadığı anlayışıyla hareket ettiklerini ve böyle bir anlayışla ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını bildirdi.
15 Temmuz darbe girişimine değinen Göka, "Eğer biz bir şeyi kafaya koyduksak, yani sahip çıkılması gereken bir şeye sahip çıkacağız dediysek, tankların önünde nasıl insanlarımızın cesaretle durduğunu, uçaklara, bombalara, kurşunlara karşı insanlarımızın nasıl kahramanca durduğunu sanırım kendi ülkelerinizden izlediniz." diye konuştu.
"İnsanlar kendi kimlik özellikleri kaybettirilirse korkunçlaşabiliyorlar"
15 Temmuz gecesi Türkiye'nin korkunç bir ihanetle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Göka, kendi içlerinden çıkan insanların yabancılaşarak saldırdığını, suçsuz insanlara silah doğrulttuğunu ve böyle bir topluluğa karşı halkın mücadele ettiğini söyledi. Yaşananların üzücü, travmatik şeyler olduğunu ifade eden Göka, şöyle devam etti:
"Yani düşünebiliyor musunuz, suçsuz insanlar sokaklarda, tanımadığınız insanlara ateş ediyorsunuz. Böyle bir şey kabul edilebilir bir şey değil. Böylesine bir canilik hiçbir zaman bu milletin tarihinde olmadı. Hiçbir zaman bu milletin geninde, kodlarında olmadı. Demek ki insanlar asimile edilirse, kendi kimlik özellikleri kaybettirilirse korkunçlaşabiliyorlar ve bunu yaptılar. Milletsizliğe doğru, vatansızlığa doğru, garip bir dünya görüşüne doğru, garip bir din anlayışına doğru asimile edildiler. Onlar bırakın sadece Türkiye'yi, büyük ihtimalle dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir ülkesine de aynı muameleyi yapabilir. Yani sizin ülkenizde de varsa böyle asimile olmuşlar, sizin ülkenizde de benzer bir şeye kalkışabilirler talimat gelirse. Onun için bu örneğe karşı sizler kendi ülkenizin medya mensupları olarak bir analiz yapın, bir uyanıklık sergileyin."
TRT'nin yayıncılık açısından önemli imkanlara ve tecrübeye sahip bir kurum olduğunu kaydeden Göka, onun için bilgi alışverişine önem verdiklerini, teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildirdi.
TRT Genel Müdür Yardımcısı Durdu
Açılışta konuşan TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu da televizyon, radyo, haber ve yeni medya alanında çalışan medya mensupları ile düzenlenen medya eğitim programının odak noktasının tecrübe paylaşımı olduğunu söyledi.
Dünyanın birçok bölgesinin olağanüstü dönemlerden geçtiğini, savaş, terör ve krizlerin dünyanın gündeminden düşmediğini kaydeden Durdu, bu dönemde medyanın rolünün, misyonunun ve işlevinin daha da önemli hale geldiğini vurguladı.
Durdu, "TRT olarak yeni bir medya dili, yeni bir perspektif sunmak ve değişimlere ilham vermek üzere kurduğumuz TRT World uluslararası medyanın habercilik anlayışında şimdiden etkisini göstermeye başladı. Bunu en son 15 Temmuz olaylarında gördük. ABD ve Avrupa medyasının Türkiye'yi ve demokrasiyi yalnız bıraktığı o gecede TRT World demokrasinin ve Türkiye'nin dünyadaki en önemli sesi oldu." dedi.
Dünyanın her yerinde yaşayan insanların sesini, objektif bir şekilde yansıtan, özgür, bağımsız ve hakkaniyetli bir şekilde hareket eden bir medya düzenine ihtiyaç bulunduğunu anlatan Durdu, şöyle konuştu:
"Bugün televizyon tek bir ekrandan ibaret değil. Bir prodüksiyon, bir haber üretirken bunu insanların cep telefonlarının ekranlarında da izleyeceğini düşünerek işimizi yapmak durumundayız. Evet yayıncılık dijitalleşiyor. Genç nesle haber ulaştırmak istiyorsak dijital yayın mecralarını aktif bir şekilde kullanmak zorundayız. Fakat bunu yaparken şunu da sormamız gerekiyor. İnsan dijital medyanın aktörü müdür, çalışanı mıdır, esiri midir? Sosyal medya bizi sosyalleştiriyor mu yalnızlaştırıyor mu? Haber alma özgürlüğümüz dijital mecralarla artıyor mu negatif bir değişim mi yaşanıyor. Bugün bilgi kirliliği en büyük problemimiz. Özellikle uluslararası krizlerde yeni medya teknolojileri yayıncılıkta hakimiyetini kurmaya başlasa da haber merkezleri ve editoryal sürecin gerekliliği özellikle olağanüstü dönemlerde daha net bir şekilde kendini gösteriyor. İnsan merkezli yayıncılık ve evrensel değerleri daha çok gözetmemiz gerekiyor."
29 Kasım 2016 tarihine kadar sürecek eğitim programına Asya, Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar başta olmak üzere 44 ülkeden 130 medya mensubu katılıyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın destek verdiği eğitim programında, TRT'nin yayıncılık dünyasındaki bilgi, birikim ve tecrübesi anlatılacak.
Muhabir: Leyla Ataman Koyuncuoğlu
dikGAZETE.com