Böke, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İzmir bir Başbakan çıkardı" açıklamasına ilişkin, "Binali Yıldırım'ı değil başbakan İzmir halkı belediye başkanı olarak bile seçmedi. Bir seçilmiş değil atanmış başbakanla karşı karşıyayız" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası bir basın toplantısı düzenledi. Gezi Parkı olaylarının yıl dönümü olduğuna değinen Böke, Gezi'deki gençlerin özgür bir Türkiye hayalini savunduğunu ifade etti. Böke, "Onlar Türkiye tarihine bir sayfa açtılar. Onlar Türkiye tarihine hep birlikte yaşama kültürünü, farklılıkları zenginlik bilme kültürünü ve daha başka Türkiye'yi birlikte inşa etme heyecanını Gezi'den haykırarak bizim hayatımıza dokundular. Unutmayalım ki onların Türkiye hayalleri, bizim siyasi emanetimiz. Biz bu emaneti sonuna kadar taşıyacağız. Özgür, demokratik, aydınlık, beyazı ağır basan Türkiye'yi mutlaka hep birlikte var edeceğiz. Bugün Gezi hala TOMA'larla korunuyor. Tek adam, bu gezi ruhunun ne olduğunu anlayamadığını oraya yığdığı TOMA'larla bize açıkça haykırıyor. Gezi sandıkları gibi tek bir ağacın savunması değildi. Gezi sandıkları gibi sadece çevre talanına 'hayır' diyenlerin bir karşı çıkışı değildi. Esasında Gezi, tarihsel bir kırılmaydı. Gezi bu ülkenin gençlerinin, bu ülkenin bütününe 'biz buradayız, hep birlikte varolmayı istiyoruz' dediği bir andı. Gezi, tek bir adamın iki dudağı arasına kendi geleceğini hapsetmek istemeyen bir Türkiye'nin haykırışıydı. Baskıya, tek tipleşmeye, Türkiye'nin içe kapanmasına 'hayır' diyen, 'biz bir karanlığa hapsedilmeyeceğiz' diyen bir haykırıştı Gezi” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI KADINLAR ADINA KONUŞMAYI KENDİNE YİNE HAK GÖRÜYOR VE KADIN ROLÜ ÜSTLENİYOR” İktidarın, insana değer vermediğini ve kadını küçük gördüğünü de söyleyen Böke, "Bu rejim kadının hayatına hükmetmeyi kendine hak gören bir rejim. Öyle ki Cumhurbaşkanı kadınlar adına konuşmayı kendine yine hak görüyor ve kadın rolü üstleniyor. Din üzerinden ayrıştıran bir yaklaşımla, kadının tercihleri üzerinden siyaset yapan bir Türkiye, karanlık Türkiye'dir. Unutmayalım Cumhurbaşkanı'nın bu çıkışı sadece siyasi bir polemik değildir. Bu çıkışı açıkça kendi siyasi programın tarifidir. İşte burada CHP, AKP'nin Türkiye vizyonundan sonsuz biçimde ayrışmaktadır. CHP, bu az gelişmiş diktatöryal yapıların tercih ettiği daha çok çocuğa değil, daha iyi yaşam garantisi edilen çocuklara bir gelecek vaadetmektedir. Biz, kimin kaç çocuk yaptığına değil, dünyaya gelen bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocuklarına daha iyi bir gelecek vadediyoruz. Kadınlar sadece doğursun diyen yaklaşıma da 'hayır' diyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
"YARGIYA ÇAY TOPLATIP KENDİ YANLARINDA PARTİ PROPAGANDASINI ALKIŞLATANLAR BİZE DEMOKRASİYİ ÖĞRETEMEZLER" Türkiye'nin bütün kurumlarının itibarsızlaştırıldığını ileri süren Böke, şöyle konuştu: “Bu kurumsal yapının çürümesini destekleyen Başbakan Yardımcıları var. Ama öyle ki önce destekledikten sonra hızla çarketmeye çalışıyorlar. Ama bu gayretleri bir yere ulaşmaz, çünkü sarayın bu konudaki tavrı çok net. Saray, kendi yanında sepet gibi taşıyıp çay toplatacağı bir hukuk istiyor. Oysa biz vatandaşın hakkını ve hukukunu savunan bir yargı istiyoruz. Sepet gibi taşınıp çay toplayan değil. Bize siyaset öğretmeye kalkanlar önce hukuku öğrenmeliler. Yargıya çay toplatıp kendi yanlarında parti propagandasını alkışlatanlar bize demokrasiyi öğretemezler. Bu rejim sadece yargıyı yok etmiyor aynı zamanda bir talan ekonomisi inşa ediyor. Bu rejim çalıyor, çırpıyor, çalanları da koruyor. Öyle ki halının altına süpürdüğü pisliklerin kokusu artık ABD'den çıkıyor. Türkiye'de yargı tarafından örtbas ettirilen yüz yılın yolsuzluğu başka ülkelerde bütün dünyaya ifşa ediliyor. Biz de CHP olarak bu süreci yakından takip etmeye devam ediyoruz. Rıza Sarraf, Türkiye'de bu talan ekonomisinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış gerçektir ve bu talan ekonomisinin bir piyondur."
AB ile vizelerin kaldırılmasına yönelik bir anlaşma imzalandığına değinen Böke, kendilerinin bu adımı desteklediğini açıkça ifade ettiklerini anlattı. Bu konuyu kapattırmayacaklarını söyleyen Böke, Türkiye'nin dünyadan kopmasına ise asla izin vermeyeceklerini ifade etti.
Böke, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "İzmir bir Başbakan çıkardı" açıklamasına ilişkin, "Bu saray cumhurbaşkanı yine İzmir'de bir parti propagandası esnasında başbakanla beraber çıktı ve dedi ki 'İzmir bir başbakan çıkardı.' Binali Yıldırım'ı değil başbakan İzmir halkı belediye başkanı olarak bile seçmedi. Bir seçilmiş değil atanmış başbakanla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Böke, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun "Başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz" sözleri hakkında fezleke hazırlandığının hatırlatılarak dokunulmazlıklarla ilgili sorulan soruya, "CHP, ilkesel tutumu konusunda hiç taviz vermeden bu süreci yürütmüştür. Anayasada tarif edildiği şekilde her milletvekili kendi iradesiyle ve kendi vicdanıyla baş başa kalarak karar vermiştir. Bunu korkusuzca yapmıştır. Kendi fezlekelerinden korkmayan çünkü Türkiye’de bir demokrasi mücadelesi veren CHP'liler, bu mücadeleyi vermeye devam edecekler" açıklamasında bulundu.
"GERÇEK DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ, KENDİ SİYASİ DAVASININ ÖTESİNDE GÖREBİLENLER ANCAK TÜRKİYE PARTİSİ OLABİLİRLER" HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın "Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay'dan brifing aldığı" yönündeki iddialarının sorulması üzerine ise Böke, "Siyasetin dedikodular üzerinden yapılmasını çok üzücü buluyorum. Özellikle HDP’nin CHP’ye bir demokrasi, samimiyet testi yapmasını da açıkçası biraz komik buluyorum. Hatırlarsanız, Gezi sürecinden bir 'darbe' okumuşlardı. Hatırlarsanız, bütün Türkiye’yi ilgilendiren bir çözüm sürecini kapalı kapılar ardında, şeffaf olmayan biçimde yürütmeyi 'demokrasi' diye tanımlamayı kendilerine hak görmüşlerdi. Gerçek demokrasi mücadelesini, kendi siyasi davasının ötesinde görebilenler ancak Türkiye partisi olabilirler. Bu açıdan CHP’ye kimsenin demokrasi dersi verme hakkı yok diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
PELİN ÜZEK
dikGAZETE.com